Benim meleğimin adı Emine İrem MERMER.
Emine İrem; pazartesi günü başarılı bir ameliyat oldu, ameliyatını gerçekleştiren Prof. Dr. Hakan Kınık Hoca’ya ve ekibine buradan şükranlarımı sunarım.
Ameliyat öncesi ve sonrası telefon ile arayan, sosyal paylaşım üzerinden ulaşan başta Uğur ÖZTEKE ağabeye, tüm dostlara, bizlerden dualarını esirgemedikleri ve manevi duygularını bizlerle paylaştıkları için her birine ayrı ayrı teşekkür ederim.
Emine İrem, doğuştan Serebral Palsi (SP), diğer adıyla beyin felçli. SP; doğum öncesinde, sırasında veya sonrasında merkezi sinir sisteminin hareket işlev alanlarının hasar görmesinden dolayı oluşan rahatsızlık.
SP, Türkiye'de her bin çocukta yaklaşık 4’ünde görüldüğü belirlenmiştir.
Türkiye’de Ankara’da Gökkuşağı isminde kaynaştırma adı altında açılan SP okulundan başka bir okul bulunmamakta ve o yüzden de sadece Ankara’da 300’den fazla çocuk ile benim kızım da bu okula girebilmek için 6 yıldır sıra beklemekteydi.
Bu tür rahatsızlığı olan çocukların velileri çaresizlik içinde çeşitli okullara çocuklarını göndermekte ve çokça da sorun ile karşılaşmaktaydı hala da sorun devam ediyor.
Emine İrem de 3 yıl önce ortopedik engelliler okuluna giderken, Okul Aile Birliği Başkanı olarak, eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Fatma Şahin Hanımefendi’yi okulumuza davet ettim. Sayın Bakan, Ankara Valisi, Milli Eğitim Engelliler Genel Müdürü, İl Müdürü ve 10’dan fazla protokol ile okulumuzun davetine icap ettiler.
Sayın bakandan bu tür engeli olanlara ihtiyaç nispetinde okullar yapılarak topluma kazandırılmalarını ve Ankara şehrinin 5 girişine de bu okulların yapılmasının ivediliğini anlattığımda Vali Bey’i bu konuda görevlendirdi beni de okul yapımı komisyonun içine aldılar.
Son 2 yıl içinde 1 tane okul faaliyete geçti, 1 tanesinin arazisi belirlendi ve projeleri yapılıyor. İnşallah son 2 yılda mevcut 2 okul ile birlikte 5 okula kavuşmuş olacağız.
Bu okulların kazanılmasında hemşerilerimizden, dönemin Engelliler Genel Müdürü Doç. Dr. Hakan Sarı hocamın ve mevcut Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem Bey’in katkıları, çalışmaları, kazanımları çoktur. Engelli ailesi olarak her zaman her iki hemşerimizden de destek almaktayız.
Engelliler ve özel eğitim üzerine Türkiye’nin sayılı isimlerden, uzun yıllar bu alanda doktora-doçentlik tezlerini, İngiltere'nin Oxford Üniversitesi’nde almış, Sayın Hakan Sarı hocamın Erbakan Üniversitesi’nde müdürlüğünü yaptığı, YEBAY (Yaşlı, Engelli, Bakım ve Yaşam Merkezi) projesini ben de takip etmekteyim.
Bu proje yaklaşık 100 dekarlık bir alanda, özellikle kimsesiz engellilerin ve yaşlıların toplumdan kopmama adına sosyal donatılarla donatılmış ve de meslek edinme atölyelerinin bulunduğu, spor, sanat, tiyatro, konferans, kütüphane gibi yerlerin olduğu bir yaşam merkezi.
Aslında bu yaşam merkezinde yok yok. Mesela bir gölet etrafında çay bahçeleri, hayvan barınakları, hobi bahçeleri vs… Buradaki amaç yaşlıları köyünden, kentinden koparmamak ve daha sosyal bir yaşam sürdürmelerini sağlamak.
Bu yaşam merkezi; üniversiteler, meslek ve ticaret odaları, sivil toplum kuruluşları ile birlikte hareket eden yani kapılarının herkese açık olduğu bir kamp havasından uzak, herkesin yaşamak için can attığı bir yaşam merkezi olacak.
Bir engelli babası olarak, elimden geldiğince, tüm engelli ve kimsesiz yaşlılar için ömrümün yettiğince hiçbir karşılık beklemeden hizmet etmek ve onların emrinde olmaktan mutluluk duyacağım.
Yazıdan çıkan sonuç olarak da AĞLAMAYAN ÇOCUĞA EMZİK VERİLMEZ…