Gaziantep’te uzun süren gazetecilik macerasının ardından döndüğüm Konya’da izleme fırsatı bulduğum 2. maç yıllarca yazdığım Gaziantepspor ile idi.
Maçın programı ben Konya’ya gelmeden yapılmıştı. Çalışma arkadaşlarım, “Bu maçta mutlaka Konya’dayız” demişlerdi. Öyle de oldu.
Bamya çorbası ve etli ekmek ziyafetinin ardından stadın yolunu tuttuk.
Biraz geç kalsak da yerlerimizi aldığımızda konuklarımın ilk cümleleri, “Nasıl bir statmış burası”, “Vay taraftara bak” oldu.
Bu sözlerin devamında maça döndük.
Kontrollü oyun, ayağa paslar ile oynayan Konyaspor kaptığı toplarla da hızlı çıkmayı planlıyordu. Keza zaman zaman da güzel örnekler verdiler. Özellikle gol organizasyonlarında…
Yeşil-beyazlılar, paslaşma hızını artırmak için hatalar yapsa da pas oyununu devam ettirmeye çalıştı. Önde Bajic, Rangelov ve Traore üçgenine sıkça Holmen de katılırken, oyuncuların birbirlerini tanımaları, daha net pas bulmaları ilerleyen haftalarda daha fazla can yakacaktır.
Temsilcimiz hızlı başladığı oyunda ilk yarının ortalarında uzun pasa dönerken, bu tercih baskısının azalmasına neden oldu. Gaziantepspor da zaman zaman etkili çıkmaya çalışırken, ataklar net pozisyonlara dönmedi.
Maçın hakeminin düdükleri ise ayrı bir faciaydı. Neye kime çaldığına girmeden bu bir maçta bu kadar düdük çalmak oyun kalitesini inanılmaz düşürüyor. Her şeye düdük çalan hakem hem oyunculardan hem de taraftarlardan tepki görürken, düdüklerin adaletinin de dengesiz olması fazlasıyla tepki çekti.
Neyse oyuna dönelim; ilk yarının sonlarına doğru Konyaspor hazırlanışı oldukça kaliteli bir gol attı. Pas oyununun sonunda orta sahayı hızlı geçen yeşil beyazlılar, Rangelov-Bajic organizasyonuyla golü buldu. Soyunma odasına önde giden yeşil-beyazlılar, ikinci yarıya da önde oynayarak başlasa da duran toptan yediği golle rakibini oyununu içine soktu. Bu gol biraz Mehmet Uslu’nun ikramı oldu.
Kocaman’ın Bajic-Uğur değişikliği oyunun kontrolünü tekrar Konyaspor’a kazandırırken, günün en başarılı isimleri Rangelov-Holmen organizasyonu Konyaspor’u bir kez daha öne geçirdi. Golden sonra da pozisyonlar bulan Konyaspor, topu zaman zaman rakibine teslim etse de kalesinde ciddi bir pozisyon görmedi. Kazanma alışkanlığını iyice kazanan yeşil-beyazlılar, ligin üst sıralarında tutunmaya devam ediyor.
Konyaspor’da Rangelov’un istekli oyunu dikkat çekerken, maçın en iyisiydi diyebiliriz. Rangelov’a her geçen gün performansı artan Holmen de iyi eşlik etti.
Maçın son düdüğü çaldığında Gaziantepli meslektaşlarım üzgün olarak stattan ayrılırken, kazananın hak eden olduğunu söyleyerek, birbirimizle vedalaştık. Bundan sonrası Konyaspor için daha iyi görünüyor ama her sezon olduğu gibi ekonomik problemler çeken Gaziantepspor için sezonun çok iyi geçmeyeceği ortada.