Nazlı gelin Mardin’e elvedâ

Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)
  • Nazlı bir gelin gibi sayılan ve tarihî derinliğiyle insanı düşündüren, tarihi sokakları, evleri ve yapılarıyla sizi sımsıkı saran ve bir sünger gibi içine çeken Mardin’e elvâda diyoruz.

 

Diyelim ki Mardin’e geldiniz, gezdiniz ve pek çok medeniyete ev sahipliği yapan bu tarihî şehre vedâ edeceksiniz…

Eski Mardin’den ayrılırken “o şehirden acaba nasıl bir hediye alabilirim ve sevdiklerime nasıl bir armağan götürebilirim” diyebilirsiniz…

Mardin’den alabileceğiniz hediyelerin başında gümüş ve altın işleme yüzük, kolye, küpe ve bilezikler geliyor.

Bu şehrin sarı nohutu, dibek kahvesi ve kaçak çayı da meşhur ve lezzetli.

 

MARDİN SABUNLARI

Öte yandan sabunlarıyla da meşhur… Muhakkak zeytinyağlı sabunlarından almayı unutmayın. Kimyasal sabunlardan mahvolan cildinizi ve saçlarınızı Mardin sabunlarıyla koruyabilirsiniz.

Alışveriş yaptığım ve bir saate yakın kendisiyle konuştuğum ‘Mardin Doğal Sabunları’ üreten Ayetullah kardeşim, binlerce yıldır mamül edilen doğal Mardin sabunlarının faydalarını şöyle sıraladı: “Saçların dökülmesini, kepeklenmesini, kırılmasını ve yağlanmasını önler. Egzama, kaşıntı, sedef, mantar, sivilce, nasır, çatlak ve saç kıranla birlikte tüm cilt hastalıklarını tedavi eder. Cildi nemlendirir ve parlatır.”

Pahalı demeyip alacaksınız ve bedava deneyeceksiniz. Kargoyla sipariş de gönderiyorlar. Ben denedim ve saçlarım ile cildime fevkalade iyi geldi. Tavsiye ederim. Eski imamlardan olan Ayetullah, kendi imalatı olan sabunların üzerine bir cami ve kilise sulieti kondurmayı da ihmal etmemiş. Bununla ilgili bir anısını da benimle paylaştı.

Başörtülü bir hanım kızımız, dükkâna girmiş ve sabunları alacağı sırada sabunun üzerindeki kilise sembolünü görünce, alışverişten vazgeçmiş. Sebebini sorunca; sabunun üzerinde kilise ve haçın ne işe var demiş. Ben üzerinde kilise ve haç olan sabunu almam diyerek dükkânı terk etmiş.

Ayetullah diyor ki, “Mardin değişik medeniyetlere ev sahipliği yapmış tarihi bir şehirdir. Bu şehirde gayri müslimlerin kiliseleri de var, Müslümanların camileri de. Sabunların üzerine kilise ve cami minaresi sulieti yaptım. Bundan daha doğal ne olabilir ki?”

 

***

Mardin’i ziyaret ettiğinizde yemeklerinin tadına bakmadan bu şehirden ayrılmayınız. Eski Mardin’in merkezi yerinde Seyr-i Mardin Restaurant bu iş için en uygun mekân. Hem Mardin’in yemek kültürünü öğreniyor hem de Mezopotamya ile eski Mardin’i seyretmiş oluyorsunuz.

 

ÇÖPÇÜ EŞEKLER

Eski Mardin’in çöp toplama işini çöpçü eşekler üstlenmiş. Bu eşekler Artuklu Belediyesinin ‘kadrolu eleman’ları arasında görevli sayılıyorlar.

Eski Mardin evleri ve sokakları dar olduğu için bu evler ile dükkânlardaki çöp artıkları çöpçü eşekler vasıtasıyla toplanıyor. Eşek ve katırlara konulan torbalar sayesinde bu çöplerin toplandığını gördük ve fotoğraflarını çektim.

Mardin’in insanlarını samimi ve içten buldum. Konuştuğunuz zaman size daha candan bakarak yaklaşıyorlar. O zaman daha samimi şeyleri de konuşabiliyorsunuz. Terörden çok bezdikleri her hallerinden anlaşılıyor.

Bu arada bölücü terörün daha değişik bir şekilde Mardin’de yuvalanmak için çaba sarfettiğini de müşahede ettik. Artuklu Üniversitesi’ndeki yanlış yapılanma ve kadrolaşma bunun bariz göstergesi. Dışarıdan gelen casuslara ve fitne ve nifak sokmak isteyenlere de müsamaha göstermemek gerek.

Nazlı bir gelin gibi sayılan ve tarihî derinliğiyle insanı düşündüren, tarihi sokakları, evleri ve yapılarıyla sizi sımsıkı saran ve bir sünger gibi içine çeken Mardin’e elvâda diyoruz.

Bir daha ne zaman buluşuruz, orasını Allah bilir.

 

ÇARŞAMBA: Bağlum Mezarlığı ve Seyyid Abdülhakim Arvasi Hazretleri

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.