Eto’o'nun gelişinde Game of Thrones ve Zuta’nın gelişinde Black Mirror temalarını işleyen Konyaspor forma tanıtımında ise çok daha kapsamlı çalışmalar yaptı…
Önceki sezon adından bir hayli söz ettiren La Casa De Papel dizisinden esinlenerek yapılan forma tanıtımı bir hayli ses getirmişti. Çıtayı yüksek tutan Hüseyin Ekinci önderliğindeki sosyal medya ekibi yine adından bir hayli söz ettirecek bir projeye imza attı. Zira La Casa De Papel yapımcıları yapacakları belgeselde Konyaspor’un yaptığı projeyi kullanmak için çoktan izin istemişlerdi.
Ülke olarak en büyük problemlerimizden biri bir şeyi olduğu gibi kabul edemeyişimiz diyebilirim. Bir forma tanıtımının altında siyaset aramak ancak cehalet erdemdir sözünü savunan kafayla aynı bakışa ait olabilir. Önceki filmde Konya’ya komünizm geliyor başlığı atarken, bu defa da utandıkları şanlı tarihimize çamur atmakla yetindiler.
Geçtiğimiz yıl yapılan tanıtım filmini de beğenmiştim, bu yıl yapılan filmi de beğendim. Ancak eleştireceğim yönler de olacağını belirtmek isterim.
Selçuklu devletine başkentlik yapmış logosunda Selçuklu devletini taşıyan bir takımın, bir şehrin diriliş temalı bir reklam yapması tartışmaya açık bir konu olmamalıdır. Zaten yaptığınız iş farklı mecralarda ve farklı görüşlerden bile ses getirebiliyorsa yolunuz doğru demektir. Senaryo sağlam Hüseyin Ekinci imzası olduğu belli, futbol takımından birilerinin olması hele ki kaptanlardan birinin olması da güzel. Filmde bazı gereksiz şeyler olduğunu söylemeden geçemeyeceğim, bunlar birileri tarafından sonradan eklendiğini görmek zor değil, soru neden eklendiği…
Filmimiz bir dokuma tezgahında başlıyor ve Keykubat sarayında son buluyor. Dört atlımız Selim önderliğinde yola çıkıyor kutsal emanetleri almak için, at binişlerinden arkadaşların profesyonel oldukları belli, Selim ise işi çabuk kavramış yıllardır Diriliş dizisinde oynarmış gibi bir havası var…
Filmde demirci, ekmekçi temalarını çok düşündüm neden eklendiği konusunda bir fikir bulamadım siz bulursanız bana da söyleyin merakta kalmayayım.
Selim ve arkadaşları dörtnala Keykubat sarayına girerken İbnül Arabi edasıyla Arapça bir şeyler okuyan bir detay var mesela bu detay girecekse okuduğu Arapça yazılmış Konyaspor tarihi olabilir miydi?” diye kendime sormadan edemedim. Satıcılar kılıç kalkan hızlı bir şekilde geçtiği için renk katmışlar. Defalarca söylemek gerekirse filmi gerçekten çok beğendim…
Saraya kadar olan kısım tamam, benim şahsi fikrim bu senaryo birkaç defa değiştirilmiş birazda aceleye getirilmiş gibi bir kanı bıraktı. Bence filmdeki gereksiz dediğimiz yerler atılmalı bazı kısımlarda detay dediğimiz olaya girmeliydik. Görüşlere saygımız var bu benim kendi görüşüm tabi ki…
Sultan huzurunda iki şey dikkatimi çekti; Birincisi Sultan’ın huzuruna girerken kapıda bekleyen arkadaşlara kadar ulaşmış iseniz desturu o arkadaşlar alır, sizin ekstra destur istemeniz bence komik olur o arkadaşlara silahınızı teslim eder ve huzura çıkarsınız.
İkincisi ise kullanılan “emeğiniz yağlı olsun yiğitlerim” yerine kutlu sancağımız sizlerle dalgalanacaktır gibi bir şey olabilirdi. Fakat biliyorum ki kısa sürede neredeyse sıfır bütçe ile bundan iyisi olması imkansızdı.
Yine mükemmel bir işe imza attınız tebrikler eleştireceğim asıl yer ise bu tanıtımın sonunda Selim rüyada olsa ve tam sultan formalara bakıp cümleyi kurduktan sonra Selim’in telefonu çalsa takımdan futbolcunun biri hadi Selim unuttun mu bugün forma tanıtımı var dese günümüze taşısalar olayı stadyumda Selim formaları aynı rüyasındaki formalar olduğunu görse diğerleri şaşkınlıkla bakarken Selim kameranın zoom yaptığı esnada gülümseyip göz atsa efsane ötesi bir tanıtım olurdu diye düşünüyorum. Son olarak forma satış fiyatımız kişi başına düşen milli geliri baz almak yerine ülke gerçeklerini göz önüne alırsa sattığının on katı kadar satacağına eminim.
Forma tanıtımımız ile ilgili naçizane düşüncelerim bunlar, yapıcı eleştiri yaptığımı düşünüyorum. Ya siz?