Michigan eyaleti sakinlerine göre Demokratlar, "Gazze politikası" nedeniyle seçimleri kaybetti

Michigan eyaletindeki Müslüman ve Arap seçmen yoğunluklu Dearborn, İsrail'in Gazze soykırımını destekleyen Demokratların ABD başkanlık seçimlerinde eyalette Cumhuriyetçiler karşısında aldığı yenilgiyle gündemde.

Michigan eyaletindeki Müslüman ve Arap seçmen yoğunluklu Dearborn, İsrail'in Gazze soykırımını destekleyen Demokratların ABD başkanlık seçimlerinde eyalette Cumhuriyetçiler karşısında aldığı yenilgiyle gündemde.

ABD'nin Michigan eyaletinin, özellikle nüfusunun yüzde 55'ini Orta Doğu kökenlilerin oluşturduğu Dearborn kasabasında halk, 5 Kasım'daki başkanlık seçimlerinde son sözünü sandıkta söyledi.

Gazze'deki soykırıma tepki olarak aylardır süren "Harris'i terk et" kampanyası sonucu Cumhuriyetçi aday Donald Trump, Dearborn'da yarışı Demokrat rakibi Kamala Harris'ten yaklaşık 7 puan farkla önde bitirdi.

Geleneksel olarak Demokrat Parti eğilimli olan ve 2020 Başkanlık Seçimlerinde Trump yaklaşık yüzde 30 oy alırken, o zamanki rakibi Joe Biden'a yaklaşık yüzde 69 oy kazandıran Dearbornlular, bu seçimde Demokratları sandıkta bıraktı.

2020 seçimlerinde Joe Biden'a yaklaşık 150 bin oy farkıyla üstünlük sağlayan Michigan eyaletinde, bu seçimde Trump'ın önde olması Demokrat Parti için önemli bir oy kaybına işaret ediyor.

Arap-Amerikan toplumu, Gazze politikasına tepki olarak Demokrat Parti yönetimine sırtını çevirip alternatif adaylara yönelerek net bir mesaj iletti.

ABD'DEKİ ARAP-AMERİKAN TOPLUMUNUN BAŞKENTİ

Dearborn, ABD'de "Arap-Amerikan toplumunun başkenti" olarak biliniyor ve 110 bin nüfuslu bu şehirde yaklaşık 250 bin Müslüman seçmen bulunuyor.

Arap-Amerikan Ulusal Müzesi ile Kuzey Amerika'nın en büyük camisine ev sahipliği yapan şehirde, 2020 nüfus sayımına göre nüfusun yüzde 54,5’inin Orta Doğu veya Kuzey Afrika kökenli olduğu biliniyor.

Öte yandan Dearborn, ABD'de Ramazan Bayramı'nı resmi tatil ilan eden ilk kent olarak öne çıkıyor. Dearborn Belediyesi, 2023 Nisan'da aldığı kararla, Ramazan Bayramı'nın birinci gününü resmi tatil ilan etti.

Bu seçimde, Gazze politikasına karşı tepkilerini güçlü şekilde ifade eden Arap-Amerikan toplumu, Demokrat Parti yönetimine karşı alternatif adaylara yönelerek mesaj verdi.

MÜSLÜMAN GRUPLAR SON ANA KADAR SEÇİM ÇALIŞMALARINI SÜRDÜRDÜ

Gazze politikası nedeniyle Demokrat Partiyi protesto eden Müslüman aktivistler, Dearborn'da Demokrat Parti aleyhinde yoğun seçim çalışmaları gerçekleştirdi.

Mason Street, Arap Amerikalılara ait iş yerleriyle Müslüman toplumuna yönelik seçim çalışmalarının odaklandığı alanlardan biri olarak öne çıktı.

Michigan'da Demokrat Parti karşıtı "Harris'i Terk Et" hareketi gibi gruplar, Harris'in başkanlığına karşı çıkmanın "Soykırıma karşı oy kullanma" anlamına geldiğini savundu.

Örgütlü hareketlerde, Trump'ın desteklenmesinden çok, Gazze'deki soykırıma siyasi, ekonomik ve askeri destek veren Demokrat yönetimi, başkan adayı Kamala Harris'in seçimi kaybetmesini sağlayarak cezalandırma eğilimine girdi.

ARAP AMERİKAN TOPLUMU TEPKİSİNİ BELLİ ETTİ

Arap-Amerikan toplumu, İsrail'in Gazze'ye saldırılarını destekleyen Biden yönetimine tepkilerini birçok şekilde dile getirdi.

Müslüman toplum, şubatta eyalette yapılan ön seçimlerde yaklaşık 100 bin "kararsız" oy kullanarak tepkilerini gösterdi.

Bununla birlikte, Michigan'daki "Listen to Michigan" (Michigan'ı Duyun) kampanyası ise Arap ve Müslüman gençler başta olmak üzere Demokrat seçmenleri, Gazze politikasına tepki olarak "kararsız" oy kullanmaya çağırdı.

