Beklenen milletvekili aday listeleri kesinleşti. Partiler, beklenen değil, genel merkeze yakın olan isimleri sıralamaya koydu. Anlamadığımız, madem listeleri kafanıza göre yazacaksınız, niye temayül yoklamaları, teşkilat seçimleri veya bir sürü formalite ile aday adaylarını koşturup durdunuz.
AKP de, milletvekili aday listeleri, taban tarafından biraz şaşkınlıkla karşılandı. MHP ise beklediğini değil, bulduğu liste ile yetindi. Faruk Bal, fobisinden kurtuldu ama yeni fobilerle karşılaştı. CHP nispeten rahat. Ön seçim yaptı, bu seçime de genelde uydu…
Aslında, milletvekilliği, seçilene inanılmaz maddi getirisi olan bir makam, emekli maaşının 7500 lira olduğunu düşünürsek, bir de tekrar kazandığı zaman aylık 25 bin lirayı bulan getirisi ile, büyük bir işletme kurmaktan daha iyi imkanları olan bir makam, bakmayın siz dava dediklerine, maddi imkanlar hepsinin önünde, kazanan bulunmaz bir nimet…
Hiç bir adayın şahsi oyunun, 300 oyu bile geçmediğini bildiğimize göre, demek ki partiye, seçilecek adaylar çok şey borçlular. Onun için büyük bir özveri ile çalışan, başta MHP adayları, teşkilatlara hatırı sayılır, bağışlar yapması gerekir.
Bazı adayların, bizim paramız helal, partiye veremeyiz dediklerini duyuyoruz, paranız helalse, buradan gelen parayı da almamanız gerekir. Bu siyaset işinde dönen ayak oyunlarını anlamak mümkün değil, şimdi bazı aday adayları niye listeye giremedik diye düşünüyor olabilirler ama bu işlerin bir kıstası olmadığı için gibi, başarı ve başarısızlığın da izahatı yoktur..
Geçen yazımda da belirtmiştim. Ülkemize 550 milletvekilliği çok fazla, bu sayı mutlaka düşürülmelidir. En fazla 250 olmalı, milletvekilliği rant kapısı olmaktan çıkarılmalıdır. Ne demek emekli vekile, 7500 lira vermek! Yüzbinlerce insan, gençler iş ararken, milyonlarca emekli geçinmek için, bin lira emekli maaşı alırken, bu nedir, hangi vicdana sığar, böyle yüksek maaşların verilmesini biz vicdanımıza sığdıramıyoruz
AKP 4 bayan gösterdi, MHP 2 bayan gösterdi. Bayanların aday gösterilmesi yeni moda da sadece bayan göstermek için göstermemeli...
Tansu Çiller, bayan başbakan olarak iktidara geldi, fazla başarı sağlayamadı, yetenekleri varsa gelmeli ama iki üç tanede listeye yazalım da gerisine bakalım diye yazılıyorsa, süs olmaktan ileri gidemez..
Türk demokrasi tarihi, ileride tarih kitaplarına, geçmek istiyorsa, partiler mutlaka ön seçimi, zorunlu yapmalıdır. Ön seçimin olmadığı, siyasi partiler yasası ile seçilenler, devamlı olarak genel başkanlara ve genel merkezlere minnet duyacaklar, onların istemediğini yapmamak için azami dikkat göstereceklerdir.
Ön seçimden, siyasi partiler niye bu kadar korkarlar anlamak mümkün değil. Madem, milletten yetki alıyorsunuz, önce adaylarınızı partilerin üyelerine seçtirin de, adaylar da gerçek güçlerini görsünler, yoksa bağlantılarla, seçilen adaylar, partilerin tabanlarında karşılığının olmadığının bilinmesi gerekir..
1946'da açık oy gizli tasnif diye ucube bir yöntem vardı, oylar gözüküyor ama gizli sayılıyordu. Bizim partilerin temayülleri de ona döndü. Madem ileri demokrasiye geçtik. Bunun şartlarında olgunlaştıralım. Bol keseden dağıtılan, liderlik makamının da o zaman değeri olacaktır.
Örnek aldığımız ABD'de bile başkanların siyasi ömrü, seçilirse, sadece iki dönem 8 yıldır, babalarından miras kalmış gibi her seçime koşarak gelen adaylardan ve siyaseti meslek olarak yapanlardan kurtulmanın yolu, yasa ile seçilmeyi sınırlamak lazımdır...