Sahi soruyorum; en ufak bir cayırtıda ortalığı velveleye verenler, böylesine önemli bir meseleyi neden enine boyuna konuşmuyor?
Akşam programlarına teker teker bakıyorum İsmail Metin Temel Paşa’nın görev yeri değişikliğinden doğru düzgün bahseden kimse yok.
Muharrem İnce’nin “Apoletlerini sökeceğim” dediği zamanlarda Temel Paşa’ya sahip çıkanlar şimdi neden sus pus?
Bir insan kendinden eminse, haklı olduğu davada neden sussun?
Unutmayın, haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır.
Ben susmayanlardan yanayım, peki ya siz?
*****
Neyi kaybetme korkumuz var? Para pul, makam mevki?
Sahi onurdan ve şereften daha mı mühim bunlar?
Gerçekten hayretler içinde izliyorum, Temel Paşa’nın ve Afrin’de başarılar sergileyen Tunceli Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Barut’un daha pasif bir göreve alınmasına kimsenin ses etmemesine…
Twitter’ı yıkıyordunuz “Apoletlerin sahibi millettir, kimse alamaz” diye.
Şimdi neden sorgulamıyorsunuz bu işte bir tersliğin olduğunu.
Geçenlerde Yeni Şafak yazarı Hüseyin Likoğlu’nun bir yazısı vardı, gerçekten çok beğendim hepinizin okumasını tavsiye ederim. (https://www.yenisafak.com/yazarlar/huseyinlikoglu/darbe-gercekten-kontrolluymus-)
******
Yazının en sonunda “Yazdıklarımı çok karamsar bulanlara tek bir sorum olacak: “15 Temmuz öncesi ve sonrası Fetullahçı çeteye karşı hesapsız, beklentisiz mücadele edip de bugün başına kötü şeyler gelmiş kaç kişi tanıyorsunuz?” Benim askeri ve sivil bürokraside tanıdığım yüzlerce kişi var. Ya sizin…” ile bitiyor.
Temel Paşa da 101. kişi olmuş olabilir mi?
Benim umudum kırıldı bu olaydan sonra.
Türk inatçıdır, vazgeçmez amma velakin bu tarz şeyler kabuğumuza çekilmemize sebep oluyor.
İtirafçıların devlet kanadında itibar görüp hiçbir şey yaşanmamış gibi sağda solda dolaşmasıyla, siyasi ayaklara dokunulmamasıyla, darbeci askerlerden bazılarına lüzumsuz tahliyeler vererek akılların karıştırılmasıyla, önüne gelenin hakim savcı yapılmasıyla, müftü toplantılarına devletin protokollerinin de katılmasıyla ki bunda ne var diyeceksiniz, kardeşim artık asker polis hakim savcı herhangi bir dini içerikli toplantılara, sohbetlere katılmasın hangi grup olursa olsun, insanlar artık bu tarz şeylerden hem bıktı hem korktu.
Bunlara dikkat edilmezse FETÖ ile mücadele bir yerde tıkanır ve FETÖ siluet değiştirerek kaldığı yerden devam eder.
Bugün görüyoruz zaten özellikle de yargıda olanlar iyi bilir, bazı görüşler adı altında siluet değiştirip sızanları.
Türkiye adına endişe ediyorum.
Dikkat etmemiz gereken çok husus var fakat hepsini buraya yazamıyorum.
Medya sus pus kalmasın artık, köşe yazarları biraz daha cesur olsun.
Korkmadık, savaştık ve şahit olduk diyebilelim kıyamette hesap verirken.
Saygılar…