ABD Büyükelçisi John Bass, ABD Büyükelçiliği’nin ‘personel güvenliğini’ gerekçe göstererek, Türkiye’den yapılan vize başvurularını süresiz olarak durdurması ve Türkiye’nin misilleme kararı ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu çalışanı Metin Topuz’un ‘FETÖ’ ile bağlantısı bulunduğu gerekçesiyle tutuklanmasına ilişkin değerlendirmede bulunan Bass, “Türk yetkililer sanığı bilgilendirmeden bazı gazetelere bilgi sağladı” ifadelerini kullandı.
“Bu tutuklama, bazı yetkililerin, Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki uzun zamandır süre gelen işbirliğini bozmak amacında olup olmadığına ilişkin soruları akıllara getirmiştir” diyen Bass, vize kararına ilişkin “Bu kolay aldığımız bir karar değildir, büyük üzüntüyle aldığımız bir karardır.
Vize hizmetlerinin askıya alınmasının insanlara rahatsızlık vereceğinin farkındayız. Uzun sürmeyeceğini umuyoruz, ancak bu konunun çözülmesinin ne kadar süreceğini kestiremiyoruz” dedi.
Bass, açıklamasına ABD’ye seyahat etmek isteyen kişilerin “Türkiye dışında herhangi bir ABD Büyükelçiliği veya Konsolosluğunda vize başvurusu yaparak” vize alabileceğini açıkladı.
Dışarıdan konuyu bilmeyen birisi adamlar mağdur ve tedirgin der ve haklı bulur değil mi?
Peki işin aslı öyle mi?
Tabiki değil. O kadar kaçak ve aranan kişi yurt dışına elini kolunu sallayarak nasıl gidiyor acaba?
Acaba Ahmet’e Mehmet’in kimliği ile pasaport düzenleyip yurt dışına kaçıran içeride gizli güç ya da güçler mi var?
Tutuklanan Türk çalışanın kimin adına çalıştığı belli, içeride bir arkadaşı da itiraf etti.
Gel gelelim konsolosluk o Türk çalışanı vermiyor.
Konsolosluğu kendine siper eden kişinin eşi ve çocukları ifade vermek üzere tutuklandı.
Bu kişinin ailesi bu yapının içinde de kendisi değil mi?
Değilse çıksın, sığınmasın, gelsin Türk Mahkemelerine ifadesini versin.
Bakılınca Türk hükümeti arı kovanına çomak soktu. Tüm düzen bozuldu. 25 yıllık çalışanın ajanlık görevi bitti diyemeyen ABD can güvenliğimiz yok diyor da biz inandık mı?
TSK’nın keşif faaliyetleri kapsamında sınırı geçerek İdlib’e girdiğini duyururken, bölgeye önceden giren Özgür Suriye Ordusu ile ismini Heyet Tehrir El Şam (HTŞ) olarak değiştiren Cebhet El Nusra arasında İdlib’te yapılan görüşmelerin anlaşma ile sonuçlandığı öğrenildi. Anlaşma kapsamında HTŞ, Afrin sınırını kapsayan İdlib’in kuzeyini ÖSO’ya bırakacak. İdlib-Afrin sınırındaki üç nokta ve Suriye rejim askerlerinin olduğu sınır hattı da TSK’ya bırakılacak.
Peki bu sözde PYD’ye 3 bin tır silah gönderen ABD bu durumdan hiç rahatsız olmadı mı?
Dışarıdan Rusya içeriden Türkiye destekli kuşatma, S400 füze anlaşması ABD’yi hiç rahatsız etmedi mi acaba?
Eyy ABD tavşan kaç tilki kovalama bitti.
Tavşan eski tavşan değil, tilki kurnaz ama tavşan da güçlendi adımını ona göre at.
Yoksa geldiğin gibi gönderirler.
Türkiye’nın kimsenin topraklarında gözü olmadı, olmaz da. Eğer sınırlarımızı tehdit eden güçlere hâlâ silah yardımı yaparsan Türkiye, vizeyi askıya değil rafa kaldırır kaybeden sen olursun bu da iyi biline…