Biliyorum ki sizler beni hiç tanımasanız da seviyorsunuz. İnanıyorum ki tanıyanlar da benim kötü olmamı istemiyorlar. Hatta iyi olmam için de dua bile ediyorsunuz. (İstisnalar hariç fesatlar, münafıklar, içten pazarlıklar ve sahtekarlar, samimiyetsizler, iki yüzlüler hariç tabii)
Bize inanan güvenen dertli üzüntülü samimi tüm okurlarımızın sesi, gözü ve kulağı bizim vazifemiz. Sizlerin yasal çerçevede bizimle paylaştığınız her konuyu biz sizlerle aynı görüşte olsak da olmasak da, o görüşe katılsak da katılmasak da bu sütunlarda onlara yer vermek bizim görevimiz.
Bizim işimiz bu.
Biz patronumuzdan ay sonunda maaş alıyorsak bunun için alıyoruz. Ya da almalıyız diyelim.
Sizlerin sesi olduğumuz zaman hiç düşünüyor musunuz, şehri yönetenlerden tutun da yeri geldiği zaman patronumuzdan bile fırça yiyebiliyoruz.
Çünkü bizim bu güzel ve mübarek şehrimizde işler hiçbir şekilde sizin bizim gibi sade vatandaşın gördüğü gibi gitmiyor. Bir şey söyleyeyim mi? Bu iş, bu sistem sadece Konya için değil ki, Ankara’da da böyle, İstanbul’da da böyle, Diyarbakır’da da böyle, Trabzon’da böyle, Tekirdağ’da da böyle.
Türkiye'deki bu sistem sadece bize mi mahsus?
Asla…
Amerika’da da böyle, Çin’de de böyle, Afrika’da da böyle dahası sistemi küçültün Alaska’da da böyle.
Yönetim sistemlerinin söyleniş biçiminde ve yazılışında isimleri tabii ki farklı okunuyor, farklı görünüyor.
Kimi ne başkanlık sistemi deniyor, bu sistem kendi içinde üçe beşe bölünüyor.
Cumhuriyet deniliyor, o yazılan ifade edilen Cumhuriyet’e bakış ülkeyi yönetenlere göre adı Cumhuriyet oluyor.
İslam Cumhuriyeti deniyor, İslam’ı ve Cumhuriyet’i sestim içerisinde kendine göre bir yol yöntem bulmuş oluyor.
Krallık deniyor başka bir şey, monarşi deniliyor…
Sonuçta da dünya böyle yönetiliyor işte…
………….
Belli bir yaşa gelinceye kadar, belli bir şeyleri kendi küçük dünyamızda görünceye kadar Allah var ya ben bu işi hak ve batıl yani İslamiyet-Siyonizm ya da şöyle diyelim Hilal ve haçın mücadelesi diye görüyordum. Tabii bu işte Türklük en büyük unsur olarak İslamiyet ile et ve tırnak gibiydi.
Bu ana düşünceme zaman içerisinde farklı ekler filan da yaptım.
Miladını yanlış hatırlamıyorsam 97’de İstanbul’da İHA’nın başına geçtikten sonra dünyam karardı. Değerlerim yıkıldı. Tüm bildiklerim resetlendi.
………….
Neyse lafı uzatmayalım. Kendi şehrimize güzel ve mübarek Konya’mıza döndüğümüz zaman bugün yine bildiğim gerçekleri yazamam. Ama sizler de bizi sever misiniz? Dener misiniz? Bilemem. Yani çok kötü derin ve puslu, dalgalı sularda sınıyorsunuz(!)
Ne olur beni azıcık seviyorsunuz dünkü ve bugünkü yazacağımız konular gibi beni oyduracak meselelerin üzerini şimdilik kaydı şartı ile biraz örtün.
Biz güzel güzel akan ya da akmayan trafiğimizi, Uğur İbrahim Altay Başkan’ın dediği gibi dün yapılan son su zammını filan yazalım. Benim de çoluğum çocuğum var. Hatta şükürler olsun torunum var. Beni hiç mi düşünmez siniz?
…………….
Fikret Çoşar diye benim bir abim var. Allah sizi inandırsın daha bir defa karşı karşıya gelip kucaklaşmadık, sarışmadık. Fikret abimiz ile sanal ortamda yazışarak birbirimize inandık abi kardeş olduk.
Bakın Fikret abim böylesine derin ve karanlık konularda bana nasıl yardımcı olmaya çalışıyordu.
“Uğur abim yaygın bir yanılgıyı düzeltmek isterim. Kudüs’le ilgili o kadar çok bilgi kirliliği var ki. Kudüs'e gitmiş görmüş biri olarak hangisini düzeltsem bilmiyorum. Birinden başlayım. Önce ben sorayım ilk Müslüman kim? Kıblesi neresiydi?
