Mehmet Deniz diye birinin kim olduğunu mutlaka merak etmişsinizdir.
Aklınıza ilk geldiği gibi bu kişi son zamanlarda ülkemiz gündemini meşgul eden suç örgütü lideri, işadamı, gazeteci, siyasetçi, bürokratlardan biri değil!
Mehmet Deniz, içimizi karartan, geleceğe dönük umutlarımızı allak bullak eden olaylardan bunaldığım bir dönemde geleceğimize umut olabilecek içimizi ısıtan örnek bir şahsiyet, kıymetli bir kişilik!
İnanın, abartmıyorum; güzel örneklere öyle ihtiyacımız var ki, normal yaşanmış veya yaşanması gereken olaylar bile ısınan içimize su serpmektedir.
Allah(c.c.) şükürler olsun, bu ülkede Mehmet Deniz gibi kirden pisten uzak temiz ve saf kalabilmiş insanlar da var.
Yüce Rabb’im biliyor kendisini yazıma konu ettiğimden Mehmet Deniz’in haberi yok; olsaydı belki de mahcup olup kendisinden bahsedilmesini istemeyecekti.
Yazımda izinsiz olarak kendisine yer verdiğim için hakkını helal etmesini istiyorum.
Gerçi istemese de bu güzel insanların örnek davranışlarını bilmemiz ve diğer insanları bilgilendirmenin tabii bir hak olduğunu hatta görev olduğunu düşünüyorum.
Mehmet Deniz; Konya’nın Selçuklu İlçesi belediye bünyesinde temizlik işçisi olarak çalışan bir vatandaşımız.
Arkadaşlarıyla birlikte bir çöp kamyonunda çöp kutularında biriken çöpleri vardiyalı olarak gece gündüz toplamaktalar.
Kendisi şirket elemanı iken sözleşmeli olarak kadroya giren işçilerden olup aylık 4100 TL civarında bir maaş alıyormuş.
Mehmet Deniz kız kardeşimin kayını olur. Kendisini tanırım; ancak, kendisiyle ilgili yaşanan birçok şeyin bizzat tanığı değilim. Kendisi ile ilgili anlatacağım güzel davranışları da kardeşim anlattı.
Bunlardan beni çok etkileyen bir davranışını sizinle paylaşmak istiyorum ki, hepimiz bu davranışından kendi payımıza düşeni alalım.
Ramazan Ayı içerisinde birlikte çalıştığı arkadaşlarından birisinin Covid-19 testi pozitif çıkması üzerine birlikte çalıştığı arkadaşları sorulunca Mehmet Deniz’in de ismini veriyor. Tabii olarak Mehmet Deniz’i de 15 günlük karantinaya alıyorlar.
Mehmet işini o kadar önemsiyor ki, ben de hiçbir şey yok neden benim adımı verdi, diye arkadaşına kızıyor.
-Şu dürüstlüğü düşünebiliyor musunuz?
-Birçok kişinin işinden kaytarmak için dalavere çevirdiği bir zamanda ya arkadaş derdine ne olmuş git 15 gün evinde yat, orucunu tut iyi değil mi?
İyi değil; tam tersi çok çok kötü!
Mehmet Deniz işini yapmak, aldığı paranın hakkını verip çoluk çocuğunun rızkını helal parayla kazanmak istiyor.
Kazancının helal olması durumunda ailesinin huzurlu, parasının bereketli ve çalışmadan kazandığı parada 83 milyonun hakkının olacağına inanıyor.
Nitekim de kardeşimin anlattıklarına göre ailesinde huzur, parasının bereketli olduğunu, 4100 TL maaş ile geçindiği gibi evlerinin borçlarını da ödediğini söyledi.
Yanlış anlaşılmasın bazılarının söylediği gibi asgari ücretlilerin aldığı ücretin yeterli olduğunu söylemiyorum. Bana göre bugün itibariyle asgari ücret en az 5.000 TL hatta daha fazla olmalıdır.
Benim vurgulamaya çalıştığım çok farklı bir şey olup anlamak istemeyenlerin dışındakilerin anladığını düşünüyorum.
Şunu aklımızın bir köşesine bırakınız yazmayı, kazıyalım:
Hakkımız olmayan paralarla birçok ihtiyacımızı rahatlıkla karşılasak bile aile huzurunu satın alamadığımız gibi paramızın bereketinin olmadığını da zaman zaman arkadaş sohbetlerinde dile getiriyoruz.
-Hele hele haram para mı?
Az çok son günlerdeki gündemi takip edenler haram yollarla elde edilen para sahiplerinin ne büyük sıkıntılar yaşadığını görürler.
Özellikle dalavere, yalan, gasp, adını ne koyarsanız koyun her türlü gayri meşru yolla para kazanlara sesleniyorum:
Mehmet Deniz ve Mehmet Deniz gibi işinin gereklerini hilesiz yerine getiren, kul hakkını gözeten insanlarımızdan azıcık utanmaya yüzümüz varsa gelin hep beraber utanalım!
Mehmet Deniz, sen ve senin gibiler o kadar azaldı ki, Allah(c.c.) sayılarınızı artırsın!
Ya değilse sonumuz hiç iyi görülmüyor!