Lige verilen ara uzun olsa da bu on sekiz günlük dilimde iki milli maç izledik. Çoğu sporsever önceki yıllara bakarak milli maç aralarını pek istemiyordur. Neden diye soracak olursanız milli maçlarda oynanan oyundan zevk almıyorduk. Fakat dün ve cuma günü oynanan maçlarda farklı bir milli takım çıkmıştı karşımıza. Umarım bu galibiyetler bu şekilde devam eder.
Haziran ayında Konya’da oynanacak Fransa maçını Konya halkı şölen yerine çevirecektir. Şenol Güneş’in şansına ilk iki maçımız kolay maç gözükse de kapanan savunmayı açmak zor olsa gerek. Moldova‘nın Fransa‘ya karşı nasıl bir maç oynadığını herkes görmüştür. Fakat ilk golü attıktan sonra Moldova defansının da açık vermeye başlamasıyla milliler dört gol ve net bir skorla sahadan galip ayrıldı.
Yalnız Konyaspor taraftarının üzüldüğü bir nokta vardı. Ligin altıncı sırasında olan bir takımdan hiç mi bir tane de olsa milli takıma oyuncu davet edilmez. Bu Fatih Terim zamanında da aynıydı Şenol Güneş zamanında da aynı olacak gibi. Serkan Kırıntılı ilk on birde oynamasa bile kadroda yer alması gereken bir kaleci diye düşünüyorum. Bir parantez açmak gerekirse buna Ömer Ali Şahiner’in farklı bölgelerde oynayabilme artısı kullanılabilirdi. Haziran ayında oynanacak Fransa maçında umarım performansıyla Serkan Kırıntılı da milli takımda yer alacaktır.
Lige dönecek olursak artık geri dönülmez bir yola giriyoruz. Ya yukarıları kovalayacağız ya da aşağıdaki takımlar bizi yakalayacak. Lige verilen arada umarız Aykut Hoca da gerekli tedbirleri takıma aldırıyordur. Hele hele her maçta bireysel hata nedeniyle gol yiyen bir defansı düzgün bir şekilde motive etmek çok zordur. Bekleyip göreceğiz. Lig başlasa da Konyaspor‘umuzu yeniden sahada görebilsek.