Haftalar sonra kararan hava ve yağan rahmet ile hem ıslandık hem de sevindik. Çok şükür dün öğle saatlerinde şehir merkezinde yağmaya başlayan rahmet ile şehrini, ülkesini seven insanların bir anda yürekleri ısınıverdi. Mesela dün Organize sanayiindeydim. İş adamlarımız, işçilerimiz öylesine mutluydular ki. Onların mutluluklarını dinlerken içimden “bu şehrin insanı olarak inanın gururlandım. Bizim insanımızın en sıkıntılısı bile elin iyisinden iyidir” diyordum.
Daha yolun başında iken siz değerli okurlarımıza, bizi sevip güvenen dostlarımıza bir değil bir kere teşekkür ediyorum. Tabii bu yola çıkarken bizim elimizden tutan patronumuz Sayın Harun Akgül Bey’in yanı sıra bana tahammül etmeyi baştan kabullenen ve bizimle PUSULA Gazetesi çatısı altında yeni bir yola çıkma heyecanını paylaşan tüm çalışma arkadaşlarıma da teşekkür etmek isterim. Şu üç beş günde siz samimi okurlarımız ve dostlarımız sayesinde çok şükür gazetemiz gazete bayilerinde “yok satıyor”… Alış veriş merkezlerindeki bayiler öğle saatlerinde telefon edip “Gazeteniz kalmadı yeniden gönderin” diyorlar.
Bize vermiş olduğunuz bu anlamlı desteği Allah’ın izni ile ölünceye kadar unutmayacağız.
Biz, başta şahsım olmak üzere PUSULA Gazetesi ile yeni bir imtihandan geçiyoruz. İnşallah mahcup olmayız. Bize biraz sabredin. Bize biraz zaman tanıyın. Allah’ın izni ile Konya basınında neler olacağını hep birlikte yaşayarak göreceğiz. Bu noktada yerimizi merak eden okurlarımız için gazetemizin yeri ile ilgili küçük bir detay vereyim mi? Biz, “Mescidin yanında etli ekmekçinin üzerindeyiz.”
BAŞKAN HANÇERLİ, O ÇEŞMENİN SUYUNU KESMİŞ
Günün aydınlanması ile kapımızı çalan dostlarımızla, gecenin bir yarısına kadar bizimle olan okurlarımız sayesinde bu günlerde oldukça yoğun bir çalışma temposu içerisindeyiz. Ziyaretçilerimizden birisi de Karatay Belediye Başkanı Sayın Mehmet Hançerli Bey idi. Sayın Başkan’ın anlayışına sığınarak bu ziyaret sırasında öğrendiğim ve çok hoşuma giden bir çeşme suyu işini pazar gününün rahatlığı içerisinde sizlerle paylaşmak istedim.
Karatay’da bir tatlı su çeşmesi varmış. Şehrin ileri gelenleri kendi aralarında şakalaşırken “Bu çeşmenin suyundan içen ileride ya vekil ya da başkan olur” diye şakalaşırlarmış. Bu çeşmenin suyundan içmek içinde çeşmenin öyle maşrapası, bardağı filan yokmuş. Dizini bükecen çömelecen ağzını çeşmeye dayayıp suyundan içeceksin.
Bu çeşmenin suyundan Sayın Hasan Angı içmiş. Vekil olmuş.
Sayın Mehmet Kılıç içmiş. Vekil olmuş.
Bunlarda bir gün Sayın Hançerli’ye bu hikayeyi anlatmışlar. Sayın Başkan bir gün bu çeşmeden su içmiş ve Başkan olmuş. Ama Sayın Hançerli çok zeki yaa. Bir daha kimse bu çeşmenin suyunu içip başkan olmasın diye çeşmenin suyunu kestirmiş. (Kendi anlatışına göre de çeşme ortada kalmış. Yol geçmiş. Koruma altında olduğu için çeşmenin suyunu kesip. Yolun kenarına bir başka çeşme yaptırmış.)
Şimdi Sayın Fatma Toru Hanımefendi Başkan adayı olunca bizim bu cenahta bir merak bir telaş başlamış. “Çeşmenin suyu kesikti. Fatma Hanım suyu nasıl içti?” diye. Ama sonradan ortaya şu çıkmış. Bu çeşmenin suyundan Fatma Hanım’ın babası su içermiş…
İyi Pazarlar.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Şahin ölü sülün avlamazmış.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Otomobil sürücüleri yağmurlu havalarda su birikintilerine karşı daha dikkatli oldukları zaman ADAM oluruz