Cumhurbaşkanlığı seçimi arefesinde, muhalefetin Türk seçmenine reva gördüğü muamele gerçekten de onur kırıcı, aşağılayıcı, küçük düşürücü bir anlayışın tezahürüdür.
Sen; Cumhuriyetin ve demokrasinin gerçek sahibi ve koruyup kollayıcısı olarak kendini lanse edeceksin, sonra da Cumhurbaşkanlığı için bir aday çıkaramayacaksın. “Ben bu Tayyib’i tek başıma yıkamıyorum” diyerek taban-tabana zıt olduğun bir partiden yardım talep edeceksin.
Geçmişte, 8-0 yenilgilerden sonra “Yenildik, ama ezilmedik” başlıklarını az mı gördük. Sen de kendi adayını çıkar, gerekirse de yenilirsin. Ama onurlu bir yenilgi olur bu. Muhtemelen zaten yenileceksin. Hiç olmazsa “erkeklik sende kalsın” değil mi?
Bahçeli de tutturmuş bir “çatı adayı” teranesini Kılıçdaroğlu’na payanda olmaya çalışıyor. Sanıyorlar ki, bizim seçtiğimiz ortak adaya seçmenlerimiz de itiraz etmez. Siz öyle zannedin. Kendi gurubuna dahi kabul ettiremediği adayı, halka nasıl kabul ettirecekler acaba?
Ekmeleddin İhsanoğlu. Boş birisi değil. Olabilir mi, neden olmasın. Ama yol, yöntem yanlış. Zaten 2 partinin ortak aday çıkarması peşinen yenilgiyi kabul etmek değil midir? Peşinen yenilgiyi kabul eden bir anlayıştan Cumhurbaşkanlığını çıkarmasını beklemek sadece komik oluyor.
MHP de, CHP de müflis tüccara benziyor bu davranışı ile.
Hadi bu adayı kendileri kabul ettiler. Kendilerine gönül vermiş insanlar da kabul edecek mi? Seçime girdiler, AKP’nin adayı Cumhurbaşkanı oldu. O zaman her ikisi birden yenilmiş olmayacaklar mı?
Daha şimdiden CHP’nin içinden çatlak sesler çıkmaya başladı. Bu seslere rağmen mi seçecekler Cumhurbaşkanını? Hiç aklınız alıyor mu?
Ben zaman-zaman yazılarımda “Türkiye’nin derdi Muhalefetsizlik” dediğim zaman bazı muhterem okuyucularım alınganlık gösteriyor. Yanlı olduğumu söylüyorlar. Yanlı olduğum doğru da, haklı değil miyim Allah aşkına? Böyle bir muhalefetle iktidar kontrol alına alınabilir mi? Böyle bir muhalefet nefesini iktidarın ensesinde hissettirebilir mi? Siz, bu muhalefete “Muhalefet” diyebilir misiniz?
İspatsız, delilsiz suçlamalar. Kara çalmalar. Aşağılamalarla nereye kadar.
Bu muhalefet güven vermiyor. Kendi seçmeni bile itibar etmiyor ki. Kendi gurubuna dahi söz geçiremeyen bir muhalefet Cumhurbaşkanını nasıl seçecek?
Velhasıl dostlar, dağ fare doğurdu. Zaten ciddi bir sonuç beklemiyorduk, hayal kırıklığı yaşamadık.
AKP’nin göstereceği adayın Cumhurbaşkanlığı şimdiden hayırlı olsun.