Öncelikle Konyaspor açısından hayati bir maçta 3 puan alan futbolcuları ve teknik heyeti kutlamak gerek. Çünkü 2 büyük kupayı alarak olağanüstü başarı yakalamış bir kulübün önünü kesmek için dış güçlerin devreye girmesiyle icraatlarını göstermeleri bu kadar kolay olmamalıydı. Maalesef içimizdeki Konyaspor düşmanları da başarısızlığa katkıda bulundular. Her zaman tekrarladığım bir söz var; Konyaspor’un bu zorlukları yenmesi için çok kuvvetli olarak camiasının kenetlenmesi gerekiyor. Bu kenetlenmeyi yapacak da Konyaspor Yönetim Kurulu’dur. Ancak yönetim bölünmeler yüzünden kendi içerisinde kenetlenmeyi sağlayamadı. Camiayı nasıl toparlayacak oda soru işareti. Bu nedenle Konyaspor’un menfaati açısından Konyaspor Yönetim Kurulu’nun en kısa zamanda genel kurula gidip kulübün önünü açması gerekiyor.
Osmanlıspor maçına gelecek olursak, Ali Çamdalı’nın hocamız gücümüzü hatırlattı sözünü Mustafa Hoca’ya gönderilen ince bir mesaj olarak algıladım. Gerçekten sezon başından beri Mustafa Hoca ile futbolcular arasında bir doku uyuşmazlığı görülüyordu. Ancak başarısızlığı sadece Mustafa Hoca’ya bağlayarak işin içinden sıyrılmakta kolaycılıktır. 5 maç seyircisiz oynama, birinci antrenör Hüseyin Hoca’nın istifası, Ali Çamdalı’nın kadro dışı kalması da başarısızlığı artıran etkenler olarak görülmelidir. Tabi ki bu yaşanan sıkıntıları giderip devreye girecek krizi iyi yönetecek yönetim kurulu olmalıydı. Osmanlı maçında alınan galibiyetin futbolcuların özgüvenlerini kazanmak açısından takıma büyük katkı yapacağını düşünüyorum. Yeni hocayla birlikte futbolcular üzerlerindeki mental yorgunluğu da atarak önümüzdeki maçlara daha güvenli çıkacaklardır. Bu arada Mehmet Hoca hakkında da şimdiden olumlu, olumsuz yorum yapmak yanlış...
Hiçbir hocanın elinde sihirli değnek yok. Hocanın önümüzdeki maçlardaki performansını görüp sağlıklı yorumlar yapmak bana daha mantıklı geliyor. Son söz FETO ve İzmir Marşı sabıkalısı Konyaspor Yönetim Kurulu’nun resmi sitesinde 29 Ekim Bayram kutlamamasını yadırgadım. Kulüp yönetimlerinin milli bayramları kutlama gençliği vatan ve bayrak sevgisine yönlendirme görevlerinin olduğu da unutulmamalı. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün cumhuriyet düşüncesi hür vicdanı hür nesiller ister, sözüne sadık kalarak “Ne mutlu Türk’üm diyene” ifadesi ile bu toprakları yurt edinmiş bütün insanları kucaklayan bir millet kavramını bizlere öğreten büyük Atatürk’ün izinden her zaman yürümeye devam edeceğiz.