Mavi yol

Hasan Durucan


Yaşadığım bir olayı kısaca sizinle paylaşmak istedim. Geçtiğimiz hafta, yani karlar yere düşmeden, şehir beyazlar altına bürünmeden birkaç gün öncesi bir olaya şahit oldum. Malum, Konya büyüdükçe sorunlar da aynı ölçüde büyüyor ve çoğalıyor. Yaşadığımız şehrin nüfusu arttıkça bazı noktalarda tıkanıyoruz. Fakat bu bazen bizim vurdumduymazlığımızdan da kaynaklanıyor. Nüfusu 2 milyonu geçen mega bir kent haline geldik. Gelişmiş ve halen de gelişmeye devam eden bir sanayimiz var. Kültür ve inanç turizminde ön saflardayız. Şehre konuk olan misafirleri ağırlayan büyük hotellere sahibiz. Bulunduğumuz coğrafi konum itibariyle şehrimize ulaşım imkanlarında zorluk yaşanmıyor. Havaalanımız, stadyumumuz, süpermarketlerimiz, terminalimiz, tren garımız ve hatta bisiklet yollarımız bile var. Kısaca ülkemizdeki diğer şehirlere kıyasla olanakları gayet iyi ve bazı konularda da elle örnek gösterilecek bir kentte yaşarken neden o bilmem kaç bin liraya aldığımız araçlarımızı yol ortasına park ederiz? Çok mu rahat para kazanıyoruz da o araçlarımızı hiç önemsemeden bulduğumuz her boş alana park edip gidiyoruz yoksa kendimizden başkasına hiç mi saygımız kalmadı?
Ankara yolunda, Konya İl Jandarma’nın bulunduğu ana cadde üzerinde; mavi renkli ve bisiklet figürü çizilerek daha da belirginleştirilmiş bisiklet yolunda, trafiğin sürekli yoğun akışı olduğu yolda yüz metrede tam altı tane araç bisiklet yoluna ve yaya kaldırımına parkedilmişti. Yirmili yaşlarda bedenen özürlü bir kardeşimizin kendisine ayrılmış olduğu bu özel yolu, yine kendisinin kullandığı üç tekerli sakat motoruyla bu araçlar yüzünden devam edememesini gördüm. Yaklaşık onbeş dakika sükûnetli bekleyişinin ardından sabrının bittiği noktada polisi arayıp ihbar da bulundu. Ve tabi sonuç kaçınılmaz. On dakikayı bile bulmadan gelen trafik ekipleri, ardından yazılan cezalar. Evet, bazısına basit bir olay gibi görünüyor fakat empati kurduğumuzda yani aynı olayın başımıza geldiğini hayal ettiğimizde durumun ne kadar vahim olduğunu anlamak mümkün oluyordur umarım. 
Resmi rakamlara göre bisiklet sayısının 800 bine ulaştığı Konya’da, Belediye’nin yapmış olduğu 275 km bisiklet yolu var. Yaşadığımız şehirde ise 310 bin hane var ve hane başına neredeyse 3 bisiklet düşüyor. Bu da demek oluyor ki; Türkiye’de bisiklet kullanımının en yaygın olduğu şehirde yaşıyoruz. Daha önceden onlara, cadde üzerinde araç trafiğinin içinde olmalarına herhangi bir sebeple kızıyorduk ya da bir sebeple kaza yapmaktan çekiniyorduk. Şimdi içimizden biri olan bu kardeşlerimizin de mavi bir yolu var. Onları kabullenmek, onlarla birlikte trafikte yaşamaya alışmak ve yine onlara saygı duymak zorundayız. Kurallara uyalım da ne bi başkasını üzelim nede yediğimiz cezaya sitem edelim.
Ve unutmayalım ki; hepimiz birer engelli adayıyız.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.