Ne demiştik?

Sadık Büyüksakarya

İki hafta önceki yazımda CHP ve İyi Parti ittifak birlikteliğinin nereye doğru evrilebileceği noktasında tahminde bulunmuştum.

Dün yapılan açıklama, daha doğrusu İyi Parti’nin GİK toplantısı sonrası yapılan deklarasyon, tahminimi doğrular nitelikte bir açıklamaydı.

Daha önce de bahsettiğim üzere bu karar beni hiç de şaşırtmadı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Genel seçim sürecindeki hadiseleri iyi tahlil etmiş olmalı ki, kapıyı tamamıyla kapatan taraf CHP olsun istemedi.

Her zamanki gibi!!

Âdet yerini bulsun minvalinden bir teklif ve beklenilen bir sonuç…

Sayın Akşener bu mevzuu da mimli olduğundan topu GİK’ e attı, GİK’ de üstüne düşeni fazlasıyla yaptı.

Neymiş efendim GİK oy çokluğuyla CHP’nin ittifak teklifini reddetmiş!

Orta da GİK mi kaldı Allah aşkına!

Genel İdare Kurulu’nun en baba isimleri, neredeyse hemen hemen hepsi zaten istifa etti.

Hâl böyle olunca GİK’in hiçbir ağırlığı kalmadı ki.

Sayın Akşener’de isteğini ve arzusunu içtenliğiyle haykıramadığından böyle bir yönteme başvurdu.

Bu yöntem kısa vadede amacına hizmet eder fakat uzun vadede ne olacak?

Meral Hanım bunun da hesabını yaptı mı acaba?

Geçenlerde Zafer Parti’si İyi Parti’ye ittifak teklifi götürecek şeklinde bir haber okumuştum.

İnşaAllah Meral Hanım’ın uzun vadede yaptığı hesap bu değildir.

Eğer böyleyse İyi Parti Yerel seçimleri çoktan gözden çıkarttı demektir.

Gerçi Sayın Akşener’e hiç belli olmaz.

Zafer Parti’ne göz kırpar gibi yapar öbür taraftan Özgür Özel’den bir randevu isteyip, mütevazı bir konuşma gerçekleştirir ve nur topu gibi bir birliktelik doğar.

Olmaz mı olur!

Nitekim daha öncesinde test edip onaylandı bu durum.

Bu cümleleri yazarken aklıma birkaç hafta önceki Mansur Yavaş’ın gerçekleştirdiği ziyaret geldi.

‘Meral Hanım’ı ziyarete gelmiş. Sohbet edip, hâl hatır sorup gidecekmiş! dediler yakın çevresi.

‘Hoş geldiniz, güle güle’ kıvamında bir görüşme olduğunu herkes biliyor, yemeyin bizi!

Mansur Yavaş tam yerel seçimde destek için kelam kesecekken Meral Hanım lafı hemen ağzına tıkamış.

‘O tren geçti beyefendi, istasyon değiştirin.

Ben sizin arkanızdayken, size destek olurken siz neredeydiniz!’

Yani öyle zannediyorum ki böyle bir konuşma gerçekleşmiştir.

Meral Hanım’ın siyasi ağzını ve tavrını az çok biliyoruz.

Böyle bir tahminde bulunmak çok da zor değil.

Diğer yandan İmamoğlu’ndan da bahsetmiştim.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Adaylığına kesin gözüyle bakıldığını belli etmiştim.

Ve yine aday olacaktır bu konuda problem yok.

Ama pazartesi akşamı TV100 ekranlarında Bakırköy Belediye Başkanı ve İBB Başkan Aday Adayı Bülent Kerimoğlu’nu gördüm.

Bildiğim kadarıyla Bülent Bey, eskiden beri Bakırköy Belediye Başkanlığı yapıyor yani Bakırköy için kökü ve özü sağlam bir isim diyebilirim.

Bu isim gibi CHP’nin kalesi diyebileceğimiz nice ilçelerden nice isimler çıkacak gibi.

Bülent Kerimoğlu’nun söylemi bu yönde.

Konuyu bu bağlamda değerlendirdiğim de İmamoğlu’nun işi bu seçimde biraz zor olabilir.

Zira her ilçeyle özdeşleşmiş isim İBB Başkan Adaylığına soyunursa yarım elma misali bu seçim CHP açısından pek de tat vermez kanaatindeyim.

Ak Parti’nin en kıymetli artısı ve başarabildiği husus bu işte. Kusursuz diyebileceğimiz bir şekilde ortada buluşabiliyor.

Bu da spesifik olarak belirli noktalarda başarı demek.

Yine söylüyorum; Ak Parti kanadında Murat Kurum ağır basıyor.

Nitekim Ak Parti’nin İstanbul için ortaya koyduğu sloganı dillendiren ilk isim de o oldu.

Yani kolları yarı resmî bir vaziyette sıvadı da diyebiliriz.

Bakıp göreceğiz.

Selâmetle…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.