Ahlat, Büyük Selçuklu Devletinin önemli şehirlerinden biriydi. Büyük Selçuklu Devletinin kurucusu Tuğrul Bey’den sonra sultan olan yeğeni Alparslan döneminde ise çok daha fazla önem kazandı.
Ahlat, Sultan Alparslan döneminde 1063 yılından itibaren, Anadolu’ya yapılan akın ve fetih hareketlerinde bir üs olarak kullanıldı.
Alparslan’ın büyük Emirlerinden olan Afşin Bey, Ahlat’tan Anadolu içlerine akınlar düzenlemiş, Alparslan da 1071’de Ahlat üzerinden Malazgirt’e giderek burayı kolayca fethetmişti.
Türkiye Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubad ise veziri Ziyâeddin Karaarslan’ı göndererek (630/1232-33) Ahlat’ta iskân ve imar faaliyetini başlattı ve Ahlat’a Sinâneddin Kaymaz da subaşı (vali) tayin edildi. Moğol istilasına kadar, Ahlat, Türkiye Selçuklu Devletinde kaldı.
Bütün bunları niye mi anlatmaya çalıştık?
Konya’dan bir Belediye Başkanımız ve heyetinin Ahlat ziyareti yaparak, orada bulunan, dünyanın en büyük Türk İslam mezarlığı olan Selçuklu mezarlığını ziyaret etmesini ne kadar hoş ve doğru bulduysak, Selçuklunun Başkenti Konya’ya bir türlü yapılamayan yolculuğunda hüznü kapladı içimizi!
Ahlat bir Türk şehri.
Bu ziyaret elbette güzel ve hoş bir ziyaret.
Lakin, Selçukluya yolculuk için oldukça uzak bir şehirden başlandığını söyleyelim.
Ahlattan, Malazgirt’e, Erzincan’a, Sivas’a, Malatya’ya, Kayseri’ye, Ankara’ya, Aksaray’a ve Larende’ye uğradıktan sonra mı geleceksiniz Konya’ya?
Saydıklarımızın cümlesi o devrin Selçuklu şehirleri!
Nasip olursa Konya’ya ne zaman geleceksiniz?
Çünkü, Konya’ya gelmeniz çok gecikti de…
TÜRKİYE SELÇUKLU DEVLETİNİN KALBİ NEREDE ATIYOR?
Kanuni Sultan Süleyman döneminin ünlü şairlerinden Hayali diyor ki, “Cihân-ârâ cihân içindedir ârâyı bilmezler! / Ol mâhîler ki deryâ içredir deryâyı bilmezler”
Türkiye Selçuklu Devletinin kalbi nerede atıyor?
Sultan mezarları hangi tepeden bu şehre bakıyor?
Selçuklu deryasının içinde her Allah’ın günü gez dolaş, sonra Selçuklu nerede diye aramaya çık?
Bunun adına içinde bulunduğunuz deryayı bilmemek deniyor!
Şimdi Başkanlarımız, heyetleriyle birlikte öncelikli olarak, bu şehrin tarihi, kültürel ve turizm özelliği olan yerlerini şöyle bir dolaşsalar, bu ziyaretlerini paylaşsalar, tarihe, kültüre ve turizme vermiş oldukları değeri ortaya koysalar kıyamet mi kopardı?
Şöyle heyetlerinizi toplayıp da, cümbürcemaat Alaeddin tepesinde ki, Sultan Mezarlarını bir ziyaret ettiniz mi?
Tıpkı Ahlat’a gider gibi…
Falanca Belediye Başkanı heyetiyle birlikte Sultanlar tepesinde, Selçuklu Sultanlarına Fatiha okudu diye bir haber yaptık mı?
Ahlatta okuduğunuz dualar gibi!
Yine hep birlikte İnce Minarenin önünde gören oldu mu sizleri?
Karatay Medresesine geldiniz mi hiç?
Ayakta kalan en meşhur Selçuklu Kervansarayı olan Zazadın Hana yine böyle Ahlat’a gider gibi vardınız da, bir dolaştınız mı?
“BU ŞEHİR DERYA DENİZ, BİZ NERELERDE GEZERİZ!”
