MERAMLI ÖLSÜN MÜ?

Uğur Özteke

Yerel gazeteci olarak bizlerin görevi sesini duyuramayan insanlarımızın sesi, gözü ve kulağı olabilmektir. Değilse biz bir işe yaramayız(!). Ancak yerel olmak özellikle bu şehirde yerel olmak çok zor bir sanattır. Öyle ki bizim işimizi ben bazen “yumurtayı dik tutmak” olarak görürüm.

Cumartesi günü bir abimiz sosyal medyada bizi de etiketleyerek şöyle diyordu

“Sevgili yerel medya patronları, ya da çalışanları;

Tramvayın renginden tutun da, küpesi düşmüş şehir köpeklerine kadar, kardan temizlenmeyen araba garajınızdan tutun da tuzu kuruların balayı haberlerine kadar her şey ile ilgilenirsiniz. Bunları uzatabiliriz.

Konya’nın güneyinde (Meram demiyorum, kıl oluyorlar) bir tane hastane olmadığı gibi, cumartesi-pazar ve 17’den sonra iğne yaptıracak mekân bulunmamaktadır.

Bunu manşet etme cesaretiniz var mı?”

……

Bu abimizin duyarlı insanımızın ismini burada yazmakta bir mahsur görmüyorum.

Sadık Çelik Bey yine Meramla ilgili dertleniyor ve bir yerde haklı olarak bizi de itham ediyordu.

Zorunlu olarak, “Topa dahil edildiğimiz için” konuyu dile getirmek artık boynumuzun borcu olmuştu.

Dün Sadık Bey ile tekrar temasa geçtik. Çünkü konunun aslını öğrenmek zorunda idik, yarım yanlış şeyler ile dikkat dağıtmamalıydık.

Önce yeniden sosyal medya aracılığı ile Sadık Bey ile temasa geçtik ardından telefonla görüştük.

Sadık abi ve garip Meramlılar (!) önce şunu söylüyorlardı;

“Abi Meram, Meram yeni yoldan ibaret değil. Meram’ın 5’te dörtlük bölümünde sağlık ocaklarının dışında başkaca sağlık kurumu yok bundan mustaribiz” dedikten sonra konuyu şöyle toparlıyorlardı. “Genel anlamda bakıldığı zaman Meram’da iki büyük hastanemiz görülüyor. Biri Meram Tıp Fakültesi birisi de Meram Eğitim Araştırma Hastanesi. Ama bakın ikisi de sonuçta birbirine yakın hastanelerimiz. Ama Meram sadece bu bölgeler mi? Burasının dışında Meram’da yüzde doksanlık bir kesimde yaşayan bizler varız.

Neresi mi?

Aybaşı, Kaşınhanı, Yaylapınar, Alakova, Hasanköy, Telafer, Hatıp…. gibi.

Bizler burada yaşıyoruz. Mesai saatleri dışında yani saat 17. Den sonra cumartesi Pazar ve tatil günlerinde 20 kilometre 25 kilometre ya bir araba bulacaksınız ya da bir arabaya bineceksiniz bu kadar yolu gelip iğne vurduracaksınız ya da eşinizi çocuğunuzu babanızı muayene ettireceksiniz. Bizim derdimiz böyle en az 8-10 mahalle var. Burada yaşayan insanların derdini sesini biz kime duyuracağız” diyorlardı.

…………

Vallahi dün kendilerini birebir dinledim. Yerden göğe kadar haklılar.

Demek ki şehrin gözbebeği tarihi turistik ilçemiz Meram’da bir hastane ya da 24 saat hizmet verebilecek bir sağlık kuruluşu bile bu kadar elzemmiş.

Bu vatandaşlarımızı dinlerken aklıma Belediye Başkanı Fatma Toru Hanımefendi ile PUSULA TV’de Cuma akşamı yaptığımız canlı yayın geldi. Fatma Hanım nasıl da Meram’ın yüzölçümü olarak büyük ama her ortamda her fırsatta hep geri plana itildiğini ima ediyordu. Başkan nasıl da haklı imiş.

Özellikle de bu iş sağlık, insan sağlığı ise daha hassas olmalıyız.  İnşallah şehrimizi yöneten büyüklerimiz bu haklı isteği kulak arkası etmezler.

TEKKE CAADDESİNİN SON HALİ TEŞEKKÜR ETMEK LAZIM

Bizim çok güzel okurlarımız, onurlu ve olgun okurlarımız var. Birkaç defa yolun sürekli yamalı halinin fotoğraflarını bize gönderen abimiz şimdi bu fotoğraf karesini gönderiyor ve şöyle diyordu;

Abi selamlar Tekke caddesinin son hali. Teşekkür etmekte bir erdemliliktir. Haberden sonra yolun asfaltlanmış hali. Tüm emeği geçenlere teşekkür ederiz.

…………..

Biz de bu haklı isteği yerine getiren belediye yöneticilerine teşekkür ederiz.

KOZAĞAÇTA’Kİ O TEPE GİDECEKMİŞ

Yine duyarlı bir okurumuzun hassasiyeti ve fotoğrafları ile gönderdiği konuya İTTFAK Holding’den bilgi notu geldi.

Kozağaç’ta yapılan Zermeram projesinden çıkan hafriyatın yan taraftaki boş araziye aktarılması buraya bir tepe oluşması ve onunda adının uçurtma tepesi olacağı iddialarının tamamen bilgi eksikliğinden kaynaklandığı belirtilerek, “O yığın oradan alınacak. Çünkü bu proje Konya’nın Türkiye’nin en yeşil en doğayı koruyan bir projesi olacak. O çıkan hafriyat şehir ekonomisine kazandırılacak”denildi.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Bozuk para insanın cebini deler, bozuk insan da kalbini. Bu yüzden ikisini de harcayın gitsin…

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Dini ve insani duygularımızı suiistimal eden dilencilere karşı biraz daha dik durmayı öğrenebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.