Bir iş, uzmanına yaptırılmaz da taklitçilere yaptırılırsa, istenilen gibi değil, ters bir sonuç verir. Nitekim hekim dururken, hekimlik taslayan birinin tedavisine başvurulması, insanın hayatına mal olabilir.
İşte bu yüzden atalar: “Yarım hekim candan eder, yarım hoca dinden eder” derler. Ayrıca bilgisiz din adamı da dine aykırı düşünceler aşılayabilir. İşin uzmanı olmayan kişiler, insan sağlığını olumsuz etkileyen yanlış kararlar verebilir.
Bir konuda söz sahibi olmayan kişilerin sözlerini, öğütlerini dinlemek de yanlış olaylara sebep olabilir. Bir iş, o işten anlayana yaptırılmalıdır; yaptırılmazsa ters sonuçlar verir. Ne iş olursa olsun ehli bulunmalı ve ehline verilmelidir.
Örneğin kulağımız ağrıyor. Kulak hekimi varken, gider de o işten anlamayan birinin dediklerini yaparsak, kulağımız sağır olabilir. Bunun gibi bilgisiz, yobaz biri de insanı dinden soğutur. Din bilgisidir diye, size din dışı, hatta dine aykırı düşünceler aşılar.
Bir gün, bunların dinle ilgisi olmadığını öğrenir, o kızgınlıkla dine inanmaz olursunuz. Zamanımız uzmanlaşma çağıdır. Her işin bir uzmanı var. Hangi iş, hangi uzmanı ilgilendiriyorsa, ona başvurulmalıdır.
Bu nedenle zararın neresinden dönülse kârdır diye düşünüp doğru tercih yapılmalıdır. Sürüp giden zararlı bir işten ne denli erken vazgeçersek, daha sonra uğrayacağımız zararı o denli azaltmış, sonuç olarak o kadar kâr etmiş oluruz.
Olumsuz sonuçlar veren girişimlerden vazgeçilmelidir. Böylece uğranılacak zararlardan kaçınılmış olunur. Çalışmaya devam etmek, zararı çoğaltmaktan başka bir işe yaramaz. Yapılan bir işin faydalı olmadığını, giderek zararlı olmaya başladığı anlaşılınca, hemen o işten vazgeçilmelidir.
Bu dönüş, ne kadar erken olursa zarar da o oranda azalmış olur. Diyelim ki, öğrencisiniz. Ders çalışma yönteminiz, başarılı olmanıza olanak vermiyor. Hatta bir yerde başarısızlığa yol açıyor. Hemen çalışma yönteminizi değiştirmelisiniz.
Böylece başarısızlığı önlemiş, başarıya giden yolu yeniden açmış olursunuz. Rastgele yapılan plânsız işte yöntem, kural aranmaz. İş, kendi kendine nasıl yürürse yürür, Her işin kuralı, ölçüsü ve mantığı vardır.
Kurallara uymadan rastgele yapılan işlerde sonuç istenildiği gibi olmaz. Mutlaka plânlı ve programlı
hareket edilmelidir. Bir atasözümüz vardır. İşte böyle durumlar için söylenmiştir: “Zurnada peşrev olmaz (ne çıkarsa bahtına)…
Selam ve muhabbetle…