Mengüç Caddesi, Büyükşehir Belediyemizin uzun süren emeklerle kentime kazandırdığı özel restorasyon alanı. Hz. Mevlâna Türbesi yanı başında olduğu için lokalizasyonu ile de özel; kültür sokağı olarak planlanmış bir bölge. Ben bu özel alanı Ankara Hamamönü, Eskişehir Odunpazarı Evleri ile benzer bulurum. Hamamönü Projesi 2011 yılında özel turizm destinasyon ödülü aldı. Odunpazarı Evleri tur programlarının vaz geçilmezi. Özellikle hafta sonları bu iki mekanda adım atmak bile zor.
Mengüç Caddemiz dikkatleri üzerine çekebilmiş, gezilip görülecek yerler arasına girebilmiş değil. Belediyemiz tüm harcama ve emeklerine karşın bu özel lokalizasyondaki caddeyi canlandırmayı başaramadı. Otantik mekanlarda özellik taşıyan yemekler sunan birkaç güzel lokanta sahibinin çabaları (bu girişimcilerin özel çaba ve katkılarını çok takdir ediyorum) bu bölgeyi bir cazibe merkezi haline getirmeye yetmiyor ve yetmeyecek korkarım. Hafta sonları dahil buralarda tabirimi hoş görün inler ve cinler oyun oynuyor ve çekilen emeklere yazık oluyor.
Belediyelerimiz elbette başta Büyükşehir Belediyemiz öncülük ve lokomotiflik yapmalı. Başkanlarımızı Mengüç Caddesinde daha sık görmeliyiz. Özellikle Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş ile, Komek sergileriyle, genellikle kapalı bulunan Şimşir Kaşık atölyesi, Konya’mın el sanatları Keçecilik, el oyaları, ebru atölyeleri, halı sergileri, sanat faaliyetleri ile dikkatin Mengüç Caddesine çekilmesine ve insanlarda buraya gelme isteği uyandıracak faaliyetlere destek verilerek buraya prestij kazandırılmalı.
Elbette caddenin hemen yanı başındaki tarla niteliğindeki sözde otopark da düzenlenmeli. Eli sopalı gençlerin köpek kovalayıp araç tepelerinde dolaşarak insanlardan para dilendiği mekana araç koymak zorunluluğu kadim Başkente yakışmıyor. Asfaltlanmış, park çizgileri, giriş çıkış yolları belirlenmiş, işletmesini Belediye şirketimizin yaptığı bir otopark burada kaosu önlemenin ilk adımı olabilir.
Sn. Akyürek ve Sn. Hançerli’nin bölgelerindeki bu özel emeklerle düzenlenmiş caddeye yazık etmemelerini diliyorum.