Son günlerde kamuoyunu meşgul eden Mustafa İslamoğlu adlı densizin Hz. Hatice(r.anha) annemizle ilgili söylediği sözleri gündemde tutmamak adına içimde volkan kadar kızgınlığım olsa da yazmayacaktım. Ancak, bazı tepki verenlerin tepkilerini akıl ve izandan yoksun görünce utanarak da olsa düşüncelerimi paylaşma ihtiyacı hissettim.
Bu densiz adam kızmayı bile hak etmiyor hak etmesine de çok ağır tepki koyması gerekenlerin en hafif şekilde “Maksadını Aşan” ifadesini kullanarak değerlendirme yapmaları şahsımı derinden üzmüştür. Bazılarına göre; malum şahsın Peygamber Efendimiz(sav)’in “ŞEHVET” düşkünü olmadığını açıklamaya veya ispatlamaya çalışıyorken maksadını aşan sözler söylediğini söylemelerinin kabul edilebilir bir tarafı yok!
-İşte en çok kızdığım ve isyan ettiğim burası.
Şuna kesin olarak inanmanızı isterim ki; Hz. Hatice(r.anha) annemizle ilgili söylenen sözler maksadını aşan değil; bile isteye söylenen sözlerdir. Bunların esas amaçları olan Efendimiz(sav)’i itibarsızlaştırma bilinen bir gerçek olduğu için Hz. Hatice(r.anha) annemiz için söylenen sözlerin maksadının da Efendimiz(sav)’i itibarsızlaştırmak için söylendiğini düşünüyor hatta inanıyorum.
Bu densiz adamın daha önce Efendimiz(sav)’e “Salavat getirmeyi” yağcılık olarak dile getirdiğini; hacamat yaptırmanın sünnet olması ile ilgili “Peygamberin anası yoktu, gidin ananızı öldürün sünnet işleyin” gibi bir çok ipe sapa gelmez konuşmalarını bilmiyor muyuz?
-Neymiş efendim, maksadını aşan konuşmaymış! Yuh olsun ne maksadı ya!
Bir Müslüman için Efendimiz(sav)’in evliliklerini “şehvet” maksatlı yapmadığını ispatlamaya çalışmayı bırak, düşüncesi bile büyük saygısızlıktır. Efendimiz(sav)’in evliliklerini eleştirel bir maksatla gündeme taşıyanların tamamı İslam düşmanıdır.
Peygamber Efendimiz(sav)’in evliliklerinin şehvet evliliği olmadığını ispatlamaya çalışmak düpedüz Efendimi(sav)’in düşmanlarının ekmeğine yağ sürmektir. Hz. Hatice(r.anha) annemize o saygısız ifadeleri kullananların esas amacının da bu olduğuna inanıyorum. Çünkü, onlar oryantalistlerin ülkemizdeki uşaklarıdır. Bunların söyledikleri hiçbir şey düşünülmeden söylenmiş “gaf” değildir.
İman sahibi ve Peygamber(sav) sevdalıysanız azıcık düşünün. Yüce Rabb’mizin “Sen olmasaydın alemleri yaratmazdım”, “Habibim” dediği bütün yaratılanların en üstünü en hayırlısı en şereflisi Peygamberine çok çok üstün bir kadın ki Hz. Hatice(r.anha)’yı eş olarak veriyor. Buna bile bir adamın aklı ermezse ben ne diyeyim siz ne diyebilirsiniz!
-Biliyorlar biliyorlar; her şeyi en ince ayrıntısına kadar biliyorlar! Hz. Hatice(r.anh) annemizin faziletleri saymakla bitmez. Efendimiz(sav);
“Allah’a yemin ederim ki bana Hatice’den daha hayırlı bir hanım verilmemiştir. İnsanlar beni inkâr ettiği zaman o bana iman etti. İnsanlar beni yalanladığı zaman o beni tasdik etti. İnsanlar beni mahrum ettiği zaman o bana malıyla sahip çıktı. Allah beni ondan, diğer hanımlara nasip olmayan çocuklarla rızıklandırdı.” ( Taberânî, el-Mu’cemu’l-Kebir, XXIII, 13.)
Efendimiz(sav)’in yedi çoğunun altı tanesinin annesi Hz. Hatice(r.anha) annemizdendir.
Yüce Rabb’imiz Cebrâil(as)’ı Efendimiz(sav)’e gönderdi ve: “Hatice’ye Rabbinden ve benden selam söyle. Onu, Cennette inciden yapılmış bir sarayla müjdele. Orada ne gürültü-patırtı vardır ne de çalışıp çabalamak. Zahmet, ülfet bulunmayacak.” Buyurduğu Hz. Hatice (r.anha) annemiz Allah(cc)’ın selamına nail olacak derecede faziletli ve şerefli bir kadındı. Efendimiz(sav):
“Dünya ve ahirette değerli dört kadın vardır. İmran’ın kızı Meryem; Firavun’un karısı Asiye, Hüveylid’in kızı Hatice ve Muhammed (as)’in kızı Fâtıma” (İbn İshak)
Hz. Hatice(r.anha) annemizin faziletini anlatmaya ciltler dolusu kitap yetmez. İşte “maksadını aşan konuşma olarak” tepkisini ortaya koyanlara bundan dolayı kızıyorum!
İnanın bu densize kızdığımdan daha fazla kızıyorum. Densize niye kızacaksınız; adam zaten densiz; kaldı ki bu yeni bir densiz de değil ve densizlikleri saymakla bitmez!
Bu adamın bu kadar densizliklerine rağmen itibar görmesine bazı bilinç yoksunu STK’ların bu adamı konuşmacı olarak davet etmelerine, televizyonlarına çıkarmalarına bir anlam veremiyorum. Bütün hayatları İslam düşmanlığı üzerine kurgulanmış kesimlerden itibar görmesine, televizyonlarında programlara çıkmasına bir şey diyemem; ancak, Müslüman akıllı olur ve yaptığı her işi iman tartısında tartarak yapar; kime itibar edip etmeyeceğini kimi sevip sevmeyeceğini bilir.
Bu malum şahsın merhum babası Ahmet İslamoğlu; “Bugüne kadar oğlunun bir tane bile kitabını evine sokmadığını; eğer batıl düşüncelerinden dönmezse kendisiyle birlikte peşinden giden on binlerce insanı da helâk edeceğini” söyleyerek insanları ikaz ettiği halde peşinden gidenleri Allah(cc) ıslah etsin.