Selçuklu, ben buradayım, gör beni, duy sesimi, uzaklarda değilim, hemen yanı başındayım, ya sen beni tanımıyorsun, yahut tanımak işine gelmiyor dese haksız mı?
Şehirdeki cümle kümbet yani türbe Selçuklu eseri…
Her biri ecdad yadigarı!
Bazı şehirlerde birkaç tane var, bu şehirde adlarını sayamayacağınız kadar çok!
Kümbet şehriyiz diyorsunuz, kümbet aramaya yollara düşeceksiniz neredeyse!
Ateşbaz-ı Veliye kaç kez gittiniz?
Peki ya, Şeyh Sadreddin Konevi’ye?
Karaarslan türbesi nerede kaç kişi biliyor?
İplikçi Camiine uğradınız mı, hep birlikte?
Bu saydıklarımızın hepsi ve çok daha fazlası bu şehirde.
Selçuklu burada…
Gözünüzün önünde…
“Ol mâhîler ki deryâ içredir deryâyı bilmezler” derken…
Haksız mı şair Hayali?
“Bu şehir derya deniz, biz nerelerde gezeriz!”
Selçukluyu kaybetmiş gibi yapıp, nerede diye aramaya revan oluyoruz yollara…
Arayın bulursunuz, aranınca bulunur zaten, bazen hemen , bazen 30 sene sonra…
Selçuklu hiçbir yere gitmedi ki, dünde buradaydı, bugünde, yarında burada olacak!
BU GİDİŞLE ZAZADIN HANINI ZOR GÖRÜRSÜNÜZ ARTIK!
Mesela Zazadın Kervansarayına hiç gitmemiş Belediye Başkanlarımız var! Belli ki, Ahlat’tan çok daha uzak! Yollar ırak gidemedik denmesi belli ki ondan…
Biraz da bahtsız bir eser Zazadın Kervansarayı. Tam Turizm sezonunda, tamda kültür ve tarih turizmine açık olması gereken bir zamanda, tadilat meselesi çıkmış.
İçeride iskeleler, kapının girişinde de bir tadilat tabelası var. Geçtiğimiz yılın Aralık ayının 22’sinden itibaren 400 gün sürecek bir tadilat çalışması. Yani 2021 yılına kadar iptal ettiğimiz bir tarih, kültür ve turizm değeri.…Üstelik oldukça önemli bir Selçuklu eseri!
Keşke tadilat, ziyaretçilerin ziyaretlerine engel olacak bir biçimde değil de, ara-ara, bölüm-bölüm yapılabilseydi!
Bu durumda olan Zazadın Hanına siz olsanız merak ederde, gelir misiniz?
Şaka gibi!
Yada trajikomik mi dememiz lazım!
Pandemi hafiflediğinde kültür ve turizm tesislerini, ören yerlerini, gezmek ve ziyaret etmek isteyen insanların ziyaretlerine açan büyüklerimizin bu açıklamalarından sonra, sizde tadilat levhasıyla, Zazadın Hana hoş geldin, tadilat yapıyoruz, keşke gelmeseydin diyeceksiniz!
Bu karar en kısa zaman da gözden geçirilmeli, ziyaretçiler Konya’ya gelmişken, Zazadın Hanını da görebilmeliler, gezebilmeliler diye düşünüyorum.
BU YOL, SULTANLAR ŞEHRİNE GİDEN YOL…
Sağ olsun Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay, Konya’nın Başkent oluşunun 923.yıldönümünü Alaeddin tepesinde kutladı.
Selçukluya yolculuğun yolunu açtı.
Bu yol, Sultanlar Şehrine giden yol…
Bu yol, Sultanlar Tepesine giden yol…
Bu yol, Kılıçaslanlar Şehrine doğru uzanan yol!
Konya’nın Başkent oluşunun 923. Yıldönümü, bizden dua bekleyen Selçuklu Sultanlarının ruhlarının şad olmasına vesile oldu.
Az şey mi?
Sevgili Başkanlar! Önceliğiniz Selçuklunun Başkenti olmalı diye düşünenlerdenim. Bu şehri sil baştan, yeni baştan adım adım dolaşıp,
Bu şehrin banilerini,
Gönül sultanlarını,
İsimsiz kahramanlarını,
Yad edin!
Ruhlarını şad edin!
Sonra’da gönlümüzden hiç çıkmayın!