Küme Mi Düştük Sizce?

Hilmi Büyükharmancı

10 sene oldu aramızdan ayrılalı ama seni her gün anıyoruz ve arıyoruz…

04.04.2014 günü sen 44 yaşındasın canından çok sevdiğin CAN 4 yaşında, Çaykur Rizespor maçı ve Rize’nin başında Yılmaz VURAL…

Onunla yaşadığın anıyı anlattın soyunma odasında ve taktik bile vermedin o an herkesin yüreğine o kadar oturmuştu ki Tevfik LAV nasıl incitilir kırılır bu hırsla mücadele ettiler ve kazandılar…

Vedalaştığımız günü asla unutamıyorum seninle…

22 yaşında delikanlı idim o zamanlar sözde…  3 günlük uykusuzluk ağır gelmişti bana maçtan sonra uyumak istedim ve yalvardım SANA ne olur gitme diye…

“Evlenince anlarsın hele bir de çocuğun olsun” cümlesi ve şimdi seni çok iyi anlıyorum koca yürekli adam…

Ve hala Zafer’de bulunan kulüp binasında yaşadığımız gece gündüz anılar gözlerimin önünde…

Geceleri dilencilerin yanına oturup sohbet etmenden tut da, stadı açtırıp boş tribünlere oley çektirmene, gündüz istemeden de olsa bir kalbi incittiği zaman geceleri kendine ceza vererek kendini uykusuz bırakmaların, hiç kimsenin görmediği ve bilmediği anlarda namazını kılmaların o anıların ve yaşattıkların asla unutulmaz ve unutturulmaz.

Senin için neler yazsak çizsek de kelimelerin kifayetsiz kaldığı, seni anlatmak için sadece yaşanılması ve yanında olunması gerektiğini bir kez daha anladım…

İçin rahat olsun Koca Yürekli Adam…

Hayalini kurduğun ve bir gün gidecek dediğin inandığın takımın başında can dostun var Mesut BAKKAL

Bir gün büyüklerin başına geçeceğim dediğin takımların birisinde de diğer can dostun Ersun YANAL

Bir sen yoksun ve hala özleniyorsun…

Sen gene de bizi affet ama…

Uğruna geceni gündüzüne kattığın takım için seni sene de 1 defa web sitesinden unutmazsak anıyoruz…

Tesislere ismini verdik ama gene de TATLICAK ismini kullanıyoruz…

Konyaspor sevgisi nasıl olur nasıl Konyasporlu olunur seni örnek göstererek anlatamadık kimseye…

Senin için bir futbol turnuvası bile yaptıramadık, bir panel düzenleyemedik, başka bir yere sokağa, caddeye veya halı sahaya bile ismini veremedik.

Maçlar da seni anmak için pankartla bile çıkamadık…

Hakkını helal et sen bize gene de…

Gözünü üzerimizden ayırma…

Eminim ki seni anmak ve anlamak için bu sene özel bir program olacaktır…

Mesut Hoca seni asla unutmayacaktır…

Sen de bizi unutma senin ruhun , sana olan aşkımız , senin inanç ve hedeflerin için Antalya maçı kazanılacaktır.

Bu arada çiçeği burnunda bir yönetim geldi Hocam…

Hayatta olsaydın eminim ki aşağıda yazan satırları hatırlatacaktın…

Yağlı güreş ritüellerini çoğumuz "içi boş" bir "dans" gibi seyrederiz. Ama aslında öyle değildir. Ben pehlivanların güreşe başlamadan önce yaptıkları "helalleşme" hareketini çok sever, beğenir, önemserim. Önce iki pehlivan birbirlerinin ellerini sıkarlar, sonra güreşmek için arkalarını dönüp birbirlerinden uzaklaşırlar.

Ve birden geri dönüp eğilerek birbirlerinin ellerini öper gibi yapıp başlarıyla selam verirler. Güreş bundan sonra başlar. Sonunda bir galip bir de mağlup olacaktır. Ama birbirlerine saygıları, sevgileri konusunda anlaşmış, uzlaşmış, helalleşmişlerdir... Sevdiklerimizle çatışma anlarımızı yağlı güreş pehlivanlarının olgunluk noktasına taşımayı becerebilseydik... Ne iyi olurdu, değil mi?

 

Birçoğu seni tanımıyordur bile…  Belki de araştırma ihtiyacı hissetmemişlerdir ama seni çok iyi bilmesi gereken ve şu an bulundukları konumda senin yaptığın başarılardan dolayı kalan bazıları bu satırları okurken başını eğer utanır mı bilemem ama eğer okuyorsa bir Fatiha göndermesi, kendi vicdanı ile baş başa kalması yeterli olacaktır.

Sen her zaman ki nezaketin ile onları da affet hocam… Elbet bir gün anlayacak ve başlarını öğe eğeceklerdir.

Ruhun Şad olsun…. (Bizim de okurlarımızdan isteğimiz hocamız için Bir Fatiha) 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.