Efe Alibeyoğlu, “change.org”dan “Allah’ın 99 isminden biri olan “âlâ” adını kullanan Yeni Rakı’yı kınıyoruz!” şeklinde bir kampanya başlatmış. E-postama bakınca, böyle bir kampanyadan ve devlet eliyle yapılmak istenen böylesine meş’um bir kötülükten haberdâr oldum.
İlk tepkim, “muhafazakâr ve bizden bildiğimiz bir iktidar döneminde böylesine bir şey nasıl olur, nasıl yapılabilir” şeklinde oldu. Efendim “vergili ‘genelev’ler oluyor da bu mu olmayacak” diyebilirsiniz.
Peygamber Efendimiz’in “Bütün kötülüklerin anası” olarak tanımladığı ve kimilerinin “aslan sütü” dediği bu içki (alkol) cam şişeler ve dağıttıkları bardaklar üzerine “âlâ” yazısı, büyük tartışmalara yol açacak gibi…
Büyük Türkçe Sözlük’te “âlâ” kelimesine üç anlam verilmiş.
Bu cümlenin ilk anlamı; “daha, çok, en yüksek”.
İkinci mânâsı ise; “çok iyi, çok güzel, nefis, enfes”.
Üçüncüsü ise çok mühim: “Kur’an-ı Kerim’in seksen yedinci sûresi”.
***
Rakı şişesi ile bardakların üzerinde yazılı “âlâ” her ne kadar “nefis, enfes” anlamında kullanıldığı; bu içkiyi üreten fabrika yetkilileri tarafından öne sürülecek ve o iddiada bulunmak niyetiyle bir açıklama yapılmak istense bile, yaptıkları büyük bir gaf…
Ve Müslüman insanımıza, dini değerlerimize hakarete varacak kadar çok kötü bir şey!
***
Allah (celle celalühü)’nün yüzlerce, binlerce Esmâ’ül Hüsnâ’sından biri de; “El-Aliyy (Yüce ve yüceltici olan)”.
Biz tabiatta çok güzel bir çiçek gördüğümüzde, çok çarpıcı bir manzarayla karşılaştığımızda hemen söyleyiverdiğimiz; “Sübhânâllah” o mânaya geliyor. Bu sûrede aynı zamanda mutluluğun formülü de veriliyor. Yâni Yüce Rabb’imiz, bize, 14’üncü ve 15’inci âyetlerde nasıl mutlu olacağımıza dair haber veriyor. A’lâ Sûresi’nin ilk âyetinin mealinde Hakk Teâlâ; “Rabbinin yüce adını tesbih et (Sübhâne Rabbiye’l Alâ) de” buyuruyor.
Her beş vakitte secdeye vardığımızda (3 veya 7 kere) söylediğimiz bu zikir; mutluluğun formülü. Yâni mutluluğu aramanın yollarından en mühim veriler arasında bulunan bu formüle göre; namaz ve Allah’ın yüce (âlâ) olan adını tesbih etmek, huzura ve mutluluğa açılan bir kapı.
Kısacası; Allah’a iman etmekte, “haydin kurtuluşa” davetine icabet edip, camiye gitmekte.
***
Rakı şişesinin üzerinde plânlı, programlı ve zaman ayarlı olarak yazılan “Âlâ” cümlesine diyânet ve ilâhiyatçılar ne der, bilemem…
Bu söz ve bu kelime, Müslüman Türkiye’deki aziz milletimize hakaretin daniskasından başka bir şey değil. Kutsal değerleri hâkir görmek Anayasa’ya ve TCK’ya göre suç olup olmadığına da hukukçular karar versin.
AZİZİM DİYOR Kİ…
Ey! Ak Parti Hükümeti! 24 milyon kişi sana boşuna oy vermedi. İktidar olduğun gibi biraz da muktedir ol! Sana oy veren seçmenlerini küstürme, başlarını öne eğdirme ve dini değerlerimizi rakı şişelerinin yer aldığı masalarda meze yapılmasına da izin verme.
Valla yâ değilse, Allah öyle bir çarpar ki…