Sefer kelimesi lügatta “yolculuk, savaşa gitme”; seferberlik ise “yolculuğa, savaşa hazır hale gelme” anlamlarına gelir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ilan ettiği Milli seferberlik, sıkılı bir yumruk gibi milletin kenetlenme pozisyonuna geçmesidir.
Milli seferberlik, kendinden, kişisel çıkarlarından, kişisel geleceğinden vazgeçmek, vatan için safları sıklaştırmak demektir.
Ben değil, biz demektir.
Ülkemiz bir ateş çemberinden geçiyor.
Yaşadığımız dönem en az İstiklal Harbi kadar önemlidir kritiktir, hayati sonuçlar doğuracak ehemmiyettedir.
Hem bölgemizin geleceği hem de ülkemizin geleceği üzerinde çok sinsi, alçak, kanlı oyunlar oynanıyor.
Üst akıl denen şey her gün yeni şeytanlıklarla karşımıza çıkıyor.
İstiklal Harbimizde, daha önce Çanakkale'de millet olarak en büyük gücümüz olan imanımızla, inancımızla zoru göstererek oynanan oyunu bozduk yine bozacağız.
Misak-ı Milli hedeflerimizin tamamına ulaşamamış olsak da Sevr'i paçavraya çevirmeyi başardık. Bugün de adı konulmamış bir Sevr tehdidiyle karşı karşıyayız yine paçavraya çevirmeyi başaracağız.
Milli seferberlik, yaptığın işin iyisi olmak, ticaretini dürüst yapmaktır.
Milli seferberlik, kazanacağın parayı değil, ülkeye kazandıracağın artı değeri düşünmektir.
Milli seferberlik, kişisel makam, mevki, koltuk, kariyer planlarını bir kenara bırakmak ve sadece ülke için çalışmaktır.
Milli seferberlik, safları bozmak isteyen, ayrılığa düşürmek isteyen, fitne çıkaran kim varsa, onlardan uzaklaşmaktır, onlara karşı tek yürek olmaktır.
Milli seferberlik, vatanını, ülkesini, bayrağını, milletini sevme duygusunu pekiştirmek ve herkese bu sevgiyi yaymaktır.
Milli seferberlik, bir milletin var olma, güçlü olma, bir arada olma halidir.
Bizim bu topraklardan başka Vatanımız yok.
Biz bu bayrağın altında doğduk, onun dibinde öleceğiz.
Bizi bayrağımızdan, ezanımızdan, vatanımızdan, devletimizden etmek isteyenlere canımız pahasına geçit vermeyeceğiz.
Ülkemizi viraneye çevirmek isteyenlere izin vermemeliyiz. Suriye'de, Irak'ta, Libya'da, daha pek çok yerde bunu yaptılar. Ama bize yapamayacaklar. Yapmalarına da hep birlikte engel olmalıyız.
Gün çekişme, çatışma, husumet, eski defterleri karıştırma günü değil. Eğer birliğimizi, beraberliğimizi güçlendirmez, saldırıların karşısında çelik gibi iradeyle, uygun olan kararlılıkla durmazsak hiçbirimiz yarınlarımıza güvenle bakamayız.
Hepimiz aynı gemide olduğumuza göre bu gemiye yönelik her saldırı hepimize yapılmıştır.
Artık savunmada kalma imkanına sahip değiliz.
Madem ki bize terör örgütleri üzerinden tarihimizin en büyük saldırılarından biri yapılıyor, bizim de misliyle cevap vermek hakkımızdır.
Mücadelemizi sadece kurumlara, güvenlik güçlerine bırakamayız. Bu mücadeleyi hep birlikte vereceğiz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasamızın 104. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti Devletinin başı olarak PKK'sıyla, DEAŞ'ıyla, FETÖ'süyle, DHKP-C'si ve tüm diğerleriyle adı, söylemi, yöntemi ne olursa olsun tüm terör örgütlerine karşı milli seferberlik ilan ediyorum demiştir.
Terör örgütlerinin tek meselesi Türkiye'yi bölgedeki diğer ülkeler gibi köken, inanç ve meşrep farklılıkları üzerinden çatışmalarla parçalamak, yıkıp yok etmektir. Şu gerçeğin farkındayız, bu bir güç savaşıdır, bu bir güç yarışıdır.”
“İman etmedikçe cennete giremezsin, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız.” Hz. Muhammed (sav.)