İslâm caddesinde yürümenin ne büyük seâdet olduğunu, derslerine girdiğim İstanbul Avusturya (Sankt Georg) ve Fransız (Saint Benoit) Liselerindeki öğrencilerime yıllarca anlatma şerefine nâil oldum. “Kurban kesmek hayvan katliamıdır, onlara ölüm acısı çektirilmektedir. Tanrı, kurbana ve kana bu kadar aç olamaz. Ben kurban kesenlerin dininden değilim” deniyor.
Kurban kesmek âyet ve hadisle meşru kılınmış bir ibadettir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: “Allah’ın kendilerine rızk olarak verdiği dört ayaklı (kurbanlık) hayvanlar üzerine, belirli günlerde (kurban bayramında) Allah’ın adını ansınlar. Bu kurbanlıklardan kendiniz de yiyin, yoksullara da verin.” (Hac 28) ve “Rabbin için namaz kıl ve kurban kes!” (Kevser 2). Hepsini dağıtmak veya hepsini evde bırakmak da caizdir. Kurban kesmek hâşâ katliam olsaydı, Allahü teâlâ kurbanın meşru olduğunu bildirir miydi? Peygamber efendimiz vefat edene kadar kurban kesmiştir. Bir hadis-i şerif meâli şöyledir: “Kurban kesmek, atalarınızdan İbrahim’in sünnetidir.” [Hâkim]
Her gün dünyanın her yerinde kasaplarda kesilen yüz binlerce hayvan görülmeyip, özellikle Kurban’a dil uzatılması, Allah’ın emrinin hayvan katliamı olarak gösterilmesi, art niyetin ürünüdür.
Hayvanlara eziyet etmek konusunda okuduğum bir haber şöyle idi: “Yazdığı bir kitapta Müslümanların kurban kesmesini eleştirdiği için 2000'de ırkçı şiddeti körüklediği gerekçesiyle Fransız mahkemesince suçlu bulunan Fransız film yıldızı ve hayvan hakları savunucusu Brigitte Bardot, Paris'teki bir camiyi ziyaret ederek, kurbanların acı çektirilmeden kesilmesini istedi. Bardot'nun gittiği caminin imamı Delil Ebubekir, kurbanların anestezi işleminden sonra kesildiğini bildirmesi üzerine, memnuniyetini ifade eden Bardot, (Harika... Bana hayatımın en büyük hediyesini verdiniz) dedi.”
Müslümanlıkta hayvana acımak yok mu? Bıçakla kesmek acımasızlık değil mi? sorularına şöyle cevap verilir: Bugün Avrupa’da büyük baş hayvanların başına tokmak vurularak, küçükbaş hayvanlar da elektrik şokundan geçirilerek bayıltılıp kesiliyor. Hayvanların başına tokmak vurmak ve elektrikle şoklamak eziyet olur. Ateistler ve Avrupalılar hayvan kesimine değil, kurban kesimine karşıdırlar. Kendileri et yemiyor mu? Hayvanları öldürüp kürklerini giymiyorlar mı? Müslümanlığa olan düşmanlıklarını hayvana acıma perdesi altında yürütüyorlar.
Hayvanların bıçakla kesilmesini emreden Allah’tır. Allahü teâlâ hayvanlara eziyet edilmesini hiç ister mi? Nitekim hayvanlara acınmasını bildiren Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
“Yerdeki mahlûklara acımayana, gökteki melekler acımaz.” (Taberani). Dinimiz savaşta şehidin ölüm acısı çekmediğini bildiriyor. Bir kolu kesildiği halde farkında olmadan savaşan insanların bulunduğunu kitaplarda okuyoruz. Bunlar acı duymadığı gibi kurbana da Allahü teâlâ acı hissettirmez. Maksadı dinimizin kurban kesme ibadetini kast etmiyorsa, niye yılbaşını hindi keserek kutlayanlara bir şey denmiyor? Yani açıkça “Biz Müslümanlığa ve müslümana karşıyız” demiyorlar. Dine hep şaşı bakıyorlar, dinî emirlerin her birine bir kulp takıyorlar. Allahü teâlâ hidâyet nasip eylesin.