- Mesnevîhân Şefik Can: “Mesnevî, hakîkatler kitabı ve irfân kitabıdır. Mevlânâ, Mesnevî’si ile bize heyecan vererek, Hakk yoluna, dine, Hz. Muhammed’in yoluna çağırmaktadır.”
MESNEVÎ İÇİN NE DEDİLER?
“Mesnevî İrfân Kitabıdır”
“Konularına Göre Açıklamalı Mesnevî Tercümesi” adlı eserin müellifi olan Mesnevîhân Şefik Can, kitabın önsözünde “Mesnevî, bir hikâye kitabı değildir. Mesnevî, hakîkatler kitabı, irfân kitabıdır. Hz. Mevlâna, Mesnevî’nin 1. cildinin önsözünde: “Mesnevî, hakîkate ulaşmak ve Allah’ın sırlarına âğâh olmak isteyenler için bir yoldur. Mesnevî, temizlenmiş kişiler için gönüllere şifâdır. Hüzünleri giderir. Kur’ân'ı açıkça anlamaya yardım eder. Huyları güzelleştirir” diye buyurmaktadır.
Mevlânâ, eserini etkili kılmak, fikirlerini ve duygularını daha güzel açıklamak için bazı garip müstesnâ hikâyeleri örnek alarak vermekte, irfân sahibi kişileri âdetâ büyüleyen güzel beyitlerini, bu hikâyeler arasına sıkıştırmaktadır. Birbiri içine giren bu nâdir hikâyeler arasında gizlenmiş bulunan Mesnevî cevherlerini, bu ilâhî hikmetleri bulup çıkarmak için çok dikkatle uğraşmak, emek sarfetmek ve çok sabırlı olmak gerekmektedir” diyor.
Can, şöyle devam ediyor: “Mevlânâ, Mesnevî’si ile bize heyecan vererek, Hakk yoluna, dine, Hz. Muhammed’in yoluna çağırmaktadır.”
MESNEVÎ, MEVLÂNÂ’NIN ÖLÜMSÜZ ŞAHESERİDİR
“İslâm kültür ve medeniyetinin en değerli ürünlerinden biri olan Mesnevî, önemi ve tesiri, yazılmaya başlandığı zamandan günümüze dek artarak devam eden ölümsüz ve edebî bir şaheserdir.
Mevlânâ Celâleddîn Rûmî, dün olduğu gibi bugün de sadece Müslümanlara değil, bütün insanlığa manevi rehberliğini, engin fikirleri ve eserleriyle, özellikle de ölümsüz şaheseri Mesnevî’siyle sürdürmektedir.” (Prof. Dr. Yakup Şafak)
***
“Hz. Mevlânâ’nın şiirlerini gönül kâbesine as.” (Muhammed İkbâl)
“Mevlânâ, bütün asırların yetiştirdiği mutasavvıf şâirinin en büyüğüdür.”
(Prof. R. A. Nicholson)
“İnsan oğlunun yetiştirdiği en üstün tasavvuf şâirinin Mevlânâ olduğu münâkaşa edilmez bir hakîkattir.” (A. J. Arberry)
“Mevlânâ sadece büyük bir şâir, eşsiz bir mutasavvıf değildir. Bu aynı zamanda insan tabiatının derinlerine inmiş, insanın iç yüzünü keşfetmiştir. (Erich Fromm)
“Mesnevî derin sırlarla doludur. Tasavvufî hakîkatleri onun kadar güzel anlatan kitap nâdirdir. Mevlânâ hoş ifadeleri ile anlatılması güç olan tasavvufî konuları okuyucunun gönlüne duyurmaktadır.” (F. Hadlan Davis)
Dünya nedir?
“Dünya nedir? Dünya Allah’ı bilmemek, Allah’tan gâfil olmaktır. Yoksa kumaş, para, kadın ve evlâd değildir.” (Mesnevî, c. 1, 983)
“Bu beyit şu hadîsten mülhem olsa gerek: “Bir gün Hz. Fahr-i Âlem’e; ‘Dünya nedir?’ diye sormuşlar. Fahr-i Âlem Efendimiz aynen şunları söylemiş: ‘Seni oyalayan, seni Allah’tan gâfil kılan ne varsa senin dünyan odur.” Sarı Abdullah Efendi, Mesnevî Şerhi, c. II, s. 56.”
Mevlâna’nın engin müsâmahası
Bilinmelidir ki, Mevlânâ’nın bir kâmil mürşid olarak mânevî vazifesi, yaratılışın gâyesi çerçevesinde, insanların hidâyetine ve ebedî saâdetine vesile olabilmektir. Bu ilâhî gayenin gayreti ve yüklendiği mânevi vazifenin şuûruyla:
“Biz pergel gibiyiz. Bir ayağımız Şerî’at’de (âyet, hadis, icm’a-i ümmet ve kıyas-ı fukuhâ üzerine kurulmuş olan din kâidelerinde) sağlamca durur, öteki ayağımız yetmiş iki milleti dolaşır” demektedir.
İşte Mevlânâ’nın engin hoşgörüsünde, hoş görülemeyecek kadar olan hoşgörüsünde Tevhîd’in sırrı, Kur’ân’ın nûru ve İslâm’ın şuûru vardır. (Ahmed Selâheddîn Hidâyetoğlu, Hazret-i Mevlâna Muhammed Celâleddîn Rûmî Hayatı ve Şahsiyeti, Konya Büyükşehir Belediyesi Yayınları -1995, s. 43)
YARIN: “Mesnevî Allah’ın bir lütfudur”