Müzikle mimari arasında matematiksel bir bağlantı vardır. Müziğin mekâna etkisi zaman zaman araştırılmıştır. Belirlenen araştırma sonucu dâhilinde müziğin tasarımda form oluşturma sürecinde bir kavram olarak kullanılabileceği ve yöntemlerin tasarımcıya bağlı olarak çeşitlenebildiği tespit edilmiştir
Gelin bizde konuya farklı açılardan mimarlıkla müziği karşılaştıralım.
*Müzik parçalarını üreten ve orkestra üyelerince icra edilebilir şekle getiren bir bestecinin yaptığı gibi mimar da başkalarınca uygulanacak bir tasarımı oluşturur. Mimarinin de müziğin de onları oluşturan bileşenlerden bağımsız olarak bütünsel bir şekilde algılandığını bu nedenle de birbiriyle bağlantılı iki alan olduğunu söyleyebiliriz.
*Müzikte farklı enstrümanlar birbirlerinin uyum içinde çalınır. Bunun mimari karşılığındaki proje mekanlarının birbirlerine uyumlu şekilde fonksiyonunun çözümlenmesine karşılık gelir. Çalınan müzikte bir enstrümanın gerekenden fazla veya az ses çıkarması nasıl müziğin genel gidişatını bozarsa mimari planlamada oranlar abartılı olursa genel tasarıma zarar verir.
*Bir müzik eserinin başarılı olabilmesi için bestesinden başlayarak onu icra edenlerinde müzik aletlerini çok iyi kullanması o eseri başarılı kılar. İyi çizilen bir proje iyi ustalarla uygulandığı zaman başarılı olur.
*Mimarlık belli disiplinleri ve tecrübeleri olan ve bunların yaşama aktarıldığı gibi müziğinde buna benzer yaşanmışlığı ve tecrübe aktarımları vardır.
*Kültürel ve coğrafi yapılardan müziğin etkilendiği gibi mimaride etkilenir.
*Dış etkenlerden küresel yapılardan müzik ve mimaride etkilenir. Günümüzde yabancı müziğin öne çıkması gibi mimaride pinterest mimarisi buna örnek teşkil eder.
*Mimarlıkta ise, bir yapıdaki katlar arasında eleman, boşluk, aralık ve formların tekrarlanması müzikte sözlerin ara verilmesi yine sözlerin tekrarlanmasını anımsatır.
*Belli ve dönemsel akımlardan mimari gibi müzik te etkilenir. Özellikle bu Avrupa’ a çok belirgin yaşanmıştır. Mimaride barok mimarisi yaygınken müzikte de barok müziği yaygınlaşmıştır.
*Farklı ruhlara hitap ettiğinden dolayı müzik ve mimaride farklı arayışlar devam etmekte.
*Güzel bir yapıyı, güzel bir resmi, güzel bir şiiri, gören sanat ruhlu insanlar müziği seslendiremese de resmi yapmasa da şiiri yazmasa da ruhlarında mutlaka bu güzellikleri hissederler.
Ama gel gör ki resmin, müziğin, şiirin mutlaka bir disiplini var ama sanatkarları bağlayıcı bir şey olmadığından sınır tanımadan yeteneklerini sergilemektedirler.
Ama mimarların son zamanlarda güzel eser çıkarmakta zorlanmaktadırlar.
Bunun ana sebebi de belli yönetmeliklerle ciddi manada sınırlar zorlanmakta.
Allah bile insanlara kitabımız kuranı kerim ve efendimizin hadisi şerifleri ile sınırları çizmiş. (Emsal, yükseklik, çekme mesafeleri belirlemiş) bu çerçevede içini doldurmayı insanlara bırakmış. bu yönetmeliklerle sınırlar çok mu zorlanıyor, ne dersiniz?
Sağlıcakla kalın