Sevgili büyüklerimiz! Sevgili Başkanlarımız! Sevgili İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz, Kültür Daire Başkanlığımız ve Kültür Müdürlüklerimiz!
Meğer, ne bitmez tükenmez işleriniz varmış! Meğer, ne kıymetli zamanlara sahipmişsiniz!
Konya’nın mahalli sanatçılarına ayıracak zamanınız demek ki hâlâ yok!
Demek ki, bu gidişle de, hiç olmayacak!
Kültürle ilgilenen, işi sadece kültür olan yapıların, şöyle birkaç saat, bilemediniz bir gün kadar bu işlerle ilgilenecek zamanları da, yokmuş demek ki!
2020’yi Korona kapattı… Belli ki, kimseler arayıp da bulamasın diye vefayı da, kaldırdı izbe bir yerlere attı! Sokağa çıkma yasakları olduğundan, kimse arayamadı da, soramadı da… Ancak sizlerde aramak için bir çaba göstermemiş gibisiniz!
Bakın aşılar vurulmaya başlandı. Yarın sisler dağılır, vefa kapatıldığı izbeden ya kurtarılır, yahut kendi kurtulur çıkar gelir! Neden yorgunu yokuşa sürer durursunuz ki!
“Konya Sanatçısı” payesini verin artık şu insanlara…
Bu paye sadece bir talimatla hallolacak bir şey…Meclis kararı falanda istemez, velev ki istemiş olsun, merak etmeyin kıyamet falanda kopmaz! Böyle güzellikler yapanın şanındandır! Yapılan güzelliği nihayetinde kendi sanatçılarınıza yapacaksınız!
*****
İçlerinde, bu şehirle anıldığı kadar ülke çapında bilinen ve tanınanları var! Yapılacak olan bir vefa gecesi sadece…Çoktan yapılması gereken, lakin iplere unlar serilmekten, havanlarda sular dövülmekten nedendir bilinmez vazgeçilemeyen bir güzellik! Bu işin hayır duası çok!
Gönülleri fethetmek gibi anlamlı bir güzelliği ısrarla neden yaşamak istemiyorsunuz ki?
Bu paye para-pul istemiyor, bu payenin maddiyatla işi filan da yok!
Vereceğiniz bir plaket, iki satırlıkta bir belge! Hepsi bu…Bu işi neden bu kadar uzatırsınız bilmem!
Az daha uzatırsanız, yarın ortada mahalli sanatçı da kalmayacak, bu işe heves edecek olanda!
Korona bir taraftan, ne zaman ölecekler diye gözlerinin içine bakar gibi davranan sizler bir taraftan!
Mahalli Sanatçı kavramını tepe tepe gömdükten sonra, ağlasanız, pişman olsanız kaç yazar!
*****
Bugün hayatta olmayan mahalli sanatçılarımızı bu konuyla yakından ilgilenen kültür aşığı, Konya aşığı çok az sayıda insanın dışında kim biliyor? Kim tanıyor? Kim onların dertleriyle dertleniyor?
Bu iş, bu işe gönlünü veren insanlardan daha fazla kültürle ilgilene kurumların olmalıydı. Onlar mahalli sanatçılarla ilgili bir şeyler ortaya koymalıydılar.
Çünkü bu görev ta…başından beri onlara aitti! Sorumluluk da! Bu işin vebal kısmı da!
Bakın; Mazhar Sakman hayatta değil…Ahmet Özdemir hayatta değil… Mustafa Kazanova hayatta değil…Cafer Özdemir hayatta değil… Mustafa Konyalı hayatta değil… Hasan Kaya hayatta değil…
“Aslan Mustafa” Türküsünün derlemecisi ve Bozkır ekibinin kurucusu Ali Sandal hayatta değil!, Mehmet Çavuş hayatta değil… Mehmet Kaya hayatta değil..
Giden geri gelmiyor…Hayatlarını kaybeden bu kıymetli insanlar, kültürümüz için birer kayıp!
“Konya Sanatçısı” teklifi acizane bendenize değil, kültürle ilgilenen bölümlere ve kurumlara düşerdi.
Onlar halen bu konuyu gündeme getirmedikleri için, 6 Eylül 2016’da vefat eden, Türk Halk Müziğine 124 türkü kazandıran ve 9 albüm yapan rahmetli Ahmet Özdemir Ağabeyin vefatından yaklaşık bir buçuk yıl önce dile getirdiğim ve yaklaşık 6 yıldır üzerine yazılar yazdığım teklifi tekrar kamuoyu ile paylaşıyorum!
