Konya'da ana atardamarındaki 40 santimlik yırtılma nedeniyle hayati tehlikesi bulunan hava astsubayı Serdar Gürz, gerçekleştirilen kapalı yöntem operasyonla, doktoruna göre dünya tıp literatüründe böyle bir durumdayken ayağa kalkan tek kişi oldu.
Hava astsubayı 37 yaşındaki Serdar Gürz'ün (37) yaşamı, 1,5 yıl önce tamamen değişti.
211
Böbrek ağrısı şikayetiyle hastaneye götürüldüğünde belden aşağısını hissetmeyen Gürz, Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildi.
Hastanenin Kalp ve Damar Cerrahisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Niyazi Görmüş, Gürz'ün ana atardamarında 40 santimlik yırtılma olduğunu ve hemen müdahale edilmediğinde hastanın saatler içinde kaybedilebileceğini belirtti. Zaman kaybetmeden ekibiyle harekete geçen Görmüş, riskli olan kapalı yöntem operasyonla başarılı bir ameliyat gerçekleştirdi.
311
- Yürümeye bile başladı
Karaciğer yetmezliği çeken, böbrekleri çalışmadığı için bir ay da diyalize bağlanan Gürz, tedavi sürecinde ilk günden bu yana "Her an kaybedebiliriz. Yaşamaz, yaşasa bile yatağa bağımlı olur" denilse de artık yürümeye başladı. Herkesin kendisinden ümidini kestiği anda bile hayattan kopmayan Gürz, hızla eski sağlığına kavuşuyor. Vakayı, 40 ülkenin katıldığı uluslararası toplantıda paylaşan Prof. Dr. Görmüş'e göre, hastalığa müdahale ve sonuç açısından dünyada yaşayan ilk vaka, Gürz oldu.
411
- Risk aldı, literatürlük müdahaleyle ani ölümün önüne geçti
Operasyon hakkında AA muhabirine açıklama yapan Görmüş, hastanın kendilerine "acil" olarak getirildiğini söyledi. Bu tür vakalarda ani ölümlerin gerçekleştiğini belirten Görmüş, felç geçiren hastanın dayanılması güç ağrılar yaşadığını ifade etti.
Açık ameliyatın 12 saat sürdüğünü, kaybedecek zamanları olmadığından risk alarak daha kısa süren kapalı ameliyat için hazırlık yaptıklarını aktaran Görmüş, kapalı yöntemle hastanın kasık bölgesinden girip titizlikle işlemi gerçekleştirdiklerini dile getirdi.
511
Hastanın sol koluna giden atardamardan başlayarak bağırsak ve karaciğere giden damarlara kadar aort denilen ana atardamarın yırtıldığını fark ettiklerini vurgulayan Görmüş, şöyle devam etti:
"Aşağı taraf pıhtı dolduğu için hasta felç olmuştu. Hemen müdahale edilmediğinde hasta, çoklu organ yetmezliğinden saatler içinde kaybedilecekti. Zaten kısa süreli de olsa böbrek ve karaciğer yetmezliği yaşadı. Serdar, bir ay yoğun bakımda ciddi tedavi gördü. Hareketsizliğe bağlı toplar damarında tıkanıklık oldu. Hastanın ayağındaki ileri derecede gerginliğe bağlı kasık bölgesinde yaralar açıldı ve tekrar kapatıldı. Sol tarafta hiç hareket yoktu, sağ tarafı hafif hissediyordu. Bizim için hastanın hayatta kalması çok önemliydi. Çok mutluyuz. Ekip olarak herkes elinden geleni yaptı. Dünya tıp literatüründe ilk defa böyle bir vakada kapalı yöntemle tedavi edilip iyi bir sonuç alındı. Vakanın literatüre girmesi için de gerekli girişimleri başlattık."
611
- "Son kez görmek istediğin biri var mı?"
Serdar Gürz, çok acı günler yaşadığına dikkati çekti. Hastaneye yarı baygın şekilde götürüldüğünü belirten Gürz, şunları kaydetti:
"Hemşire eşim, o dönem beni rahatlatmak için böbreğimde taş olduğunu bu nedenle kısa bir operasyona alınacağımı söyledi. Ameliyata girmeden önce bana 'son kez görmek istediğin biri var mı? diye soruldu. Operasyona alındığımda endişeli doktorları görünce riskin daha iyi farkına varan ailem, arkadaşlarıma öldüğümü bile söylemiş. Hastaneye taziyeye gelmişler. Öldüğümü düşünerek şehir dışından tanıdıklarımız hastaneye akın etmiş. Ameliyattan çıktıktan bir süre sonra yine belden aşağımı hissetmedim. Tekrar yürüyemeyeceğim diye çok korksam da ümidimi hiç kaybetmedim. Yeniden yürümeye başladığımda ise mutluluğumu dünyaya haykırmak istedim."
Gürz, hayatta kalmasına ve yeniden yürümesine destek olan Prof. Dr. Görmüş ile emeği geçen herkese teşekkür etti.