Gazeteci Fuat Uğur’un, Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin’i konuk ettiği programda önemli açıklamalar gündeme damga vurdu.
Sayın Bakan, muhtelif kreşlerde LGBT propagandası yapıldığını ve bu duruma ivedilikle müdahale edileceğini belirtti.
Bu söylemin üzerine hop oturup hop kalkan bir isim var.
Kim olduğu noktasında tahminde bulunabilir misiniz?
Eğer İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu diyorsanız tam on ikiden vurdunuz!
İnanılır gibi değil ama herif menfi olan her ne varsa müspete dönüşmesin diye hadiselerin önünde takoz gibi geriliyor.
Gerilir tabi.
Bu propagandaların kahir ekseriyeti İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait kreşlerde yapılıyor çünkü.
Yani Sayın Bakan’ın ifadelerine göre durum böyle.
Bir ülkenin Bakan’ı somut ve fiiliyata dayalı, tasvip edilemeyecek bir olay örgüsünden bahsediyorsa o ülkede Büyükşehir Belediye Başkanı olan bir başka zata itibar edilmez sanırım, değil mi?
Normal olan budur zannımca!!
Kaldı ki o isim Ekrem İmamoğlu’ysa.
Bu beyefendi iki dönemdir İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapıyor.
İsmi İstanbul’a hizmet noktasında yaldızlı haberlerden ziyade içinde kaos, etrika ve çeşitli siyasi fırıldaklarla bezeli manşetlerde geçiyor.
Metropol bir şehrin Belediye Başkanı olabilirsin.
Bu sana yerel siyasetin serdümenliğine oturabilirsin oluru verildi anlamına gelmez.
Daha birkaç gün önce de Almanya’ya sızlanıyordu.
Yani kendi ülkesini, memleketini, insanını ve dahi toprağını şikâyet ediyordu.
Hukukun işlemediğinden, ekonominin kötü olduğundan ve buna dayalı sosyal hakların yaşanamadığından bahsediyordu.
Neye yarar peki?
Ya da bu şu demek mi oluyor?
‘Benim Büyükşehir Belediye Başkanlığını yaptığım şehirde bu tür uygulamalarım var. Bu uygulamalar ayyuka çıkıp üstüme gelirlerse sizlerde bana destek çıkın. Önümü arkamı kollayın yani.’ minvalinde bir mânâya mı denk düşüyor?
Her sıkıştığında bu yönteme başvurması böyle bir yöne işaret ediyor sanki.
Bu gel geller neticesinde ağabeyleri biraz göz kırpmış olmalı ki icazetin ardından ivedi bir şekilde Bakan Bey’e bir de parmak salladı.
‘Gücün yetiyorsa, sıkıyorsa gel de bir kontrol et bakalım!’ ifadeleri aldığı gazın çıktısı olsa gerek.
Minareyi çalan kılıfını hazırlar fehvasınca olayların üzerine eğilirsek, bu herif allem eder kallem eder yine topu başka bir yöne atar diyen kaç kişiyiz?
Epeyce bir fazlayız diye düşünüyorum.
Temennim odur ki bu sefer topu Mansur Yavaş’a atmaz.
Zira Sayın Yavaş o topu göğsünde yumuşatmaya tenezzül bile etmeyecektir.
GEÇMİŞİ NE ÇABUK UNUTTUN ÖZGÜR ÖZEL!
Özgür Özel yine formunda.
Sayın Kılıçdaroğlu’ndan aldığı bayrağı dönüştürerek kullanmaya devam ediyor.
Mecliste el arttırmalar, iktidar oldukları vakit(!) milletvekili maaşının öğretmen maaşını geçmeyeceği yönündeki vaatler vs.
Evet, yanlış okumadınız.
İktidara geldikleri vakit(!) milletvekili maaşını öğretmen maaşından üstün tutmayacaklar.
Rakamsal olarak yani!!
Fakat benim bildiğim kadarıyla maaş hususunda CHP’nin cemaziyel evveli pek iç açıcı değil.
Kemal Bey’in SGK Genel Müdürüyken ortaya koyduğu performans ortadaymış.
Bunun üzerine bir de maaş hesabına girip yeni kalıpların lansmanını yapmak pek de iyi bir hamle olmasa gerek.
Daha radikal ve yapıcı çıkışlarla sahne alırsanız izleyeniniz çok olur diye düşünüyorum.
Ha bir Tan Taşçı, Hadise ya da Şevval Sam olabilir misiniz, orasını bilmem.
Ama bu bağlamda yabana atılamayacak derecede yeteneğinizin olduğu aşikâr!
Finansman sağlama kabiliyeti bile bu hususta ehil olduğunuzun en okkalı ispatı.
Ez cümle; Allah çarşınızı Pazar etsin!
Selâmetle…