Kültürümüzün her neresine bakarsak bakalım, asırlar boyu hiç terk etmediğimiz koruma, gözetme gibi hakiki değerlerimiz vardır. Bunların başında ise sadaka gelir.
Hiçbir toplumda belirgin olmayan bu durum, bizlerde sadece şekilden ibaret değildir. Hele gösteriş olursa bunun tamamen riya olduğunu hemen anlarız. Avrupa’da öyle ulu orta pek dilenci göremezsiniz.
Şayet karşınıza çıkacak olursa belki bir kilise önünde halktan biriymiş gibi davranan ve elinde kemanıyla ben fakirim dercesine kemanını çalan birini görürsünüz. Hoş! Önüne üç beş Euro atanı da pek vereni de göremezsiniz ya…
Düşünüyorum da; tarihin geçmiş savaş arenasında yabancılar geçtikleri yollarda hep bir yerleri yakarak, yıkarak, yağma ederek devam etmişler. Belki de savaşın bu anlama geldiğini bilmişler. Tam aksine kendi tarihimizin savaş arenasına bakıyorum…
Geçtikleri her yerde bir zarar veya ziyana uğratmışlarsa, karşılığında altın keseleri asıp gitmişler. Ya da sahibine ödemişler. Hele asrısaadette zekât verecek bir Allah’ın kulu kalmamış… Biz kültürümüzü hakkıyla yaşayabilseydik, aynını bizde yapardık.
Sadaka verecek fakir bulamazdık. Mal, canın yongasıdır belki ama nereye kadar diye sorsak? Mezara kadar denir. Sonrası? Sonrası verdiklerinin, vermediklerinin hesabı? Borçlar sıkıştırdığında dehşet bir strese gireriz.
Kırarız, dökeriz… Önümüze ne gelirse… Eşyalar, insanlar… Hatta daha da ileri götürür bazen de hâşâ isyana varır sözlerimiz hareketlerimiz… Haddimizi ve kendimizi bilelim! Sen küçükken, baban evin nafakasını getirirken “ya getirmezse!” Diye hiç düşündün mü? Hayır, düşünmedin!
Çünkü o baba, eve mutlaka bir şeyler getirir nasılsa… Babana bu kadar güveniyorsun da, Rabbine güvenin yok mu? Kendimize gelelim. Salim kafayla düşündüğümüzde bizi rahatlatacak noktaya çabuk ulaşırız. Sadece sabır ve samimi bir inanç her şeyi çözüyor…
Mızrak çuvala sığmıyorsa, onu sığmaz yapan da Rabbimiz… Seni sevmediğinden değil, sabrını ölçtüğünden… Sana böylesine ilgisi olmasa, mecnun olur, dağlara-çöllere düşerdin! Aklın uçardı ilgisizlikten... Tıpkı ilgiye muhtaç bir çocuk gibi…
Selam ve muhabbetle…