Bugün yazdıklarım kısmi bir ifşaat niteliği taşıyor.
Uzun süren tartışmalar, istişareler ve ikna çalışmaları sonucunda Millet İttifakı’nın çatı adayı büyük oranda belli oldu.
Size kısaca anlatayım.
Çatı aday fikrini bu kez ortaya atan sımsıkı arkasında duran ve Meral Akşener Hanım’ı ikna için yoğun çaba sarf eden isim CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’dur.
Kılıçdaroğlu; bu iş için değil elini, gövdesini ortaya koymuş. Son raddede Meral Hanım da ikna olmuş. Bunu birkaç gün önce yaptığı “Ben 24 Haziran'daki tecrübeme dayanarak, ülkenin nefes almasına engel olacak bir tutumda bulunmam. Ortak bir adayla gidilmenin faydalı olduğuna inanıyorum" ifadelerinden çok net anlıyoruz.
Proje aslında 24 Haziran seçimlerinin öncesine dayanıyor. Saadet Partili Temel Karamollaoğlu eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül fikrini ortaya atmış bunun için çok ciddi çaba sarf etmişti.
O gün için Meral Hanım’ın duruşu bu formülün gerçekleşmesine engel oldu.
Bugün bizzat Sayın Kılıçdaroğlu direksiyonun başında. Cumhur İttifakı’nı yıkmak için taşları bir bir döşüyor. Neticede ana muhalefet lideri ve koordinasyonun başında olması gayet normal.
Geçtiğimiz günlerde Kemal Bey’le ilgili medyaya yansıyan birkaç PR çalışması yapıldı. Evde börek açması, 140 journos kanalında yaptırılan belgesel… Bunlar bir kısım insanda heyecan oluşturarak Kılıçdaroğlu ortak aday oluyor söylemlerine neden oldu. Ama mesele farklıydı. Zira 140 journos’u yönetenler bizzat belli siyasi figürlerin bursları ile hayatlarını kazanmış isimlerdi. Bunu da ayrıca anlatırım size ama konumuz o değil.
İMAMOĞLU VE YAVAŞ ELENDİ
Meral Hanım, yukarıdaki ifadesinden de anladığımız şekliyle 24 Haziran’da dersini almıştı. Ortak adaylık içinde hep bir uhde olsa da ön plana çıkamadı.
Geriye tartışma konusu medyada sürekli pompalanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş kalmıştı.
Seçimlerin 2023’ten önce yapılacağı öngörülerek İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerini 1-2 yıllığına da olsa AK Parti’ye bırakmak ‘akıllıca’ olmazdı. Bu yüzden o isimlerden de vazgeçildi.
Bilinçli bir politika mıdır bilmem, Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu sahneye çıktığı günden beri AK Parti camiası ile kavga halinde. Bu duruma teşkilatları da ayak uydurmuş durumda.
Buna karşın aynı model ile kurulan DEVA Partisi hiçbir şekilde AK Partili seçmene kem bakmıyor. Sert ve hırçın bir üslup belirlemiyor. Aksine daha kucaklayıcı bir politika sergiliyor.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan geçtiğimiz hafta Konya’da idi. Bir düğün salonunda teşkilat mensuplarıyla bir araya geldi. Babacan tarımla ilgili politikalarının devamını burada açıkladı. Konya teşkilatına baktığımızda çoğunun geçmişte AK Parti ile yol yürümüş isimlerden oluştuğunu görebiliriz.
Laf uzadı. İYİ Parti’nin derinlerinden aldığım bilgi ışığında konuşuyorum. Meral Hanım, Kemal Bey’in ısrarlı duruşu üzerine ikna oldu. Vee…
İddia o ki Millet İttifakı’nın ortak adayı Ali Babacan olarak belirlendi.
Bugün halkın gündeminde anketlerde çıkan en büyük sorun ekonomi. Sayın Babacan ekonomiyi yeniden ‘şaha kaldıracak isim’ olarak lanse ediliyor.
Geçtiğimiz günlerde yaptığı ‘görüşmelerin göbeğindeydim’ açıklamasının tesadüf olmadığı da ortaya çıkmış oldu. Meğer her şey bir satranç tahtasının üstünde yapılan hamlelerden biriymiş.
CHP’nin marjinal kanadı bu isme hayır dese de; Onlara Erdoğan’ı düşürmek için başka çare olmadığı anlatılacak. Meral Hanım ikna olduktan sonra İYİ Partililerden de aykırı ses gelmeyeceği düşünülüyor. Saadet derseniz dediğim gibi zaten 24 Haziran öncesi bu projeyi ortaya atan partiydi.
PEKİ HDP NE YAPACAK?
Görünüşe göre büyüklü küçüklü partilerden bu duruma itiraz eden kimse yok. HDP mi? Ortak adaya dünden razılar ama Meral Hanım strateji gereği buna karşı çıktı.
HDP ilk etapta ‘tavşan aday’ ile ilk tur seçimlerine girecek. ‘Biz Millet İttifakı’nda değiliz’ imajı sergilenecek ama işin aslı öyle olmayacak. Eğer seçimler ikinci tura kalırsa seçmen konsolide bir şekilde tıpkı Muharrem İnce adayken yapıldığı gibi el altından Ali Babacan’a oy vermeye yönlendirilecek.
Bugünlerde açılan davayı ‘çatı aday’ üzerinden okumak da mümkün. Zira PKK’yı darmaduman eden operasyonlara son vermek için tek umutları bu formül. Millet İttifakı’nın hiçbir üyesi tek başına bir şey yapamayacağını çok iyi idrak etmiş durumda. Ve seçimlere bu konsantrasyon ile hazırlanıyorlar.
İstanbul ve Ankara seçimlerinde sağlanan başarı ve sonrasında yapılan yönetim paylaşımı… Fazla patırtı kütürtü gelmemesi, ittifak için iyi bir model olarak görülüyor.
Ali Babacan, paydaşlarına göre genç ve dinamik bir isim. Yurt dışı bağlantılı fonlar ile önemli temasları var. Her platformda eğer iktidarı ele alabilirse bu fonlar ışığında ekonomik bir rahatlama olacağını söylüyor. Zira Türkiye uzun süredir bu konuda dış kaynaklı operasyon yiyor. Bugün operasyonlar dursa bile kendi kendimize önemli mesafe alacağımız kesin.
Elbette bu anlattıklarım Millet İttifakı’nın kurguladığı seçimleri kazanma planı. Deniz yanar mı diye sormuşlar… İhtimal PADİŞAHIM demiş…
Ne zaman açıklarlar, siyasi konjonktür neyi gerektirir bilemem lakin en derinlerde konuşulan artık kulis bilgisi halini çoktan aşmış cümleler bunlar. Erken seçim diye bastırıp durmanın bir nedeni de bu olsa gerek.
Doğmamış çocuğa don biçmek değil niyetimiz. Bu formül Türkiye’de iktidarı ele alırsa neler yaşanabileceğini de sonraki yazılara bırakalım. Kalın sağlıcakla.