Bu güzel günde izninizle şehrin iki ayrı güzelliğinden söz ederek, dikkatinizi bu noktalara çekmek istiyorum.
“Mevlana Hoşgörü Barış Kültür ve Sanat Derneği” diye bir derneği önce başta Sayın Valimiz Muammer Erol Bey olmak üzere klasik ziyaret haberleri ile takip ediyordum. Sonra davet edildiğim için icabet ettiğim Rixos Otel’deki “Mevlana Hoşgörü ve Barış Ödül” töreninde bire bir bu derneğin yöneticilerini tanıdım. Hatta bu ödül törenini de sonuna kadar takip edemeyerek salondan ayrılmıştım.
Ödül töreninden önce bu sektörde kendi dergisi adına yaptığı törenler ve çalışmalar ile takdir ettiğim Volkan Çakır’ı bir basın mensubu olarak uzaktan uzağa gıpta ile takip ediyordum. Kabul edelim, etmeyelim sevelim, sevmeyelim Volkan Çakır’ın yaptığı işi ben bir gazeteci olarak yapamam. Bugüne kadar yapamadım da. Bundan sonra da hiç yapamam. Keşke yapabilsem, ah keşke bu işleri becerebilseydim.
Şahsen farklı bir yapıya sahibimdir. Her zaman bükemediğim bileği öpmüşümdür. Haa sektörümde alanımda çok inadımdır. Aksiyim. Hırslıyım. Hedeflerim hâlâ büyüktür. Ama benim yapamadıklarımı biri yapıyorsa da hiç düşünmeden “helal olsun” derim. Bu dergi işi, ödül töreni gibi faaliyetleri kim yapıyorsa, dahası yapabiliyorsa bir kez daha helal olsun diyorum.
Duydum ki bu işin bir de benim gibi düşünmeyenleri varmış. Onlar ne diyor bilmiyorum. Ama son yıllarda benimle birlikte olup da Volkan’ı eleştirenler bana hep “Bu işten para kazanıyor” diyorlardı. İşte yukarıdan beri bunu söylemeye çalışıyorum.
Mesela benim de bir bölümüne gittiğim o programı ben yapsam değil para kazanmak, ömür boyu çalışıp da ödeyemeyeceğim kadar büyük borç içine girerdim.
Birileri bir şey yapıyorsa, bu iş de yasalsa hele hele bir de işin sosyal yönü bir yana üstüne üstelik para da kazanıyorsa ona ancak helal olsun derim, alkışlarım, “ben bu konuda niye bu kadar geri zekalıyım, ben niye yapıp da para kazanamıyorum” diye kendime kızarım.
Ha kimse gelip de bu işin olumsuz yönünü bana anlatmadı. Sadece Volkan Çakır ve yanındakilerden bazı moral bozucu duyumları işitince şahsi düşüncemi paylaşmak istedim.
Bence biz birbirimizle uğraşacağımıza Hazreti Mevlana’nın Şeb-i Arus gecesinin bile Konya dışında yapılmasını önleyebiliyorsak önleyelim. Enerjimize hep birlikte bir yöne kanalize edelim derim. Yanılabilirim. O zaman da döner özür dilerim.
BİR HELAL OLSUN DA VİZYON GENÇLİK DERNEĞİ’NE
Dün bu afişi sosyal medyada görünce başta Rahim Türk kardeşime ve birlikte çalıştığı o gençlere teşekkür etmek dahası onları tebrik etmek istedim.
Güzel bir çalışma olmuş.
Ellerine, yüreklerine, beyinlerine sağlık.
Hadi gelin buna en başta da kendim dahil olmak üzere şehir olarak bu şehrin insanları olarak arada bir de olsa çalışmaların güzel yönlerini görmeye çalışalım.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Büyük olmaya gerek yok sadece adam olalım yeter
NE ZAMAN ADAM OLUİRUZ?
TEDES bölgelerinde yayalar araçların önüne atlayarak karşıdan karşıya geçmedikleri zaman ADAM oluruz.