Siz samimi dostlarımızdan okurlarımızdan gelen sıkıntılı konuları zamana yayarım.
Hani ye size unutturayım ya da kendim unutayım diye.
Ne var ki mızrağın çuvala sığmayacağı gibi bir de aşikar sıkıntı söz konusudur.
Bugüne ötelediğim aşağıdaki görüntüler bu ayın 17’sinde bir abimizden bize gelmişti.
…………..
Fotoğraf kareleri sadece beş tane değildi ki.
Bir sürü.
Önce sandım ki bu kareler Suriye’den filan geliyor.
Ama meğer burnumuzun dibinden Meram’dan, Hatıp’tan.
Camimizin şadırvanı söylendiğine göre ağaçlar kesilirken yanlışlıkla yıkılmış. Ama yol Antalya Çevre Yolu’na yakın olduğu için namaz kılmak için, tuvalet ihtiyacı için kısaca su için o kadar çok aracını durduran oluyormuş ki. Ve insanlar büyük bir hayal kırıklığı dahası ihtiyacını karşılayamama gibi bir durumla karşılaşıyorlarmış.
Kaza olabilir. Yıkılabilir. Ama bizim büyüklerimiz ve yetkililerimiz bu işe anında ihtiyacı karşılayabilecek imkanları sunabilirlerdi. Sadece ona üzüldüm.
KONYASPORLU YÖNETİCİLERDEN
BİR ŞEY RİCA EDEBİLİR MİYİZ?
Bu konu ricadan öte bir teklif. Bu teklifi biz değil, bir iş adamımız, Konyasporlu bir büyüğümüz yaşadığı bir olaydan esinlenerek bize iletmişti.
Malum bizim stadyum pek çok şehirde olmayan ve yapıldığı zamanda dünyada sıralamaya giren bir stadyum idi. Ama her ne hikmetse biz bu işi paraya dönüştüremedik.
“Stadyum ile para da ne demek?” diyeceksiniz.
Dünyada hangi büyük şehre gitseniz eğer orada da futbola ilgi varsa o şehrin stadyumunu sizlere pazarlarlar. Buralara giriş dolarla avro iledir. Üstüne üstelik de sadece stadyumu para ile gezdirmekle sizi salıvermezler. İçeride o kulübün o şehrin tanıtımı ile ilgili öyle görseller vardır ki onlara da bir çuval para vererek alıverirsiniz. Yani farklı bir pazarlama örneği sizi kandırır.
……….
İşte bu abimiz şehir dışından gelen misafirlerini stadyumun içindeki o muhteşem restorana götürmüş. Yemek sonrası çay kahve faslında da yabancı ailenin çocukları stadyumun kenarına kadar inmişler. Dahası futbol sahasının çizgilerinin içine girmeden yan taraftaki çimlerde bir hatıra fotoğrafı çektirmek isterken görevli tarafından belki de haklı olarak yaka paça taaaa kapının dışına atılmışlar.
Bu abimiz der ki “Belki görevli arkadaş bu kadar tepki göstermekte haklı idi. Ama gelenler yabancı. Bizim Konyasporlu yöneticilerimize bir iletsen de bizim stadyum paralı olsa. En azından 1 lira olsa. İnsanlar burada sadece belli bir noktasında fotoğraf çektirmek için inanın koşa koşa gelirler. Hem yabancıya da gerek yok. Konyaspor’a gönül verenler verir parasını hatıra pozu çektirirler.” diyordu.
…………..
Bir elçi olarak biz de bu isteği yöneticilerimize buradan iletiyoruz.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Sevgi, acının içinden geçme yollarından yalnızca birisidir, bazen yanılıp ıskalayabilir. Ama acı hiç bir zaman ıskalamaz.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Evlerimize iş yerlerimize gururla astığımız Türk bayraklarının aradan geçen zaman zarfı içerisinde güneşten yağıştan solup yırtılmış olduklarını gördükten sonra onları öyle laf olsun diye ya da bayrak astım diye asmış olduğumuzu anlayıp, yenilediğimiz zaman daha iyi ADAM OLURUZ.