Yaklaşık bir hafta önce gazeteci Taha Hüseyin Karagöz, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i makamında ziyaret etti.
Ne kadar olağan bir durum değil mi?
Bir gazeteci, ülkesinin ana muhalefet parti liderini ziyaret ediyor.
Bu durum dünyanın her yerinde normal karşılanır.
Çok uç noktada, absürt bir hadise değil çünkü.
Ama bizim ülkemizde bir haftadır yer yerinden oynuyor desek yeridir.
Neymiş efendim; Gazeteci Taha Hüseyin Karagöz, CHP Lideri Özgür Özel’i nasıl ziyaret edermiş!
Ve dahi Özgür Özel nasıl kabulde bulunurmuş?
Karşı mahallenin çocukları kendi aralarında günlerdir bu mevzuuyu tartışıyor.
İki bin beş yüzlük Yılmaz Özdil’den tutun, NOW Haber’in altın çocuğu Selçuk Tepeli ’ye kadar hepsi ayakta.
Çıldırıyorlar adeta.
Bakınız dostlar,
Şunu amasız fakatsız kabul ediyorum:
Taha Hüseyin Karagöz iktidara yakınlığıyla bilinen bir gazeteci.
Bu noktada kimse hak iddia da bulunamaz.
Nitekim Sayın Özel’de bunu bilerek Karagöz’ü kabul etti.
CHP’nin Genel Başkan’ı bunu bilerek kabul ediyor da, menfaat cambazlarına ne oluyor?
Öyle anlıyorum ki birileri ülke siyasetinin yumuşayıp her şeyin yolunda gitmesinden fena halde rahatsız.
Ilıman iklimi tersine çevirip zehirli söylem ve eylem bütünlüğünü uyanık tutmak istiyorlar.
Kural koyup Kral olmanın derdindeler.
Akıl üzerinden siyaset devşirip algılarla mevcudiyet kazanmaya çabalıyorlar.
Allah’tan aklı selim ile hareket eden birkaç isim var. Ön ayak olup bu talihsiz tavrı bertaraf etmeyi önceliyor.
Evet, Ali Haydar Fırat’tan bahsediyorum.
Birkaç gün önce HABERTÜK ’te program dahilinde sağduyulu davranıp net tutum sergiledi.
Sayılarının artması ümidiyle…
Kendilerine karşı kör ve sağır olanlara ümit beslemek ne kadar kolay olabilirse tabi.
Neden böyle söyledim?
Tam da şundan dolayı:
Hatırlayın; Cumhurbaşkanı Erdoğan bir kâse yoğurda hurma koyup yiyor diye ortalığı ayağa kaldırmışlardı.
Konu CHP’li Urla Belediyesi’nin Enginar Festivalindeki Gala Yemeği menüsü olunca üç maymunu oynayıp köşelerine çekildiler.
Ve son olarak Bursa ve Balıkesir Büyükşehir Belediyelerindeki akraba kayırmacılığına dayalı kadro yapılanmaları.
Malum kesimin medya mensupları dışında herkes bu tutumu kınıyor. Lakin onlar farklı ve manasız telden çalıp kulaklara press uyguluyorlar.
CHP sözcüsü Yücel’in danışmanını Buca Belediye Başkan Yardımcılığına layık görmesini nasıl değerlendiriyorsunuz peki?
Mütemadiyen liyakat ve ehliyet naraları atan cenah bu cenah değil miydi?
Ne oldu da devran bu denli hızlı döndü?
Akıl erdirebilene aşk olsun!
Neyse, konuyu çok saptırmayalım.
Efendim, bana sorarsanız Taha Hüseyin Karagöz işinin hakkını veren ender isimlerden.
Taraf olup tartıyı kaçıranlardan değil yani.
Olaylara ortadan ve objektif bakarak neyin nasıl olacağını rahatlıkla dillendirebilen birisi.
Yakînen takip edenleriniz bana hak verecektir.
Bir milat olsun ve ilelebet sürsün minvalindeki masumane düşüncesi çarmıha gerilmeyi hak etmiyor.
Peki bundan sonra ne olacak?
Gazeteci Taha Hüseyin Karagöz’ün çizgisini devam ettirmeye namzet birileri belirecek mi?
Esasında iş siyaseten de çok farklı olacak diye düşünüyorum.
Meydan da şu an itibariyle lider ve parti genel başkanı ayrımı keskin bir vaziyette öne çıkıyor.
Bu duruma istinaden kartlar yeniden karılıp parti teamülleri cılız da olsa rafa kalkabilir.
İade-i ziyaretler ve politika zenginliği hiç ummadığımız şekillerde kendini gösterecek kanaatindeyim.
Siyasette bir gün ve yirmi dört saat çerçevesi de önemli tabi.
Anlık şakşukalar can havliyle uygulama makamına koyulabilir ve her şey bir an da ters yüz olur.
Ve kimse de buna şaşırmaz.
Bakıp göreceğiz.
Ne demişler; ‘Dünya tuhaf bir yerdir ve zarlar durmadan atılıyor.’
Selâmetle…