Bilindiği üzere bu sezon şampiyonluğun 2 adayı Beşiktaş ve Fenerbahçe, kendilerini büyük diye nitelendiren kulüplerin destekçileri kendi başarısızlıklarını örtmek ya da rakibi zayıflatma adına psikolojik savaş başlatmış bulunuyor. Bunlar hedefe giderken son derece normal görüne bilir yalnız biraz derine inince kendi hedeflerine ulaşabilmek için diğer kulüpleri taraftarlarını hiçe sayan bir anlayışa hakimler. Ülkemizdeki yerli teknik direktörler eğer ki bu kulüplerin rakibi ise ve geçmişte de bu kulüplerde forma giymiş ise kesin satar yatar gibi çirkin iş peşindeler maalesef. Geçtiğimiz günlerde Kasımpaşa-Beşiktaş maçında bir grup Beşiktaş taraftarı mağlubiyetten sonra Rıza Çalımbay’ın namus testini geçtiği yönünde paylaşımları yer alırken bir kısmı da Rıza hocaya kızmış durumdalar. Bir dakika ya bilye boncuk oynanmıyor arkadaşlar konu futbol ve bu insanlar profesyonel. Sizin gibi düşünenlerin hiçbir zaman anlayamayacağı bir duruş bir yaşam biçimi. O maçtan önce Fenerbahçeliler benzer davranışa girmişti, tıpkı Beşiktaşlıların bu maça verdiği tepki gibi.
Aykut Kocaman, Fenerbahçe maçını kazandığı takdirde namus testinden geçerken, kaybetmesi durumunda maça yatmış, maçı vermiş olacak bu nasıl anlayış nasıl bir zihniyet anlamak mümkün değil. Peki Aykut Kocaman’ın maçı kazanması durumunda Fenerbahçeli hoca ve futbolcular Konyaspor’a satmış mı olacaktı? Bu maçı yapmayın Allah aşkına bir insanın fikri ne ise zikri de o olur sizin duygu ve düşünceleriniz bize çok uzak…
Konyaspor’un efsane 10 numarası Branimir Poljac’ı Arena’da görmek onu olduğu kadar bizleri de duygulandırmadı dersek yalan söylemiş oluruz. Nedendir bilinmez misafir takım taraftarları buna bile saygı göstermeyi yediremedi kendisine. Maç başlar başlamaz gelen ve çalışıldığı çok belli olan, Skubic’in efsane pası ve Ömer Ali’nin bindirmesi Rangelov’un son vuruşu ile bulunan golde Poljak’ın anonsu en az gol kadar muhteşemdi. Maçı genel değerlendirmek gerekirse önce iki takımın hocasını karşılaştırıyorum. Bir tarafta bonservis bedellerine ters oranda tamamen Kocaman sihirli dokunuş ile fizik kapasiteleri maksimuma çıkarmış sistem, koşu ve bilimsel çalışmalardan faydalanılarak oluşturulmuş ve hepsi özenle seçilmiş bu sisteme uyan oyunculardan kurulu tırnak içinde belki bu takımdan başka bir takıma gitseler direkt oynamayacak oyuncuları yoğuran gerekirse öz eleştiri gerekirse takım eleştirisi yapan bir teknik adam. Diğer tarafta ise milyonlarca dolara kurulmuş her istediği yapılmış ancak sürekli bahaneler arayan, saha içinde rakip oyuncu ile ortamı geren centilmenlik için topu dışarı gönderen kendi oyuncusuna bile gösterilen yersiz tepki ve oyuna gösterdiği değişik müdahaleleri ile tam bir fiyasko. İlk yarı bitiminde Fenerbahçe’nin gelen golü ile berabere bittiğinde, milli maçlarda milli davadır deyip bağrına bastıkları, Bursa’da oynarken yaptığı terbiyesiz davranışlara bir anda sünger çekilen Volkan gerçek karakterini bir kez daha gözler önüne serdi bu hareketi yaptığında olabilecek olaylardan kim sorumlu olurdu sizce? Neyse ki Konya tribünleri gösterilebilecek en iyi sağduyuyu gösterdi.
60 dakikadan sonra oyunun gidişatı ve Fenerbahçe’nin hamleleri doğrultusunda, Aykut Kocaman önce Volkan’ı çıkartıp 2 forvete döndü sonra ayağında top tutma ve içeriye dikine bindirme yapabilen Traore’i aldı bu şu demekti. Şampiyonluk yarışındaki Fenerbahçe Konyaspor’un fizik kapasitesine sadece 60 dakika dayanabilmiş skoru koruma adına Ozan’ı oyuna alırken Skubic ve Ömer Ali’nin bindirmelerinden dermansız kalan Hasan Ali’nin yerine Caner’in girişi, Caner’in hücumunun daha iyi oluşundan değil skoru koruma çabalarından başka bir şey değildi. Buna Volkan ve Alper değişikliklerini sayabilirim. Alper kısmen de olsa defansif özelliği sıfır olan Volkan’dan daha etkili olurdu. Dakikalar 85 olduğunda hazırlanış olarak yine sezon sonu en iyi gollerden biri olarak izleyeceğimiz bindirme, orta indirme, soğukkanlı son vuruş ve bu golde mevki olarak Ali Çamdalı’nın mevkiinde bulunan Rangelov’un başlatması, Rangelov’un yerinde golle buluşan Çamdalı’nın değişken dizilişe verilebilecek muazzam bir örnek. İstenilen sonuç alınınca oyuna giren Selim tek kelime ile muhteşem dokunuşlar…
Sonuç olarak; yıllarca Konyaspor ve Anadolu takımları bu İstanbul takımlarına önlemler aldılar ancak gördük ki doğru yapılanma ile önlem alınacak takım siz oluveriyorsunuz. Öte yandan Fenerbahçe kulübünü çalıştıracak teknik direktördeki gerek kapasite, gerek duruşu, vizyonu ve tepkileri Pereira da var mı yok mu ayrıca tartışılır. İstanbul takımlarına gönül vermiş insanlar, Anadolu’da çalışan neredeyse her hoca en az sizin kadar dürüst en az sizin kadar şerefli. Aykut Hoca bu maçı kaybetmiş olsa Serkan bilerek yedi, Aykut sattı diyecektiniz. Bu kadar ucuz olmayın. Anadolu’nun hükümdarı Konyaspor, Kadıköy’ün Anadolu yakasında olduğunu düşünürsek bu sonuç son derece normal. Fenerbahçe taraftarının stada verdiği maddi zarar aslında içlerinde bulundukları durumu özetliyor.
Maçın sözü: İki teknik direktörün resmini elinize alın ve sadece bakın resim size her şeyi anlatacaktır. Küçük zihniyetlerle büyük iş çıkarmaya çalışırsanız Kocaman darbe alırsınız…