Bu çağrı, Arap ve Müslüman seçmenlerin Biden yönetimine tepkilerini güçlü bir biçimde ifade etmesiyle karşılık buldu.

ARAP-AMERİKAN SEÇMENLERİN TERCİHİNDEKİ ORTAK ENDİŞE

Dearborn'da seçmenler, Gazze'deki trajediyi ve ABD'nin politikalarına yönelik derin eleştirilerini göz önünde bulundurarak zorlu bir tercih yapmak durumunda kaldı ya da seçimlere katılmadı.

Birçok Arap Amerikalı, Biden yönetiminin İsrail'e verdiği desteğe tepki göstererek yaklaşan başkanlık seçimlerine katılmayacağını bildirdi.

Söz konusu seçmenlerin ortak kaygıları arasında, İsrail'in Gazze'deki soykırımı ve başkan adaylarının buna yönelik taahhütleri ön plana çıktı.

Dearborn Belediye Başkanı Abdullah Hammoud, Biden yönetiminin Arap Amerikalılara yönelik seçim çalışmalarını eleştirerek, yönetimin Arap toplumunu yalnızca bir oy deposu olarak gördüğünü belirtti.

Benzer şekilde, Trump'ı destekleyen Dearborn Heights Belediye Başkanı Bill Bazzi de önceki yönetim döneminde ABD’nin yeni savaşlara girmediğini savundu.

Harris için oy çağrısı yapan bazı Arap ve Müslüman Amerikalılar da İsrail'e desteğine rağmen demokrat Harris’i desteklemenin stratejik bir adım olduğunu belirtti.

Emgage Action grubu ise Harris'i destekleyerek Trump'ın yeniden başkan seçilmesinin önüne geçilmesi gerektiğini savundu.

ABD Başkanlığına Donald Trump'ın yeniden seçilmesi, Gazze meselesi ve ABD’nin dış politikalarına dair endişeler taşıyan Arap Amerikalı seçmenler arasında yeni bir dönemin işaret fişeği olarak değerlendiriliyor.

ABD'DE MİCHİGAN EYALETİ SAKİNLERİNE GÖRE DEMOKRATLAR, "GAZZE SOYKIRIMI" NEDENİYLE SEÇİMLERİ KAYBETTİ

AA'ya konuşan Dearborn sakini Mohammad Abudrabo, Demokratların "gerçeklikle bağlarını kaybettiğini" söyleyerek "Gazze'de devam eden soykırımın seçim sonuçlarında büyük rol oynadığını düşünüyorum." dedi.

Abudrabo, şöyle devam etti:

"Demokratların yüzde 60'tan fazlası soykırıma karşı çıkıyor. Sadece politik bir mesele olarak bile neden soykırımı durdurmuyorsunuz? Bu hiç mantıklı değil. Yani bence bu onları yaraladı. Aynaya bakmaları gerekiyor ve gerçekten rekabet etmek istiyorlarsa partilerine çeki düzen vermeleri gerektiğini düşünüyorum. Bence yeniden markalaşmaları gerekiyor."

- "Dearborn'daki Müslüman Arap toplumu için Filistin, en büyük mesele olmaya devam edecek"

Dearborn sakinlerinden Ali Altimi de Gazze'deki soykırımın Demokratların kaybetmesinde "yüzde yüz rol oynadığına" inandığını kaydederek, seçimleri kim kazanırsa kazansın Dearborn'daki Müslüman Arap toplumu için Filistin'in en büyük mesele olmaya devam edeceğini dile getirdi.

Altimi, öte yandan Müslüman olmayanların bile enflasyon ortamında Orta Doğu'daki savaşlara gönderilen milyarlarca dolardan rahatsız olduğunu belirterek Trump'ın seçilmesiyle ilgili, "İnsanların bıktığını düşünüyorum ve umarım (Trump) buradaki ekonomik istikrarı sağlar, (Orta Doğu’da) kardeşlerimizin ölümleri durur ve onlar da normal bir şekilde yaşayabilirler." dedi.

Trump'a, Müslüman toplumuna verdiği sözleri tutma konusunda güvenip güvenmediği sorusuna da Altimi, "Çok açık sözlü olacağım, günün sonunda, Trump da dahil olmak üzere birçok siyasetçi, kendilerine ne kazandıracağına bakar. Siyaset bu, kirli bir oyun ve amacı kazanmak. O yüzden söylediklerine güveniyor muyum, tamamen değil ama umarım söylediklerini yerine getirir." diye konuştu.

İsmini sadece Nina olarak belirten Dearborn sakini de Trump'ın ülkeyi ileriye götüreceğine inandığını söyleyerek "Mutlu duygular içindeyiz çünkü Trump geri döndü. Ülkeyi iyileştireceğini biliyoruz ve gerçekten çok mutluyuz. Onu seviyoruz." ifadelerini kullandı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

DÜNYA Haberleri