Bugün yine istemeye, istemeye bir Konyaspor yazısı yazacağız. Ama Allah şahit vallahi de billahi de ben istemedim. Bunu Kulüp Başkanı Ahmet Şan istedi. Bunun canlı şahitleri de KON-TV’nin spor programının sunucuları Selahattin Akçakaya, Mustafa Durmuş, Konyaspor Kulübü Futbol Şube Sorumlusu Ömer Korkmaz ve tabii ki programı izleyen binlerce sporsever.
Sağ olsun pazartesi sabahı KON-TV Haber Dairesi Başkanı Mustafa Tatlısu, “Artık şu programa bir çık” diyerek rica etti. Hatta bizim Mustafa’ya takıldım “Konyaspor’da sıkıntı var ortalık karıştı ya bir ben eksiğim tam zamanı değil mi?” dedim. Ardından Selahattin aradı, teşekkür ettim koşa koşa mutlu bir şekilde programa gittik.
………..
O ana kadar benim dünyamda Konyaspor için durum şöyle idi.
Malum Antalya beraberliğinin ardından Gençlerbirliği’ne yenilmiştik. Bu futbolda son derece normal bir gelişme idi. Bu takım Allah korusun bir daha bir daha yenilebilirdi. Çünkü oyunun adı futbol, hep kazanacağız diye bir kural mı var?
Bu takım arka arkaya üç maç kaybetse bile Aykut Hoca’nın da, futbolcuların da spor kamuoyunda kredileri var.
Çünkü aynı hoca aynı oyuncular geçen yıl hiç birimizin hayal dahi edemediği başarıya imza attılar.
………..
Neyse bu düşünce ve ruh hali içerisinde canlı yayına başladık.
Canlı yayına geçmeden Ömer Korkmaz için de küçük bir parantez açalım. Kendisi ile bir defa özel görüştük. Bu ikinci bir araya gelişimizdi. Ama ilk görüşmemizin ardından ben de güvendiğim insanlara eşe dosta sordum “Ömer korkmaz kimdir?”.. Allah var bir tek insan Sayın Korkmaz için olumsuz laf etmedi. Herkes kendisinden övgü ile söz edince biz de kendisini kalbimize yazdık.
Konyaspor niye transfer yapmadı?
Transfer yapsaydık biz daha iyi olmaz mıydık?
Hele hele o gün için Konyaspor Kulübü’nün sabahın köründe 7 küsurda açıklama yapması, doğru ya da yanlış Aykut Hoca’yı bir yerde kamuoyunun önüne atmasını.. Bu açıklamanın üzerine sosyal medyanın yönetime yüklenmesini, bu işin altından kalkamayan birilerinin daha sonra öğle saatlerinde bir kez daha açıklama yapma ihtiyacını duymasını güzel güzel Ömer Bey’le konuşuyorduk.
Yani biz taraftarın, spor kamuoyunun sesi olarak taraftarın derdini anlatıyorduk. Yönetim adına orada bulunan Ömer Bey de güzel güzel her soruya cevap veriyordu. Öyle ki bize mesajla gelen soruları bile Ömer Bey’e soruyorduk.
Derken Ahmet Bey (Kulüp Başkanı) paaaaat canlı yayına bağlandı.
Ve o klasik cümlesi ile söze şöyle girdi “Ben zaten programı seyretmiyordum. Kulüpten Hüseyin Bey aradı. Konyaspor’u karıştırmak istiyorlar. Neymiş Uğur Özteke, Aykut Hoca ile benim yan yana fotoğrafımı görmek istiyormuş. Uğur Özteke istedi diye fotoğraf mı vereceğim…” diyerek başladı kendince konuşmaya.
Hani bizim Avrupa’da boy gösteren güzelim Konyaspor’umuzun başkanı konuşuyordu işte.
