Yukarıdaki başlığı okuyan her aklı selim Müslüman “Miraç ile derbi maç nasıl ilişkilendirilebilir, bu adam manyak mı!” diye düşünebilirsiniz. Böyle düşünmekle yerden göğe kadar haklısınız. Ben de olsam aynı şeyi düşünür hatta ağır sözler de söyleyebilirdim.
Açıklamalarıma geçmeden önce dün gece idrak ettiğimiz “Mübarek Miraç Kandilinizi” tebrik eder, tüm ümmetin ümmet şuuru kazanmasına vesile olmasını Hz. Allah(cc)’tan niyaz ederim.
Peygamberimizin uyku ile uyanık bir halde iken ruh ve beden ile Mekke'deki Mescid-i Haram'dan alınıp Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya götürülmesine İSRA, oradan da göklere çıkarılarak Hz. Allah(cc)’ın cemalini görmek ve konuşma şerefine mazhar olup yeryüzüne geri gelmesi sürecinin tamamına MİRAÇ denilir.
Miraç gecesi, mü'minin miracı olan ve mü'mini Cennete götüren beş vakit namaz farz kılınmış, Bakara Suresinin yatsı namazının sonunda okuduğumuz “amenerrasulü” olarak bilinen ayetleri indirilmiştir.
Hz. Peygamber(sav) Miraç hadisesinin gerçekleştiği sabah müşriklere yaşadıklarını anlattı; ancak, hiçbiri inanmadı. Ebu Cehil söylenenleri duymuştu. Efendimiz(sav)’e Mescid-i Aksa’yı sordu. Efendimiz(sav); kapısını, penceresini her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlattı. Müşrikler cevap karşısında şaşırdılar, yine inanmadılar!
Bir kısmı; “Ey Muhammed! Sen bize kervanlarımızdan haber ver. Sen onlara rastladın mı?” dediler.
Resûlullah(sav) “Evet, vallahi filan oğullarına rastladım. Bir deve kaybetmiş, onu arıyorlardı. Onların kafilesi şu anda Ten’îm yokuşundan iniyor. Kafilenin önünde de, siyah renkli erkek bir deve var” dedi.
Kureyşliler, koşarak Ten’îm yokuşuna doğru gittiler. Verilen haberin doğruluğunu gözleriyle görmelerine rağmen “Bu apaçık bir sihir” diyerek yine inanmadılar.
Bazıları Hz. Ebû Bekir(ra)’in yanına koştular:
– Ey Ebû Bekir! Muhammed’in söylediklerinden haberin var mı? Güya bu gece Mescid-i Aksa’ya gitmiş, namaz kılmış ve dönmüş, dediler.
Hz. Ebû Bekir(ra): “Bu sözleri Resülullah(sav) mı söyledi yoksa siz mi uyduruyorsunuz” dedi. Müşrikler: “Hayır, bunu kendisi söylüyor. Şimdi Kâbe’de ve insanlara anlatmaya devam ediyor,” dediler. Hz. Ebû Bekir(ra):
– Vallahi, o bunu söylediyse muhakkak doğrudur, dedi.
Bu olağanüstü mucizeyi bir türlü akıllarına sığdıramıyorlardı. Bugünde mucizeleri akıllarına sığdıramayanlar olduğu gibi hatta daha da ileri gidip hafife alan dalga geçenler var; hem de hoca tiplemeli adamlar!
Aslında bu adamların ismini yazarak sayfamı kirletmek istemezdim; ancak, bunların tuzağına düşüp imanına zarar veren Müslümanları uyarmakta her Müslümanın vazifesidir.
-Kim bunlar? Mesela bunlardan bir kaçı; Mustafa İslamoğlu, Prof. İsrafil Balcı, Prof. Mehmet Okuyan v.s.
Bu hoca tiplemeleri adamların “MİRAÇ” mucizesi ile ilgili sözlerinin videolarını youtube’de görebilirsiniz. M. İslamoğlu ile İ. Balcı’nın Hilal Tv’de 2017 tarihli bir programını izledim, akıllara zarar. Bu adamları dinleyip de bu adamlara hoca diye itibar eden Müslümanların aklına şaşarım. İnanın, aklıma geldikçe tüylerim diken diken oluyor. Yüce Rabb’im akıl feraset versin!
Konuşmadan bazı bölümler:
“İB; Bize bu rivayetleri nakledenler ben eminim ki vahiy kültürüne sahip olsalardı vahiy konusunda bunca herzeyi gelip de dinin içine boca etmezlerdi, Mİ: İsra’nın yanına olmayan bir şey koyduk. İB: Payanda. Kudüs’e gelince film burada kopuyor. Mİ: Oraya bir film sıkıştırıyorsunuz “Çakma Bir Film”, İB: Ne demiş bizim gelenek Ey Yahudiler sizin peygamberiniz Tur Dağına gitti Allah’la yerde görüştü bizimki gitti gökyüzünde görüştü. Mİ: Bizimki sizinkine 5 çeker mi demişler, İB: Aynen öyle 5 çeker demişler, demek ki bunun bir Yahudilik ayağı var, Mİ: Maç yapıyoruz İB: Aynen öyle maç yapıyoruz. Mİ: Maçın bir tarafında derbi maçı bu; bir tarafında Hz. Musa var, bir tarafında Hz. Peygamberimiz var ve bu maçta peygamberimize 5-0 bir galibiyet verme kararı almışız biz de hakemiz…”
Konuşma uzayıp gidiyor. Konuşmanın ilerleyen bölümünde MİRAÇ hadisesini ZERDÜŞTLÜĞE bağlayacak kadar zıvanadan çıkıyorlar.
Hz. Allah(cc) aşkına şu ifadelere bir bakın. Böyle bir edepsizlik olur mu? Miraç rivayetçilerinin rivayetlerine HERZE diyorlar, iki büyük peygambere (haşa) maç yaptırtıyorlarmış. Adam utanmadan, arlanmadan DERBİ MAÇ diyor!
Yazımın başlığına koyduğum “DERBİ MAÇ” nitelendirmesi M. İslamoğlu’na ait bir ifadedir.
Hz. Allah(cc) herkese akıl, feraset versin; doğru yoldan saptırmasın; saptırıcıların şerrinden muhafaza etsin!