Transfer sezonu devre arasına kadar sona erdi artık elimizde bulunan oyuncularımız ile lige devam edeceğiz. Gönderilen oyuncuların fazla alınan oyuncuların eksik olması transferde silik olduğumuz anlamına gelmez. Kullanılmayacak ya da kullanılması şuan için düşünülmeyecek oyuncuların takımda kalması faydadan çok zarar sağlayacaktır. Bununla birlikte ilk on birde oynayan oyuncuların kulübeye baktığında kendilerini zorlayacak oyuncu olmadığını görmesi takımı başarısızlığa itecekti. Bu yüzden takıma yapılan nokta transferlerinden verim alındığı takdirde bugün ve yarın için güzel günlerin geleceğinden şüphe duymamalıyız.
Bakınız isim transferler özellikle bir anlık hevesler için ya da zorunluluktan yapılanlar sonraki zamanlarda maddi manevi sizi içinden çıkılması çok güç durumlara sokabilir.
Sosyal medyada hepimiz bir şeyler yazıyoruz yalnız sosyal medyadaki en büyük problem birilerinin gazına gelip dış kaynaklı eleştiri ve hakaret yapan kişi veya kişiler. Zarardan başka bir şey vermedikleri açık, bunu yapanların büyük bölümü ikilemde kalıp Konyaspor sevgisinin yanına birde İstanbul takımı sevgisini sığdırabilen kişilerden oluşuyor.
İstanbul kaynaklı medya çalışanlarının ve yorumcularının sıklıkla bahsettiği ‘’çağ dışı futbol’’ söylemini Konyaspor’dan başka takımlara söylendiğine çok şahit oldunuz mu? Konyaspor oynadığı 3 maçın ikisinde skor olarak olmasa da oyun olarak rakiplerini adeta ezdi. Galatasaray maçında ise oyunun belli bölümlerinde rakibine nefes aldırmadı. Hayır, neyi beğenmiyorsunuz inanın anlamıyorum. Sadece İstanbul takımlarıyla oynanan vitrin maçlarında bir şeyler yapan oyuncular mı arıyoruz, istikrar mı? Eğer cevabınız istikrar değil ise geçmişten gelen tutmadığınız takımlara duyduğunuz nefretten olma olasılığı yüksektir. Eğer istikrar seçiyorsanız zaten problem yok!
OPTA verilerine göre topla oynamada Antalyaspor maçında, Konyaspor lehine yüzde 60-65 oranları gördüğümüz maçta yüksek pas isabeti ile dikkat çekerken İstanbul futbol otoriteleri bunu zevkli maç olarak değerlendirmekle yetindi. Ancak diğer Anadolu takımlarının İstanbul takımlarına karşı oynadığı maçlarda uyguladığı düzende akıllı oynadı, falanca takımı kilitledi söylemi aslında bizim şehrimize ve takımımıza olan nefreti gözler önüne serer nitelikte. Elbette hepsi öyle oynayacak Anadolu takımlarının tüm maliyetine bir oyuncu alıyor, darboğaza girince borçları yapılandırılıyor şakşakçı çok nasılsa!
Spor kanallarında İstanbul takımlarını temsil eden yorumcular kendi tuttukları takımların sempatizanlığını yaparken, diğer Anadolu takımları hiçe sayılmakta, hangi spor kanalını açarsanız bugün yapılan algılar ile büyüklüklerine büyüklük katmaktalar. Lobi faaliyetleri ve yayılmalar ile ülkenin dört bir yanına sarılmış durumdalar. Sosyal medyada bile hiçbir görevi olmadığı halde Anadolu takımlarına ve yaptıkları çalışmalara saldıran kişileri de söylemeye gerek yok. Hele ki kendi şehrinin takımına kendi takımı gibi yaklaşıp hakaret edip bir algı oluşturanlar en tehlikeliler arasında bulunuyor. Bunlara birde Anadolu takımlarının birbiri arasında ki rekabete ergen beyinlerin saçtığı nifak tohumlarını eklediğinizde kendi içinde çürüyen bir sisteme dönüştüğünü görüyoruz. Bazı kulüp yönetimlerinin ise bu ergen tavırları rol model alması ise düşündürücü olan kısım. Kocaman camialarda çocuksu hareketler profesyonelliğe yakışmıyor.
Birde Konya medyamıza laf dokundurmak istiyorum kutsal pazartesi dışında neden spor programı olmaz bu şehirde? Uydudan yayın yapanı da karasalda olanı da internette kendine yer bulanı da sadece pazartesi konuşuyor Konya’yı Konyaspor’u insanlara bunu sevdirmenin bir yolu da medyadan geçer. Televizyonlarda o kadar boş programlar var ki neden sadece pazartesi Konyaspor ile ilgili yayın yapılıyor anlaması gerçekten güç.
Sosyal medyada eleştiriye açık olalım fakat hakarete değil! Birilerinin yaptığı karalamalara değil takımınıza şehrinize destek verin! Göreceksiniz çok daha mutlu olacaksınız, olacağız…