Edebiyat Fakültesindeyken Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Türk Edebiyat Tarihi kitabı çok sıkıcı gelirdi. Ders kitabımızdı zira. Bugün kitaplığımdan alıp hala yararlanabiliyorum oysa. Hey gidi… Tanpınar’ın diğer eserleri de enfestir keşfedene. Romanları, öyküleri… Sağ olsunlar hocalarımız birçoğunu belleğimize yerleştirmişlerdi.
İşte o Tanpınar, bir cümlesinde Konya’dan şöyle bahseder: “Bir başkent daima başkenttir. Ne kadar susturulursa susturulsun yine konuşur.”
Bu girizgahı İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından 2016 yılında İslam dünyası turizm başkenti seçilen Konya’mız için yaptık.
Bizim şehir olarak çok ilginç bir hastalığımız var. Aşırı derecede ağırcanlıyız. Yumurta ağza gelmeden tepki vermeyen bir yapıdayız. Haliyle bu meziyetler şehrimizi yönetenlerde de mevcut.
Efendim, Konya 2016 İslam dünyası turizm başkenti olmuş. Ne zaman? Sayın DAvutoğlu Dışışleri Bakanıyken. Allah aşkına biri çıkıp da söylesin yıllar oldu bu iş belli. Başka bir şehir olsa milletin aklına kaznırıdı bu cümle. Bizde nasıl? Google Amca’ya bi sorun 2015 teki Kudüs hadi neyse de 2017’deki Medine’nin Başkentliği ile ilgili daha çok bilgi var kendisinde.
Şehirde bu konuyla ilgili yapılan çalışmalar neden saklanıyor?
Bu ara sosyal medyada dolaşan bir slogan yarışması dışında gördüğümüz hiçbir şey yok.
Rivayet odur ki elde hazırlanmış harika sunumlar, projeler, işler var. Fakat deneye gelen kuş sayısı çoğalmasın diye bazı şeyler gizli yürütülüyor! Çok gizli!
Size söylemedim. Bu konu oldukça önemli. Bu Başkentlikte yapılacak projeler için şehre akacak para 50 Milyon TL! Yani 50 Trilyon.
Durun daha bitmedi. Eğer biz saf saf durmaya devam etmez de girişimleri hızlandırırsak bu paranın 200 Milyon TL’ye çıkma durumu var.
Tabi para büyük olunca oyunlar da büyük oluyor!
Mesela ülkemizde bu türden organizasyonlarda yapılmış belirli uygulamalar var.
Taa. 2010’da Avrupa Kültür Başkenti olan İstanbul’un organizasyonlarını hatırlamayan var mı? Kulak aşinalığımız hala taze.
Ee hadi orası İstanbul diyeceksiniz. Eskişehir’e ne demeli? Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkentliği yaptı.
Her iki projede de belirli bir konsorsiyum (Üniversiteler, Valilik, Belediyeler, STK’lar vs.) oluşturuldu. Buralardan temsilciler alındı ve bir ajans oluşturuldu. Gelen bütün projeler bu ajans üzerinden değerlendirmeye alındı.
Şimdi sıkı durun! Biz böyle bir hazır sistem varken yan yollara saptık. Konuyla ilgili bir Vakıf üzerinden iş görme gayretine giriştik. Vakfın akil adamları resmi görevlerini bıraksalar da buradan kopamayacakları için işin yöntemini böyle belirlediler zahir! Haliyle mesele uzadı da uzadı 2016’ya girdik ama ortada gözle görülür bir şey yok. Oraya mı buraya mı derken bu gidişle mesele altımızda kalacak!
İşin birçok detayına sahibiz. Eğer yazdıklarımızla yetinmeyip arıza verenler olursa hepsini bir bir şehir adına paylaşmaya da hazırız.
Yahu ben eleştirince kızıyorsunuz. Bir sürü yorum yazıyorsunuz. Ne iktidar yalakalığımızı bırakıyorsunuz. Ne cahilliğimizi ne de bağnazlığımızı!
Ama Allah rızası için bi düşünün böylesi bir organizasyonu elimize yüzümüze bulaştırmadan nasıl becerebileceğiz? Bu fırsat bir daha ne zaman gelecek. Şehir tanıtımı için bundan iyi yol olur mu?
Belki tüm bu anlattıklarımın şehrin Kültür Müdürlüğü ile doğrudan alakası vardır. Kim bilir belki de şehrin amirlerinin hızlanan müdür arayışları; bu göreve sulanan (adı bizde saklı) vasıflı-vasıfsız şürekâdan bazılarının koltuk kapma sevdasıyla ve Başkentlik meselesiyle ilintilidir.
Atılan adımlardan haberdarız. Adı geçenler arasındaki çapsızlarda ısrar edilirse; görün bu kalem şehir adına nasıl keskinleşecek!
Hadi bakalım. Biz tokmağa dokunduk. Davulun sesi nereden gelirse ona göre gardımızı alalım!