Daha sonra temellerinden yeniden hangi elçi ve oğluydu ve halen Kabe’nin yanında makamı var. Cevap bildiğimiz gibi ilk MÜSLÜMAN'lar ADEM AS. ve yanındakiler.
MÜSLÜMANLARIN İLK KIBLESİ (İLKİ DE SONU DA MEKKE/ MEKKE'DE KABE’dir.
Temellerinden yeniden inşa eden İBRAHİM AS. ve oğlu İSMAİL AS. değil mi?
ADEM ve sonradan gelenleri İBRAHİM ve İSMAİL AS. mı MÜSLÜMANLIĞIN DIŞINA İTİYOR, bu söylem (MÜSLÜMANLARIN İLK KIBLESİ KUDÜS DEMEK).
Kudüs’le ilgili rivayetleri baz aldığımızda da bu doğru değil. Allah Resulü Kabe’ye kıble olarak dönüp namaz kalıyordu zaten. Rasülullah namaz kılarken Kabe’de secdede iken üzerine deve işkembesi attığını da ne çabuk unuttunuz?
Hasılı bu ilk kıble sözü kesinlikle doğru değildir. HERHÂLÜKÂRDA İLK KIBLE KABE'dir.
Bilginize. Bakara 145. ayetin de derinlemesine okunmasını tavsiye ederim.
Selamlar…”
………………….
Bakara 145’te çok ilginçtir, Hristiyanların Yahudilerin kıblesine, Yahudilerinde Hristiyanların kıblesine yani birbirlerinin kıblesine kesinlikle yönelmediklerini anlıyoruz. Hristiyanların bile yönelmediği Yahudilerin kıblesine RASULULLAH niye yönelsin? ALLAH’tan korkmazlar diyorum. Bu söylemin kesinlikle KUR’AN da yeri yok rivayetlere katılmış zanni bilgiler bunlar…”
Seni bilgilendireyim istedim Uğur abim benim konuyla ilgili 5 N 1 K yaparsan iyi olur.
Bilgiler matruşka gibi üst üstüne örtülmüş/KFR,–(Küfür=Örtme kapatma demek) yapılmış. Emevilerin bu ümmete KAZIĞIDIR bu. BEDİR’in intikamını almışlar.
Aklıselim bir Müslüman olarak bir düşünün.
……………………
FİKRET abim beni buz gibi karanlık okyanusun sularında yüzdürmeye devam ediyordu.
İSLAMİ FARZ DİYE SUNDUKLARINA BAKAR MISINIZ?
“Uğur abim yine netameli bir konuya parmak basmışın aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık. İslam’da tesettür emri vardır, sadece kadın da değil erkek içinde. Fakat bunun için belli bir şekil dayatması ve zorluk yoktur, esaslar vardır o da vücut hatlarını göstermeyecek şekilde örtünmedir.
Çarşafı bayanlara örtü tekeli diye dayatan zihniyet kimden örnek aldıklarına bir baksınlar kötü örnek, örnek değildir kötü örnekler gösterip dayattığı örnek sadece çarşaf mıdır? İnsanları dar bir çerçeveye sıkıştırmanın ne manası var.
Konya yerel kıyafetinin nesi var altta şalvar üste şal örten kayın validem ve eşim tesettürsüz mü şimdi?
Farzı yerine getirmemiş mi oluyor bu anlayışa göre?
Üste yerel pötikare şal örtmüş şalvarlı teyzemlerim, ablalarımın Dere köylü oldukları da hemen biliyorum mis gibi tesettürlü.
Başka yerel kıyafetler de var tesettürü sağlayan.
Yahudi’den Hıristiyan’dan örnek alıp, bir de sadece tesettür bu değil diyenleri çarşafa saldırı Yahudi zihniyeti diyen bir zihniyet sizler de var maalesef.
Lütfen kimse kendi, şahsi görüşünü başkasına dayatmasın kendisi isterse çuvalda giyebilir çarşafta giyebilir. Kimse ona da karışamaz yeter ki başkasına dayatmasın VESSELÂM.”
……………
Fikret abicim sizin gibi samimi insanları ve dostlarımı karşılıksız seviyorum. Ama gelin şu işlere bir noktayı koyalım.
Vallahi kimse bu görüşlerini bildirenlere bir tek kelime etmez, ama beni oyarlar.
Sizleri çok seviyorum
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Niye kederlisin? Taş taşlıktan geçmedikçe parmaklara yüzük olmaz. Yüzük olmayı dileyen taş ezilmeyi, yontulmayı göze almalıdır.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
İnsanların yüzüne başka arkasından başka konuşmamayı becerebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.