Mısır tarihinde uygulana gelen ruh ve cin çıkartma seansları günümüzde eğlence ve turizm sektörünün vazgeçilmez parçası haline geldi. 'Zaar ayinleri' şeklinde de adlandırılan toplantılar, Mısır tarihinde halk hekimliğinin bir parçası olarak görülüyor. Zaar ayinleri, uzun süre insana musallat olduğuna inanılan 'cin, şeytan ya da kötü ruhlardan' kurtulmak için düzenleniyor.
Günümüzde Zaar, Kahire’deki Tahrir Meydanı yakınlarında “Mekan” adıyla bilinen bir kültür merkezinde turistik gösteri olarak icra ediliyor. Zaar ustaları, Mısır, Sudan ya da Fas zaarı çeşitleriyle izleyicinin karşısına mütevazı giyimleriyle çıkıyor. Zaar ustası Şeyha, tütsüler yakarak dumanıyla salonun çevresini kötü ruhlardan temizliyor.
Mısır neyi, defler ve zillerle başlayan ilahiler, dinleyenleri müzikle birlikte hareket etme duygusuna zorluyor. Ayin müdavimleri müziğin ritmine göre vücutlarını sağa ve sola sallayarak tempoya ayak uyduruyor. Öncelikle müzik eşliğinde “Ben kimi öveyim, Muhammed’i öveyim. Kıyamet günü bana şefaatçi olacak odur. Ben süs ve güzelliğin aşığıyım, Ey Peygamber!” sözleriyle ruhaniyete adım atılıyor.
Zaar ayininin icra edildiği Mekan Kültür Merkezi’nin başkanı Ahmed Magrabi yapılan etkinliği tarif ederken "Zaar, Mısır’ın geleneksel folklör çeşitlerinden biridir. Çok eski bir gelenektir" diyor. Magrabi Zaar'ın kökeni ve yayıldığı bölgelere ilişkin "Mısır’a güney ve doğu Afrika’dan Habeş ülkelerinden, Somali ve Sudan’ın güneyinden gelmiştir. Kuzeye doğru yayılmış Mısır'ın ardından doğuda Arap Körfezi hatta İran’a kadar ilerlemiş. Zaar'ın çeşitli örneklerini Afrika'nın kuzeybatısında, Fas’ta da görmek mümkündür" şeklinde konuşuyor.
Zaar grubunun kadim ustalarından Mediha Hanım ise "Zaar özellikle kadınların bir yönüyle enerjilerini boşalttıkları, eğlendikleri, psikolojilerini rahatlattıkları bir etkinlik sayılır. Yıllarca Mısır kanunları bizi suçlu gördü. Komşuları rahatsız etmek, efsunculuk, cincilik yapmayla suçlandık. Zaar güzel bir sanattır. Bu bir şarlatanlık ya da üfürükçülük değildir. Ruhani bir müzik olduğu için insanlar bunu seviyor” şeklinde konuşuyor.
Mekan Kültür Merkezi'ne gelen yabancılar Arapça bilmeseler de müziğin ve sanatın evrensel diliyle Zaar meclisinden memnun ayrıldıklarını dile getiriyor.