Geçen ki yazımda, Ankara merkezli Mobbing ile Mücadele Derneği’nin Konya Şubesini kurduğumuzu ve Mobbingin ne olduğunu ele almıştım. Mobbing, işyerlerinde bir veya birden fazla kişi tarafından, diğer kişi ya da kişilere yönelik yapılan, belirli bir süre sistematik biçimde devam eden, yıldırma, pasifize etme, işten soğutma, iş yaptırmama veya işten uzaklaştırmayı amaçlayan harekettir. Böylece mağdurların kişilik değerlerine, mesleki durumlarına, sosyal ilişkilerine veya sağlıklarına zarar veren; kötü niyetli, kasıtlı, olumsuz tutum ve davranışların toplamı olarak ifade bulur.
Bu yazımızda mobbing sayılan haller ile akran zorbalığı ve Selçuk Üniversitesinde bir örnekle mobbingi açıklamaya çalışalım. İşte bazı bilmediğimiz hallerden mobbinge örnekler verelim.
Konuşurken sözün kesilmesi,
Küskünlükler, yok sayılma,
İş performansının engellenmesi,
Dedikodu yapılması, lakap takılması,
Görmezden gelme,
İşin sabote edilmesi,
Sürekli suçlanma ve eleştirilme,
Gereksiz görevler verilmesi,
Uygunsuz şakalar yapılması,
Statünün küçümsenmesi,
Cinsel tacize maruz kalma,
Sözlü ya da yazılı tehdit,
Kaba ve kötü sözlerle rencide,
İsteklendirmenin kırılmaya çalışılması,
İş performansının aksi yönde işler verilmesi,
Alışılmış düzenin bozularak farklı işlere yönlendirilmesi; şeklinde sıralanmaktadır.
Adı ne olursa olsun; ister zorbalık, ister şiddet, ister yıldırma; tarihi çok eskilere dayanan mobbing güçlünün zayıfa, makamın çalışanına, büyüğün küçüğüne, öğretmenin öğrencisine uyguladığı bir durum olsa da yıllardır çeşitli sebeplerle dile getirilmedi ve özellikle baskıcıların işbirlikçileri tarafından da örtbas edildi. Bugün artık bazıları sussa da, çoğu susmuyor, susmamalı da. Zira mobbing yapan kadar buna ortak olan ve susan da suçlu olarak ilan edilmektedir.
Ülkemde yıllardır mobbingi, resmi otoriteyi temsil edenler, hatta devlet başkanları seviyesinde de yapıldı. Bu ülkenin öz çocukları evlerinden bilimden kovuldu, hatta başka ülkelere gitmesi istendi. O devirler çoktan geçti ancak halen kalıntıları da yok değil.
Bunlardan birinin de Selçuk Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde olduğu söylenmektedir. Şimdilik ismini vermeyi uygun görmediğim bir bölüm başkanı, asistanları ve lisansüstü öğrencilerine her ne sebeple olsa da mobbing yaptığı söylentilerine rastlamaktadır. Dekanlık ta yapmış bu arkadaş yıllardır bölüm başkanlığını kimseye vermemekteymiş. Kendisini hiç tanımadığım bu beye, ifadelere göre en çok da insanlığın yüz karası bir dönem olan 28 Şubatçılarla işbirlikçi da olarak suçlanmaktadır.
Yaptıkları hakkında üniversite yönetimince soruşturma açılan bu arkadaşın ismini gerekirse açıklarım ancak kendisi savunma hakkı vardır. Bu sayfa kendilerine de açıktır ve burada bir açıklama bekleriz. Bu beklenti mobbing derneği yönetiminde olmamdandır da. İşimiz birileri ile uğraşmak, başkalarının bizzat bana yaptığını kimseye yapmak değildir. Şunu iyi bilirim ki, üniversitemde geçmişte mobbinge maruz kalanların çokça olduğudur. İlmi meçhul, ideolojisi meçhul, ismi meçhul bazıları için bu devirler geçmiştir. Herkes işine baksın. Mobbinge heveslenenlere de yazıklar olsun.