Kütüphaneme yeni eserler dahil oluyor. İnanın hepsi de birbirinden harika. Bazıları gerçekleri bilmek adına darbı mesellerin ve yakıştırmaların bir faniye ne derece özgü ne derece onunla eşdeğer olduğu yönünde muazzam bilgiler içeriyor. Her evde bulunmalı ve defalarca okunmalı.
Hepimizin bildiği, güldürürken düşündüren her sözünde ilahi bir hikmet bulunan dünyanın yakından tanıyıp sevdiği, Akşehir’in ve Konya’nın medar-ı iftiharı Nasreddin Hoca üzerine yapılmış nefis bir çalışma…
Sevgili ağabeyim Prof. Dr. Saim Sakaoğlu uzun araştırmalar ve uğraşlar sonunda kitap haline getirip piyasaya çıkardığı her yeni eserinden bir tanesini mutlaka bana ulaştırır ve onu bana haber verirken de telefonda hal hatırımı sorduktan sonra “Sevgili Desteli, İplikçi Camii yanındaki üç fotoğrafçı arkadaşımın (Ahmet Kuş, İbrahim Dıvarcı ve Feyzi Şimşek kardeşlerimizin) dükkanına senin için bir kitap bıraktım çarşıya inince onlardan alıver” diye kibarca bildirir.
Ramazan öncesi telefonum çaldı. Öbür uçta ağabeyim, hocaların hocası Saim Sakaoğlu vardı. Ondan her telefon gelişinde bir heyecan sarar beni. Çünkü bazı yazılarım hakkında görüş bildirir ve “Yazmaya devam aman Detseli kardeşim” diye nazikçe uyarır. Yine o nazik kibar lisanı ile “Sizin için aynı yere bir kitap bıraktım alınız” dedi ve “Ünlü mizah ustamız Nasrettin Hoca üzerine atfedilen gerçek dışı hikayeler, bunları mutlaka oku” diye tenbihledi. Hemen ertesi gün gittim. Kitabı alırken sevgili Ahmet Kuş kardeşim de bir güzel haberle beni sevindirdi. İsmail Abi ben de size bir şeyler vereceğim ama bizimkisi biraz ağır aracınızla indiğiniz bir gün ben o emaneti size takdim edeyim” dedi. Eyvallah dedim. Hacimli çalışma muhtemelen bir Dıvarcı-Kuş-Şimşek klasiği idi. Kim bilir nasıl bir muhteşem albüme daha imza atmışlardı.
Saim ağabeyimin titizlikle hazırlayıp okuyucularına sunduğu kitabın bazı kısımlarını okudukça utancımdan yerin dibine geçiyordum. O ünlü mizah hocamıza isnat edilmiş, aslında onunla hiç alakası olmayan yakıştırma fıkralar nezih bir üslupla tenkid ediliyordu. Okudukça Sakaoğlu Hocam’a “Eline kalemine gönlüne sağlık”, diyordum gönülden.
Konya yazarları çok yoğun bir çalışma içerisindeler, Allah güçlerini artırsın. İşte yeni yeni kitaplar elime ulaşmaya devam ediyor. Bende okumak için gece gündüz demeden çaba harcıyorum. Sevgili İhsan Kayseri’nin ulaştırdığı Mehmet Dede ve Sıdkî Dede adlı (daha kitaplar… Daha birçok kitap ulaştırdı İhsan kardeşim bana, iki kitabın haricinde. Yazarak Konya’ya hizmetten hiç yılmayan, usanmayan değerli ağabeyim Mehmet Ali Uz Koyunoğlu Müzesi’ndeki bir programda yanına varıp selam verdiğimde hemen çantasına sarılıp içerisinde benim de acizane M. Ali ağabeyimin adına yazmış olduğum şiirlerimin bulunduğu iki tane kitabı elime tutuşturdu. Doğrusu içeriğini merak ediyordum hemen programdan çıkar çıkmaz daha bindiğim belediye otobüsünde okumaya başladım. O kadar akıcı okunuyor ki otobüs evimin durağını geçmiş ben hala kitapların içeriğindeyim. İki durak ileride inip eve yürüyerek geldim.
Yakın zamanda hacdan döndükten sonra kültür aşığı kardeşlerim ve ağabeylerim, özverili çalışmaları ile çıkarmış oldukları yeni kitaplarını adıma imzalayıp şahsıma verdiler. Bunlardan iki tanesi sevgili kardeşimiz Ömer Lütfi Ersöz ün uzun uğraşları sonucu çıkardığı. Ayetlerin Işığında Peygamber Kıssaları ve Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in Hayatı adlı kitaplar idi. Aynı günlerde bana ulaşan bir diğer kitap da yine Saim Sakaoğlu hocamın bir Cumartesi günü Koyunoğlu Müzesi’nde İkindi Sohbetleri konuşmacısı iken elinde tutup bizlere tanıttığı sonra şahsıma da imzaladığı Konya Ansiklopedisi’ne ait “Konya üzerine Maddeler” isimli kitap idi.
Bu kitaplar şimdi başucu kitaplarım oldu. Onları iştahla okuyorum. Çok akıcı, çok bilgilendirici kitaplar benim için. Sabah namazından sonra elime aldığım bir kitabı en az iki saat okuyup ancak yorgunluk basıp da gözlerimin feri kesilince bırakabiliyorum. Allah bu verimli yazar kardeşlerimizin ağabeylerimizin ilmini ve güçlerini artırsın. Umarım bu bilgi hazinesi kitaplar bugünün kitap dostlarına ve gelecek nesillere faydalı olur.
Bu arada bu yıl ortalarında başlayıp yılsonuna kadar devam eden oğlumun düğünü ve hac farizası için kutsal topraklara gidişim dolayısı ile bana kitap vermiş olan yazar kardeşlerimden unuttuklarım var ise kendilerinden özür dilerim, bunu ileri yaşıma verip beni bağışlasınlar. Bilgi ve huzurla kalınız…