Dün güne acı bir ölüm haberi ile başladık ama bugün siz değerli okurlarımız ile şehirden üç başarılı güzel gelişmekten söz edeceğiz.
Ancak önce dostumuz Bahri Karapınar’a, evlatları Oğuzhan ve Mete’ye, kardeşleri Hasan Hüseyin, Ali ve Bahattin Karapınar’a, anne ve babasına, aile fertlerine yakınlarına en samimi başsağlığı dileklerimizi sunmak istiyoruz. Ayşegül öğretmen gerçekten de eşi benzeri az bulunur, fedakar bir eş ve anne olmanın yanı sıra çevresine özellikle de yardığıma muhtaç öğrencilere yaptığı sessiz yardımlar ile muhteşem bir eğitimci idi.
Bu vesile ile bir kez daha Karapınar ailesinin acılarını paylaşır, Ayşegül öğretmene de ‘mekanın cennet olsun’ diyoruz.
MEDAŞ’I KUTLUYORUZ
MEDAŞ’ın ilk günlerini, aylarını hatta yıllarını hatırlıyorum da kendi, kendime “vay anasına” demekten kendimi alamıyorum.
MEDAŞ’ı yıllardır iki tutup bir yırttık.
Kamuoyu olarak haklı olduğumuz yerlerde vardığı zaman zaman kantarın ve eleştirinin dozunu kaçırıp haksız duruma düştüğümüz yerlerde vardı. Ne var ki MEDAŞ’ın en yetkili isimlerinden Genel Müdürlerinden dağda taşta çalışan garip işçilere kadar herkesi tebrik etmemiz gerekir.
Çünküüüüü MEDAŞ, Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın bakanlık koltuğuna oturmasının hemen ardından ısrarla altını çizdiği “Elektrik dağıtım şirketleri için en önemli kriterin müşteri memnuniyeti olması gerekliliği” üzerine bir araştırma yapılmış.
Bakan Albayrak'ın talimatı ile gerçekleştirilen araştırmada MEDAŞ’ın genel müşteri memnuniyeti notu 5 üzerinden 3,16 imiş. MEDAŞ bu sonuç ile tüm Türkiye genelinde 21 dağıtım şirketi arasında müşteri memnuniyetini sağlama bakımından en iyi ilk 3 dağıtım şirketinden birisi olmuş.
22 bin 318 denekle yüz yüze görüşme metoduyla yapılan çalışmada MEDAŞ’ın bu başarısı gerçekten de alkışlanacak cinsten.
Yiğidi öldürsek de hakkını vermemiz gerekir.
Eleştirilecek bir şey varsa şehir insanı adına yazarız ama bugün biz de MEDAŞ’ın tüm yöneticilerini ve çalışanlarını şehrimiz adına tebrik ediyoruz.
SELÇUKLU BELEDİYESİ BUNUN İÇİN BAŞARILI
Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ve üst düzey ekibi her Belediye Başkanı ve çalışanları gibi “en iyisini yapabilmenin” mücadelesini veriyorlar. Biz de herkese olduğu gibi Başkan Altay ve ekibine “işiniz gücünüz rast gitsin. Allah ekmeğinizi yağlı etsin” demekten başka bir şey diyemeyiz.
Ancak Uğur İbrahim Altay ve ekibi sosyal anlamda gerçekten çok farklı bir çizgi çiziyorlar.
Lütfen bakın 48 saat önce bire bir yaşanmış bir olayı size aktarayım ve ne demek istediğimizi daha iyi ifade edelim.
Önceki gün sabah İstanbul’dan gazeteci bir arkadaşım geldi. Ali Ulurasba. Ali ile biz yan yana omuz omuza önce Konya, sonra Ankara en sonunda da İstanbul’da yine birlikte çalıştık. Çok şükür. Ali İstanbul’dan gelmiş önce annesinin babasının elini öpüp duasını almış sonra bizim yanımıza gelmiş. Ali’ye de teşekkür ederim, Allah ondan da razı olsun. Ali ile çay içerken bizim oğlan bir ara “Abi ya annemin bir ricası var. Bizim evin oralar sırf taş. Belediyeden bir ricada bulunsan da oralara birkaç ağaç dikseler”...
Bundan kolay ve masum istek ne olabilirdi ki.
Adres de Fatih Mahallesi Dağsaray Sokak imiş. Yani Selçuklu bölgesi. Cep telefonundan Selçuklu belediyesi hanesine açınca ilk gözüme Başkan Yardımcısı Şükrü Koyuncu çarptı. “Alo” dedim “İstanbul’dayım abi” deyince hemen kapatıp mesajlaşmaya başladık. Şükrü Bey konuyu sordu, adresi aldı bir de bu sokaktan belediye personeli için bir muhatap istedi. Vallahi 1.5 saat sonra Şükrü Bey’den şu mesaj geldi;
“Bahse konu yere bakıldı altında elektrikleri varmış. Teller geçiyormuş. Bu bölgeye ağaç dikilemezmiş sizin belirttiğiniz vatandaşla da görüşülmüş bilgi verilmiş”...
Bundan iyisi Şam’da kayısı dedikleri buydu işte.
Hemen Ali’ye aynı mesajı kopyalayıp attım ve arkasından alo dedim.
Ali olayı doğrulayarak anne ve babasının belediyeye teşekkür ve dua ettiğini heyecanlı heyecanlı anlatıyordu.
Bizim insanımız buydu işte.
Belki aylardır belki yıllardır aklından “Belediye buraya niye ağaç dikmez” diye geçiriyordu. Şimdi dua ediyordu.
Biz de Başkan Altay ve ekibine hem teşekkür ediyor hem de dua ediyoruz.
KOMEKLER İLE TAHİR BAŞKAN BİZİ MAT ETTİ
Bu konuyu birkaç defa daha önceden yazmış olabilirim. Ama Mevlana Kültür Merkezi’nde açık olan KOMEK el ürünleri sergisini bu üç ya da dördüncü gezişim. Dahası şehrimize dışarıdan gelen insanları gururla buraya da götürüyorum.
Ve her seferinde Tahir Başkan’ın yıllar önce KOMEK kurulurken “Halk Üniversitesini kuracağız” sözü aklıma geliyor. Benim bu söz üzerine Tahir Başkan’a güldüğümü hatırlıyorum.
Gelinen noktada halk üniversitesinden çok daha ileri seviyede bir eğitim ve ticaret üniversitesi oluşmuş ve tam gaz gitmekte.
Biz de bugün bir kez daha Tahir Başkan’a ve KOMEK’lerin başındaki dostumuz Ahmet Köseoğlu’na hem teşekkür ediyor hem de kendilerini tebrik ediyoruz.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Sahte dost sabuna benzer; Elini yüzünü temizledikten sonra ayağını kaydırır.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Meram Yaka’daki hız magandalarının önüne geçebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.