Meke krater gölü Konya’mın sayısız eşsiz doğal güzelliklerinden yalnızca birisi. Volkanik olaylar sonucu oluşan iç içe iki krater gölü. Anadolu’nun göz boncuğu. Dünya’nın nazar boncuğu. Aynı zamanda kuş cenneti. Hemen karşısında bir diğer volkanik göl Acıgöl ile birlikte önemli ekoturizm alanı. Biz yok olmasını sessizce izlesek de bir Dünya mirası. Hakkını vermesek, koruma görevlerimizi yerine getirmesek de değerine paha biçilmez.
Düşünün Meke gölüne gereken önem verilmiş, SİT alanı ilan etmekle görevimizi yerine getirdiğimiz zannedilmekten vazgeçilmiş ; yeniden canlandırma çalışmaları yapılmış; Turizm Tanıtma ve güvenlik elemanları konulmuş; seyir terasları kurulmuş, hatta bunlarla da yetinilmemiş Jeopark olarak tescillendirilmiş ve gelecek kuşaklara gururla emanet edilecek bir değer oluvermiş.
Beni hayallere götüren Kula Belediyesi’nin başarılı tanıtım öyküsü. Onlar başarmışlar efendim. Kula volkanitlerini Türkiye’nin ilk ve tek Avrupa- Unesco jeoparkı olarak tescillendirmişler , turizme açmışlar. Bunun için üstelik Avrupa Birliği hibe projelerinden de yararlanmışlar.
Jeopark kavramı ilk kez 1991 yılında Fransa’da yapılan “1. Uluslararası Jeolojik Mirasın Korunması Sempozyumu” ile gündeme gelmiş. Halen Avrupa ‘da 54, Dünya’da 90 jeopark mevcut. Slogan “yerkürenin geçmişi insanlığın geçmişinden daha az değerli değildir; korumayı öğrenmeliyiz”
Marka kent olmak ile kenti tanıtmak ve pazarlamak ilişkilidir bence. Dünya kenti olacaksanız kültürel mirasa, tarihi ve arkeolojik değerlere de sahip çıkmalısınız. Medeniyetin seviyesi sadece kaldırımların yüksekliği ile ölçülmemekte. Kentimi yönetenlere bu alanlarda da görevler düşüyor .
ŞÜKÜRLER OLSUN
Konya’m ülkemin en önemli kentlerinden olması dışında AKP’ye en çok oy veren kentlerin başında geliyor. Yıllardır yeterli sayıda Bakanımız olmadı bence ama daha önemlisi iktidara oy vermeyen İzmir-Mersin gibi kentlerin aldığı kadar yatırım aldık mı tartışılır. Konya çevre yolunun muhalefetin yoğun ve haklı eleştirilerine karşın maliyet fazlalığı nedeniyle programa alınamayacağı sözlerinin içimizi sızlattığı çok olmuştur. Karadeniz Otoyolu yapımında denizin doldurularak çevre yolu yapılmasına karşı çıkan Ordu ve Ünye çevreyollarıın daha kısa olsalar da tüneller, viyadükler, dere köprüleri gibi maliyeti artıran unsurlara karşın yapılmalarına tanık olmak üzüntülerimizi daha da artırmakta idi. Şükürler olsun ki Başbakanımız Sn. Davutoğlu’nun ilk mitinginde attığı temellerden birisinin Çevre Yolumuz olması ile mutlu olduk. Gerisi büyük projeleri Başbakanımıza arzedecek kent yöneticilerimizde. Bunlar yapılırsa Sn. Arınç’ın sözünü değiştirerek devam edeyim “Şükürler Olsun, Yüce Rabbim yatırım verdikçe veriyor” der, keyif süreriz.