Konya Mutfağı, ülkemin kökeni en eskiye dayanan mutfak kültürlerinden gelişmiştir. Selçuklu Saraylarında gelişmesi, Mevlevi adabıyla yoğrulması nedeniyle sunum açısından da halk sofralarından ayrı bir yere sahiptir. Kurallaşmış davet yemekleriyle de farklı ve özenlidir Konya Mutfağı.
Ankara’dan yolu Konya’ya düşen dostlardan mutfağımızla ilgili “muhteşem” sözcüğü duymuşluğum da çoktur; nimete bu benzetmeyi hiç doğru bulamam ama “sıradan” nitelendirilmesini de. Bunun nedeni tabii insanların beklentisi veya damak tadları da olabilir ancak benzer nitelemeyi yapmamızı gerektirebilecek sofralarda bizler de bulunduk. Nedeni bence Konya mutfağının tescillenmemiş olması. Standartlarımız yok mutfağımızda. İnsanların rezervasyonla gidebilecekleri, özel ambiansa sahip yeterli sayıda mekanlar da da yok mutfağımızda. Gurme turizminin çok önemli olduğu günümüzde mutfak zenginliğimiz lâyık olduğu yeri bulamıyor bence. Ne yazık ki bu sıralamada giderek geriye düştüğümüz endişesi taşıyorum.
Tescillenme veya bazı belediyelerin yaptığı gibi kalite standardizasyonu sağlanmış mekanlar, aynı özeni göstermeyen mekanların da kalitelerini yükseltmelerini sağlayacak oysa. Birçoklarını artık bulamadığımız lezzetlerin (tandır çorbası, terhun yahnisi, tutmaç çorbası, süt çorbası; bütümet, bütümetli patlıcan, calla, çullama, gerdan pişirmesi, kaburga dolması; kabak çiçeği dolması, lahana kapaması; ayva bastısı, sarı erik dolması, ayva ve elma dolması, kayısı yahnisi) yanısıra tadına bakılması önerilen lezzetlerimizden etli ekmek, fırın kebabı, peynirli pide, karışık pide (Mevlana demekten vazgeçtik şükür ki) , su böreği, saç böreği, saç arası, höşmerim de artık her mekanda aynı lezzeti vermiyor; bir anlamda lokantacı ve ustanın ustalığı veya insafına kalıyor ki bu durumda da Konya mutfağımızın iyi temsilcileri olamıyor maalesef.
Başlık Konya’lı olarak takdir ve şükranla andığım Sn. Nevin Halıcı’ya ait ve bu satırları Konya Büyükşehir Belediyemizin internet tanıtım sitesinden aldım. (Tabii Sn. Feyzi Halıcı’yı da şükranla anıyorum) Sn. Nevin Halıcı Gastronomica dergisi tarafından Türkiye’nin en saygın yemek tarihçilerinden kabul edilen, Konya mutfağı ile ilgili seçkin kitapların yazarı önemli bir Konya gönüllüsü biliyorsunuz. Sn. Halıcı ‘nın “ Konya Mutfağı çok yakın yıllarda kültür ve turizm açısından Mevlana Müzesi’nin ardından ikinci sırada yer alacaktır. Bunun için vakit geçirmeden sağlam bir alt yapı hazırlanmalıdır. Ancak kültür ve mutfak değerlerimizi hızla harcadığımız, Konya’nın ünlü fırın kebabını ‘tandır’ a dönüştürmek üzere olduğumuz bu ortamda, mutfak adına bir kurtarıcı yetkili çıkacağı ümidindeyim” satırları herhalde kentimi yönetenleri ve ilgili kurumları harekete geçirecektir seçimden sonra bile olsa.