Bir adam siyasete gerçekten dava için giriyorsa, korkmayın. İnandığı doğruları savunmak; vatana, millete Allah rızası için hizmet etmekse niyeti, o adamdan zarar gelmez. Bir görev verilirse canla, başla yerine getirir.
Görev verilmediği zaman hangi konumdaysa, gücü nispetinde davasına hizmet etmeye devam eder.
Dava adamı küsmez.
Dava adamı darılmaz.
Dava adamı “ben”lik peşinden koşmaz.
Dava adamı gerektiğinde feragat ve fedakârlığı dibine kadar yapar.
Bütün bunları neden anlatıyorum biliyor musunuz?
Etrafta “Dava adamı” edaları ile dolaşan, ancak devrin adamı olanlar için anlatıyorum.
Kendisinden başka vatansever yokmuş gibi davrananlar için anlatıyorum.
Hasbelkader meclis üyeliği, belediye başkanlığı veya milletvekilliği için aday adayı olup da aday olamamış bir sürü “En kahraman Rıdvan” var çevremizde.
Büyük umutlar ve beklentilerle aday adayı olmuşlar, ancak siyasi irade nedense aday yapmamış.
Gözünüz aydın! Nur Topu gibi yığınla muhalifleriniz oldu.
Bu tipler sosyal medyada öylesine acımasız eleştiriler yapıyorlar ki; “Ne ayak” diyecek olduğunuzda “eleştiri hakkımızı kullanmayalım mı” diyorlar.
Bunların yaptıkları eleştiri falan değil.
Bunlar harbiden muhalefetten daha aşırı davranıyor.
Bunlar “aday adayı olup da aday olamayanlar” diye parti kursalar ilk seçimde iktidara gelirler.
Sanıyorlar ki, dünya kendilerinin etrafında dönüyor.
Sanıyorlar ki, kendileri “bulunmaz Bursa kumaşı.”
Eşeği süren o…ğuna katlanırmış.
Madem mızıkçılık yapacaksınız, o halde oyuna girmeyin.
Hiç kimse “vazgeçilmez” değildir.
Hele ki günü kurtarmak isteyenler, hiç değildir.