Sosyal medyanın hayatımızın tüm mecralarında akıcı bir şekilde dolaştığı bir çağ yaşıyoruz. Kimi zaman iyi şeylere vesile olan bu tür platformlar, yazık ki kültürel ve dinsel yozlaşma bağlamında, toplumları tam bir felakete doğru sürüklüyor.
Müslüman olarak bildiğimiz insanlar haftalarca önceden yılbaşı kutlama hazırlıklarına girişiyor ve marifetmiş gibi bunları sosyal medya hesabından paylaşıyor.
Uzaklarda değil ‘Muhafazakârlığın Başkenti’ Konya’da yaşıyor bu insanlar.
Devam edin teorik Noel ya da Crismis açıklamalarıyla kafanızı ağrıtacak değilim.
Müslüman bir toplum, farklı dinlerin gelenek görenek veya öğretilerini kabul edemez. Para ya da eğlence uğruna kimliğinden vazgeçemez.
Zaten haramlarla boğuşan insana bir de böylesi dayatmalar olması kabul edilemez edilmemeli! Noel diye içkiden kadına her türlü harama bulaşmanın anlamı eğlenmek mi?
Tıpkı Osmanlı’daki gibi gerçekten bu dinlere mensup Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının her türlü kutlama ve davranışlarına saygı duyalım evet.
Ama ötesi yok.
Yıllardır her yılbaşı evindeki TV’yi dahi açmayan Müslüman bir toplumdan; hangi eğlence mekânında yer ayırtalım diyalogunu rahatlıkla her ortamda konuşabilen bir gençlik oluştu.
Çoğumuz çocuklarımıza bir Müslüman’ın asla kabul etmeyeceği bu kutlamayı öyle önemsiz şekilde anlatıyor ki; çocuk haliyle çevresinden ne aldıysa ona göre hareket ediyor garibim.
Hindi yemeyecek miyiz anne cümlesi yankılanıyor evde! (Kalan 364 gün ye hindiyi neden o gece yiyorsun?)
Ya İslami diye bildiğimiz marketler? Yuh olsun size! Konya’nın göbeğinde sırf yılbaşına özel hindi, çam ve süsleme malzemesi satıyorsunuz.
Allah o kazandığınız paranın hayrını verir mi?
Bir kere bu kutlamayı yapan Müslüman mıdır, bunu elbette biraz irdelemek gereklidir.
AK Parti hep Müslüman Türk Milleti’nin öz değerlerine özgürlük getirip ‘Müslümanca tavırlar’ sergilediği için toplumdan destek buluyor. Evet; yerleşmiş, kalıplaşmış, küf tutmuş yozlaşmaları sıyırıp atmak kolay değil. Bir başörtüsü meselesi bile, İmam Hatip meselesi bile 10 yıl sonra çözülebildi.
Toplumsal bir talep oluşmadan bazı şeyleri çözmek de çok zor. Tatil diye mutlu oluyoruz değil mi?
Gayrimüslimlerin bayramından bize ne Müslümanlar? Bari şu mübarek şehirde yapmayalım. Konya’yı, Konya olmaktan çıkarmayalım!
Kutlama yapanlar marifetmiş gibi neden sağa sola çevresine duyurma gayretine girişiyor?
Bu özendirme merakı neden? 31 Aralık gecesi sosyal medyadaki halinden kaç kişi utanacak?
Bunun adı özgürlük falan olamaz. Kutlayan Müslüman’ım diyorsa, laf zamanı! Asla saygı duyuyorum falan da denmez!
Ancak yuh olsun size denir!
Dininizi, kültürünüzü ve kimliğinizi satmaktır bunun adı!
Adına mahalle baskısı diyecekseniz… Evet, bunun adı mahalle baskısı olsun! En azından çevremizdeki Müslüman’ları uyaralım.