ECB ortalığa para saçtı. Yer gök Euro oldu. Avrupa’da parasal genişleme başladı. 2015 Mart ayından itibaren Avrupa Merkez Bankası ECB her ay 60 milyar Euro’luk tahvil alacak. Bunun karşılığında piyasalara nakit olarak 60 milyar Euro verecek, bu işlemler 2016 Eylül ayına kadar devam edecek.
Geçtiğimiz haftaki yazımda ECB’nin parasal genişleme yapacağından söz etmiştik. Sadece rakamın 500 milyar Euro’mu? Yoksa 1 trilyon Euro’mu? Olacağı ile ilgili beklentilerimizi aktarmıştık. Piyasalara verilecek 500 milyar Euro’nun zaten fiyatlamaların içinde olduğunu belirtmiştik. Sadece 1 trilyon Euro’nun etkisinin olacağını da yazmıştık. ECB beklentileri karşıladı ve piyasalar mutlu, Euro’da değer kaybı hızlandı. Euro tüm para birimlerine karşı olduğu gibi TL karşısında da değer kaybetti. Euro/TL 2,600-2,700 aralığında hareket ediyor. Bu aralıkta şimdilik kalıcı gibi görünüyor. Ben bu süreçte daha önce de yazdığım gibi doların daha da değerleneceğini düşünüyorum. Altın ise bu parasal genişlemeden en fazla nemalanacak emtia olacaktır. Parasal genişlemenin altına olumlu yansımasını bekliyorum. Bu kadar büyük faizsiz para ilk önce dolar, altın ve gelişmekte olan ülkelerdeki faize gidecektir tabiî ki borsalara
TCMB para piyasaları kurulu geçtiğimiz hafta 0,50 baz puanlık bir faiz indirimine gitti. Merkez Bankası üzerindeki baskıyı bir miktar azalttı. Hükümet kanadından ve Cumhurbaşkanımız tarafından faiz indir baskısı altında kalan Merkez Bankası şimdilik 0,50 baz puan indirdi. Geçtiğimiz hafta ECB Avrupa Merkez Bankasından parasal genişleme gelince Merkez Bankası başkanımız Erdem Başçı yaptığı açıklama ile faiz indirimlerinin devam edeceği sinyali verdi. Bir anlamda Avrupa Merkez Bankasının yaptığı parasal genişlemeyle bizim merkez bankasının faiz indirimi konusunda destek olmuş oldu.
Hafta sonu Avrupa’da Yunanistan seçimleri vardı. Yunanistan’da seçimleri Avrupa Birliği ve Euro muhalifi Syrıza kazandı. Dünyanın gözü Yunanistan’a çevrildi, acaba Yunanistan Euro’dan çıkacak mı? Diğer Avrupa ülkelerine sirayet eder mi? Son iki gündür piyasalar bu soruyu soruyor ve piyasalardaki hareketliliğin sebebi buydu. Yunanistan tarafından gelecek olumlu olumsuz açıklamalarda piyasaların görünümünü belirleyecek.
ECB’nin yapmış olduğu parasal genişlemenin etkileri önümüzdeki günlerde daha da belirginleşecek. Özellikle gelişmekte olan ülkelere para akacak. Borsalar da bu süreçten karlı çıkacaktır. Ben bu süreçte Borsa İstanbul’un da 100 bin puan seviyesine geleceğine inanıyorum. Bu kadar bol para elbette ki Borsa İstanbul’a da katkı sağlayacaktır.
TCMB önümüzdeki ay ve daha sonraki aylarda faiz indirimine devam edecek olursa döviz fiyatlarında hareketlenme olacaktır. Yabancılar özellikle bu faiz indirimlerinden memnun olmayacaktır.
Parasal genişlemenin olumlu yansılamalarını buraya kadar aktardık. Fakat bir de önümüzdeki başka olumsuz sayıla bilecek gelişmelere bakalım
Rusya-Ukrayna arasındaki gerginlik tüm hızıyla sürerken ve Rusya’ya uygulanan ambargolar var gücüyle devam ederken Rusya’ya bir darbe de uluslar arası kredi derecelendirme kuruluşlarından geldi. Rusya’nın kredi notunu çöp pozisyonuna düşürdü. Rusya’nın görünümü negatif bu piyasalar için olumsuz bir gelişmedir.
Diğer yandan önümüzdeki aylarda ABD Merkez Bankası FED’in faiz artırımları başlayacak. Gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere tüm global piyasaları yakından ilgilendiren bir gelişme yine piyasalar açısından olumsuz bir süreç olduğunu söyleyebilirim.
Genel görüntüye bakacak olursak küresel ekonomide durgunluğun arttığını büyümenin düştüğünü görüyoruz. Her türlü gelişmenin yaşanacağı bir ortamda tedbir her zaman iyidir