Rizespor maçından önce gazetemize yaptığımız yorumda “Konyaspor son oynadığı maçlarda birçok gol pozisyonuna girip gol atamayan bir takım hüviyetine büründü. Bu görüntüde futbolcuları psikolojik etkiliyor. Rizespor’un son oynadığı iki deplasman maçını kazanıp beş gol attığını düşünürsek Rizespor maçının çok zor geçeceğini düşünüyorum. Ancak Konyasporlu futbolcuların koydukları hedefler doğrultusunda bu maçı çıkış maçı görerek 90dakika her zamanki oyunlarını oynayarak galip geleceklerine inancım tam demiştim”
Bir gün önce maçla ilgili kafamızdan geçen olumlu senaryoyu futbolcularımız gerçekleştirerek bizleri yanıltmadılar. Rizespor sahayı diklemesine iyi kullanan deplasmanda kontratağa çabuk çıkabilen Kweuke gibi golcü, güçlü bir santrafora sahip. Böyle tehlikeli bir takıma karşı Konyaspor ilk 30 dakika mükemmel oynadı. Sonraki dakikalarda da zaman zaman sıkıntılı dakikalar yaşasa da maçtan galip ayrılmasını bildi. 90 dakika boyunca Konyaspor’un en büyük sıkıntısı zaten çakma bir stoper olan Jonsson’un Kweukeyle eşleşmesiydi. Bu sezon maçlarda Ali Çamdalı’ya da çok yük biniyor. Geçen sezon Holmen futbolcu kalitesiyle, tecrübesiyle en azından Ali Çamdalı’nın yükünü hafifletiyordu. Transfer konusunda herkes yönetimi ve Aykut Hocayı eleştiriyor ama devre arası transferlerin çoğu zaman tutmadığı takıma zarar verebileceğini ve de kulübe mali külfet getireceğini düşünmüyor.
Her yeni gelen transferinde oynayan futbolcuyu boşa çıkaracağından takımdaki dengeleri bozabilir. Aykut Hoca kulüp bütçesine göre eksik mevkilere takım içerisinden alternatif bularak kadro oluşturuyor. Abdülkerim ve Vedat’ında ilk on birde oynayarak kendilerini geliştirme açısından Samsunspor’a kiralanmasını olumlu buluyorum. Konyaspor’da şu anda başarılı olduğuna göre Aykut Hocanın tercihlerine saygı duymamız gerekiyor. Son söz hakem kardeşimize Konyaspor’un bir penaltısı, rakibe verilecek kırmızı kart güme gitti. Korkaksınız demiyorum, düdüklerinizi adaletli çalın. Başka bir şey istemiyoruz.