Mahalli sanatçılarımızın, sanatkârlarımızın Konya’ya değer katan insanlarımızın, “Konya Sanatçısı” payelerini lütfen ihdas edin, vefat edenlerin yakınlarına, yaşayanların bizzat kendine…
*****
Bazı sanatçılarımız rahmeti Rahmana kavuştular! Onlardan geriye boynu bükük sazlar, onları hatırlatan şarkılar ve türküler kaldı. Giden gitti lakin, halen hayatta olan, sazıyla, sözüyle , bestesiyle, hatıralarımızda yaşayan mahalli sanatçılarımız var.
Gönül isterdi ki, gidenlere sahip çıkamadık, bari onlara sahip çıkalım diyebilelim!
Bu konuda ne yapıldığını,
Ne düşünüldüğünü,
Birçok insan gibi merak edenlerdenim!
Halen hayatta olan sanatçılarımıza gelince;
“Unutursun diye” dillerden düşmeyen şarkının bestekârı Aşık Salihi..
Türkiye’nin tanıdığı, bildiği, sevdiği şu anda İzmir’de bir Huzur evinde kalan Rıza Konyalı…
Felç geçiren ve evinde kalan Mehmet Kayık…Ramazan Koyuncu…Zekeriya Civelek…Köksal Tosun…Kemal Pekçağlar…Hasan Genç…
Unuttuklarımız olduysa beni bağışlasınlar…
*****
Sanatçılar şehirlerin yüz akıdır. O şehirlerin kaybolmayan yaşayan, yaşatılan unutulmayan yıldızlarıdır.
Onlara vefa göstermek şehirlere yaşayanların boynuna borçtur. Onlara gönül borçları vardır.
Halktan önce, sevenlerinden önce, şehrin yöneticileri, önde gelenleri, söz hakkı elinde olanları bu konuları düşünmek zorundadırlar.
Düşünmüyorlarsa, yarın onları da hatırlayan kalmaz!
İnanın yıllar sonra prestijli yollar unutulur, Avrupavari asfaltlar unutulur, köprülü kavşaklar unutulur, parklar unutulur, bahçeler unutulur, bilmem hangi semte yapılan cazibe merkezi unutulurda, sanatçılara gösterilen vefa ebedi unutulmaz!
Onlar bu şehrin kültürünün her daim açan gülleri, laleleri, menekşeleri, sümbülleri, leylaklarıdır.
Onarı unutmak akıllı bir yöneticinin yapacağı iş, hatta akıl kârı değildir!
*****
Mahalli sanatçılarımız, bu şehre değer katan, bu şehrin her biri altın değerinde olan sanatçıları, sanatkârları unutulmuş durumdalar.
Onlar için ne yapılabileceği konusu yine ortada kaldı! Yine gündemde değil! Vefasızlık illeti gibi bir illet bu şehre bulaşmamalı!
İş işten geçtikten sonra, keşke demek, vah..vah..tüh..tüh…demek alışkanlık haline geldi. Biz yanlış yapıyoruz, bu yanlışlığı düzeltelim artık diye bir dönüş neden yapılamıyor?
Bu konuda, uzun-uzun toplantılar yapmamıza, komisyonlar kurmamıza, kararlar almamıza gerek yok!
Konuyla ilgilenen insanların çağrılması, bu insanlar kimler diye sorulması sadece bir telefonun başında.
Başında amma, gönlü olunca tekeden süt çıkaranlar, gönlü olmayınca, elleri telefonlara bir türlü uzanamaz oluyor!
2021 yılı içerisinde “Konya Sanatçısı” meselesi çözülebilir mi? Bu konuya sıra gelir mi? Yoksa, bizim “Konya Sanatçısı” gibi, mahalli sanatçıları hatırlamak gibi bir meselemiz yok mu diyorsunuz!
*****
Konya’nın kültür zengini bir Başkent olduğunu hepimiz biliyoruz! Ve bu kültür zengini, hoşgörülü şehrin kalbinde hepimize de yer olduğunu…Onun için, “bu şehir, bu Başkent, senin yada benim şehrim değil, bizim yani hepimizin şehri…” “Konya Sanatçısı” payesi, Konyalının rahmetli Ahmet Özdemir’e vermiş olduğu bir gönül payesiydi.
Bendeniz, bu payeyi resmileştirmek adına, başta kendisi olmak üzere bütün Konyalı sanatçılara ve sanatkarlara verilmesi yönünde yıllar önce başladığım girişimi sürdürmeye devam ediyorum.
Niçin mi? Şehrin vefası adına, vefat edenlerin ruhunun şad olması, yaşayanların yaşarken hatırlandıkları ve unutulmadıklarının bir göstergesi olması adına!
İnancım odur ki; Sanatçılarını, sanatkarlarını kim el üstünde tuttuysa, onları kim unutturmadıysa, onların anılmasına, unutulmamasına kim ön ayak olup vesile olduysa, onu ne Yaradan unutur, ne şehir, ne de o şehirde yaşayan insanlar!