Hadi biz, Selahattin, Mustafa gazeteciyiz, dinleriz. Bizim kaderimiz zaten masal dinlemek. Ama orada Konyaspor Kulübü adına bulunan bizlerin ve taraftarlarımızdan gelen soruları gayet açık net ifade eden bir Futbol Şube Sorumlusu varken sözüm ona programı dahi izlemeden bağlantıya geçiyor ve bize cevap veriyor.
Ahhhh Konyaspor’um ahhhhh.
Ahmet Bey’in dinlemediği bilmediği konuya paaaat diye göbekten girmesini, yine o anda bizi izleyen ve durumu bu kadar net ifade eden yaşanmış bir olayı anlatan okurumuz sayesinde net görebiliyorduk.
Bu yaşanmışlığı canlı yayında anlattım.
Ama program sonrasından bu satırları yazmaya çalıştığım saate kadar abartmıyorum yüzlerce telefon aldım. Eski Konyaspor Başkanları, yönetim kurulu üyeleri, taraftarlar, tanıdık tanımadık isimler hatta bizim programı hastanede odasında izleyen Turan Gözönü abime kadar spor sevdalıları… hepsinin ortak görüşü malum isim idi.
………………
Gelin konuyu dağıtmayalım ve şehrimizde yaşanmış bir olayı bir kez daha sizlerle paylaşayım.
Rahmetli Tahir hocamız (Mekanı cennet olsun inşallah) Kapu Camii’nde sohbet yapmaktadır. Bu arada içeriye köylü Ahmet ağa girer ve sohbeti dinlemeye başlar. O anda Tahir Hocamız “eşeği gördün mü abdest bozulur” der.
Bu köylü Ahmet ağa namaz sonrası köyüne gider. Bir sohbet sırasında “Eşeği gördün mü abdest bozulurmuş” der. Tabi köyde kimse buna inanmayınca bizim ki yeminler billahlar eder.
Bu halk arasında yayılır ve söz Merhum Tahir Hoca’nın kulağına kadar gelir.
Merhum haber salar “bu köylü Ahmet ağayı bir de ben göreyim dinleyeyim. Ben nasıl bir şey anlatmışım bir de kendisinden dinleyeyim” der.
Hoca Ahmet ağayı dinlerken durumu görür. Çünkü Hoca’nın sohbetine yarıdan giren Ahmet Ağa anlayabildiği kadar anlamış ve bu anladığını da doğru sanıp tekrarlar dururmuş…
Peki Merhum Tahir Hocamızın anlattığı konunun doğrusu ne imiş?
Tahir hoca şöyle diyormuş; “Tarlaya gidiyorsun suyu aldın eşeğe yükledin tarlada eşek kaçtı. Namaz vakti geldi toprakla teyemmüm ettin abdest aldın. Tam namaza duracaksın bir baktın ki eşek geri gelmiş. İşte o anda eşeği gördün mü abdest bozulur?...
Ama bizim Ahmet ağa sohbete yarıdan girip “Eşeği gördün abdest bozulur” cümlesini duydu yaaa. O oradan devam eder işte…
………….
Bizim Ahmet Bey de konuya yarıdan girdi ve doğru sandığını söyleyip çekip gitti. Ve Allah’tan duyarlı, hassas ve bizi baştan bu yana izleyen sporseverlerimiz durumu anladı.
İşte bu hikaye de biz daha canlı yayında iken bize geldi. Bunun da canlı şahidi Ömer Korkmaz Bey’dir.
…………….
Sonuç, bizim Ahmet Ağa da ne derse desin Konyaspor’da bir sıkıntının olduğu aşikar.
Yani eşek göründü abdest bozuluyor.
Allah’a çok şükür Ahmet Şan’ı da Konya biliyor, Uğur Özteke’yi de Konya biliyor.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Ölüm bir köprüdür, dostu dosta kavuşturur.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Zafer’de o yoğun trafikte otomobilimizi yolun sağına trafiği aksatacak şekilde park edip gitmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz